En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Erdoğan-Büyükanıt görüşmesi



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir önceki Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın 4 Mayıs 2007 günü Başbakan’ın Dolmabahçe’deki bürosunda yaptıkları görüşme yeniden gündeme girdi.
Başbakan Erdoğan’ın, NTV’ye verdiği mülakatta, soru üzerine bu görüşmenin içeriğinin kendisiyle mezara gideceğini belirtmesi ve Büyükanıt’ın açıklaması halinde kendisinin de açıklayacağını söylemesi merak uyandırdı.
Görüşme, yapıldığı tarihte de büyük merak uyandırmıştı. Ancak iki kişi arasında yapılan görüşmenin içeriği konusunda bir bilgi yansımamıştı.
Erdoğan’ın “Büyükanıt açıklarsa ben de açıklarım” demesi, CHP lideri Deniz Baykal tarafından, Büyükanıt’a baskı olarak nitelendi. CHP sözcüleri tarafından, Büyükanıt açısından görüşmenin açıklanmasının zorunlu hale geldiği yorumları yapıldı. Eski Genelkurmay Başkanı’na “Açıkla” çağrısı yöneltildi.
Büyükanıt’tan bu satırların yazıldığı saate kadar bir açıklama gelmemişti.

Dönüm noktası
Görüşmeyle ilgili merakı ve spekülasyonu artıran unsurlardan biri Başbakan Erdoğan’ın, bu görüşmeyi “Dönüm noktası olabilir” biçiminde değerlendirmesi oldu. Başbakan’ın bu sözleri, söz konusu görüşmenin asker-sivil ilişkilerinde bir dönüm noktası olarak algılanmasına yol açtı.
Görüşmeyle ilgili olarak ayrıca Büyükanıt aleyhine çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Büyükanıt’ın tutumunu bu görüşmeden sonra değiştirdiği, önüne bazı dosyalar konulduğu gibi çok ileri giden yorumlara da tanık olduk.

İnandırıcı değil
Şunu söylemek gerekir ki, Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı olmadan, aleyhinde en ağır kampanya yürütülen komutan oldu. Her türlü iddia ortaya atıldı. Aile bireylerinden kökenine kadar yapılmayan spekülasyon kalmadı. Şemdinli soruşturmasının ta ortasına konulmak istendi, zorlama ifadelerle yıpratılmaya çalışıldı. Önü kesilmek istendi. Genelkurmay Başkanı olmaması için her türlü yol denendi.
Ancak, Büyükanıt, bu iddiaların hiçbirinin altında kalmadı. Hem kendisi hem de eşiyle ilgili iddialara karşı yargıya başvurdu. Hakkını aradı. İddiaların geçersizliğini hukuk yoluyla kanıtladı.
Kendisinden kuşkusu olan insan, iddialar karşısında mahkemeye başvurmaktan çekinir. Ancak kendinden emin olan mahkemeye gider. Büyükanıt, hiç tereddüt etmeden yargıya gitti ve iddiaların geçersizliğini kanıtladı. Dayanaksız iddialara ve iddia sahiplerine pabuç bırakmadı.
Bu itibarla, Büyükanıt’ın, Dolmabahçe’de özel dosyalar karşısında tutum değiştirdiğine inanmak mümkün değil. Büyükanıt’ın çizgisinde, komutanlığı sırasında da emekli olduktan sonra da bir kırıklık olmadı.
27 Nisan bildirisiyle ilgili olarak yapılan eleştiriler ayrı bir konudur. Bu bildirinin AKP’ye oy kazandırdığı iddiaları bulunduğu gibi bunun fazla etkili olmadığı iddiaları da var. Büyükanıt, zaten bu bildirinin sorumluluğunu üstlendi, bizzat kaleme aldığını da açıkladı.

Açıklanabilir
Kaldı ki, Büyükanıt, bazı sohbetlerimizde, Başbakan’la yaptığı görüşmenin içeriği hakkındaki soruları yanıtsız bıraktı. Ancak, gerek olduğunda, zamanı geldiğinde açıklanabileceğini söylemişti. Hatta, ülkenin genel sorunları ve laiklikle ilgili kaygılar, kadrolaşma iddiaları, bürokrasinin yapısı gibi konular açıldığında Dolmabahçe’nin çok farklı bir gündeme sahip olmadığı imalarında bulunmuştu.
Bu çerçevede, görüşmenin ülke sorunlarıyla ilgili olması ihtimali çok yüksektir. Belki bu konularda karşılıklı ve detaylı bilgiler, kaygılar gündeme getirilmiş olabilir. Ancak, Erdoğan’la Büyükanıt’ın çok özel konularda konuştuklarına ihtimal vermiyorum. Görüşme, gözlerden uzak yerlerde değil, Başbakan’ın resmi bürosunda yapıldı. Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı üniformasıyla görüşmeye geldi. Talebin Başbakan’dan geldiği biliniyordu.
Eğer Erdoğan ve Büyükanıt, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı olarak resmi bir görüşme yaptılarsa -ki öyle görünüyor- ikisi de kurumlarını bilgilendirmiş olmalılar. Bu görüşmenin bir şekilde devlet kayıtlarına geçirilmiş olması gerekir. Devletin menfaatleri bakımından açıklanması sakıncalı hususlar varsa, buna sonradan göreve gelenler de zaten uyarlar. Ancak, Büyükanıt “Gerek olduğunda, zamanı geldiğinde açıklanabilir” dediğine göre büyük bir giz yüklemek de gerçekçi olmayabilir.
Büyükanıt’ın, Genelkurmay Başkanı olmadan önce, telefonunun dinlenmesi dahil, her şeyi didik didik edildiğine göre, başka ne olabilir?

milliyet



Bu yazı 1,071 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,324 µs