En Sıcak Konular

Deniz Ülke Arıboğan


Deniz Ülke Arıboğan
0 0 0000

Örtülü operasyonlar çağı mı?



Seymour Hirsh'in 2008 yılında Newyorker'da yazdığı 'Savaşa Hazırlık' başlıklı makaleyi okuduğumda garipsemiştim. Yazıda ABD Başkanı Bush'un Kongre'den istediği 400 milyon dolarlık bir örtülü operasyon (covert operation) bütçesinin onaylandığı söyleniyor ve operasyonların ana amacının İran'ın bölgesel liderlik gücünü kırmak olduğu belirtiliyordu. Bu amaca yönelik olarak ilk yapılacaklar, etnik ve muhalif grupları kışkırtmak ve istihbarat faaliyetlerini artırmak olarak belirtilmişti. Neden garipsediğime gelince, bir başka ülkeyi karıştırmak adına bütçeden alenen pay ayırmak, iç çatışmaları kışkırtmak gibi konular büyük bir rahatlıkla ifade edilebiliyordu. Ne hukuk, ne etik ne de uluslararası ilişkilerin geleneksel centilmenlik ölçütleri işliyordu. Bir devlet, bir başka devletin çökmesini istiyor ve bunun için gerekli ödenekleri de resmen ve alenen sağlıyordu.
Bu durum yeni olmadığı gibi, her dönem tartışmalara da neden olan bir konuydu. 'Kara bütçe' (Black budget) olarak nitelendirilen bu fonların nerelerde kullanıldığının detaylı olarak belirtilmesi gibi bir gereklilik de yoktu. Önemli olan ABD'nin küresel çıkarları idi ve bunu sağlamak adına hiçbir fedakarlıktan kaçınılmaması gerekiyordu. Bütün başkanlar ve yönetimler de bunu bilirdi.
Obama, yeni bir başkan modeli olarak demokrasi, şeffaflık, adalet ve değişim kavramlarını sahiplenerek iktidara yürüdü. Birçokları beyaz bir sayfa açılacağını ve her şeyin yeniden düzenleneceğini düşündüler. Lakin değişecek olan şey büyük ölçüde politikanın kendisi değil, üslubuydu. En azından söylemsel düzeyde nezaket hakim olacak ve çatışarak değil, uzlaşarak kazanma yolu aranacaktı. Askerin düşmanla savaşmak için değil, düşmanlar arasında çıkan savaşları yatıştırmak ve barışı kurmak amacıyla kullanılması öncelikliydi. Nitekim verilen tüm mesajlar bu yönde oldu ve İran'a bile (!) dostluk eli uzatıldı.
Geçen ay okuduğum bir başka makalede ise garipsediğim yeni bir detayla karşılaştım. Tim Burghardt'ın The Intelligence Daily'deki analizinde bütün bu Obamasal gelişmelere karşın 2010 mali yılı itibariyle 'kara bütçe'nin İngiltere, Fransa, Japonya ve hatta Çin'in toplam askeri bütçesi civarına ulaşacağı yazılıyordu. Yani ABD, dünya sathında örtülü operasyonlarına devam edecek ve barışı kurma çabalarını(!) yoğunlaştıracaktı. Peki, sizce bu yoğunlaşmanın coğrafi merkezi neresi olacak? Bu paralar kimi ya da kimleri devirmek adına kullanılacak? Haritalar ve coğrafi sınırlar da değişiklik olacak mı? Ne değişecek?
Öncelikle ABD gibi küresel bir gücün yalnızca bir tek önemli sorunla uğraşması gibi bir beklenti içerisinde olmak yanlış olur. K.Kore'den Venezüella'ya, K.Irak'tan Somali ya da Sudan'a kadar birçok alan onlar açısından problemli görünüyor. Bunların her biri için özel politikalar geliştirileceği beklenebilir. Küresel çıkarları ve beklentileri olan her güç de tıpkı ABD gibi, tüm bu bölgelerle ve diğerleriyle ilgili faaliyetler içerisinde bulunacaktır. ABD yapıyor da, Britanya, Rusya, Avrupa ya da Çin oturduğu yerde duruyor sanıyorsanız çok yanılırsınız. Örtülü operasyonlar bin yılların geleneğidir, lakin adı son yüzyılda konulmuştur. Uluslararası istihbarat faaliyetlerinin de önemli bir kısmı örtülü operasyonlardan oluşur.
Bugünlerde garipsenebilecek bir başka durum ise örtülü operasyonların yalnızca devlet istihbaratlarına değil, bazı bağımsız ekonomik aktörlere de mal edilmesi. İran'daki iç karışıklıklar sonrası Ayetullah Hamaney'in cuma hutbesinde hedef gösterdiği George Soros'un nelere muktedir olabileceğini doğrusu ben bilemiyorum. Lakin koca koca devletlerde gerçekleşen renkli devrimlerin onun tarafından finanse edildiği konusu yaygın bir söylenti. Nitekim Hamaney'in söylediği gibi Gürcistan için bile yalnızca 20 milyon dolar yetiyorsa, bunun epeyce ucuz bir yöntem olduğu söylenebilir. Devletler açısından da istenmeyen bir yönetime karşı havadan bombalar atmak yerine, iç karışıklığı teşvik etmek elverişli bir taktik. Milyarlarca dolarlık savaş bütçeleri yerine, birkaç milyon dolarlık devrim bütçesi elbette tercih sebebi.
İran'da da yönetimin, şu anki iç karışıklığı seçimlerin güvensizliğinden ziyade dış güçlere bağlaması da bir örtülü operasyon imasını barındırıyor. Halkı karıştırmak, belirli şeyler ikna etmek ve birbirine kırdırmak hiç de zor değil. İran'da yönetim konuyu dış güçlere havale ettiği anda, bugün gösteri yapan kimlikler de, protestocu olmaktan çıkarak, dış güçlerle işbirliği yapan hainler haline geliyor doğal olarak. Bu, sivil çatışma alarmı demek. Zira sokaktakilerden çok daha fazla, evde oturan ve sokaktakilere diş bileyenler var.
 İran'da devlet aklının gücünü göreceğiz.

akşam



Bu yazı 1,461 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 21 Eylül 2012 Düşünce ve ifade özgürlüğünden nefret söylemine
    • 17 Eylül 2012 Ciddi bir temizlik harekatı yapılıyor
    • 31 Ağustos 2012 Terörle mücadele meselesi!
    • 29 Ağustos 2012 Neymiş bu sıfır sorun?
    • 27 Ağustos 2012 Suriyeli mülteciler ve tampon bölge
    • 17 Ağustos 2012 Hüseyin Aygün'ün kaçırılması konusu
    • 13 Ağustos 2012 Türkiye'de iç siyasetin dönüşümü
    • 3 Ağustos 2012 Dünya nereye gidiyor?
    • 4 Temmuz 2012 Kürt sorunu mu?
    • 8 Haziran 2012 Kılıçdaroğlu-Erdoğan görüşmesi
    • 6 Haziran 2012 Suriye'de son tango!
    • 2 Mayıs 2012 Yeni Ortadoğu'nun İsrail'i
    • 20 Nisan 2012 Dış politikada ilkeler
    • 28 Mart 2012 Nükleer Güvenlik Zirvesi ve Suriye
    • 23 Mart 2012 Ekonomik kriz milliyetçiliği besleyecek mi?
    • 21 Mart 2012 Afganistan ne için?
    • 7 Mart 2012 Putin'in üçüncü dönemi
    • 22 Şubat 2012 Xi Jinping Türkiye'de!
    • 10 Şubat 2012 Devlet devletin kurdu mu?
    • 8 Şubat 2012 Suriye sadece iç meselemiz mi?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,399 µs