En Sıcak Konular

Eser Karakaş


Eser Karakaş
0 0 0000

Süleyman Demirel ve 1 Mayıs 1977



1 Mayıs Cuma günü, gözlerimiz ekranlarda olayları izlerken bendeniz en çok Süleyman Demirel’i düşündüm.

1 Mayıs’la Süleyman Demirel’in ne alakası var diye düşünebilirsiniz ama kanımca alaka sanıldığından çok daha girift ve önemli.

1 Mayıs 2009 günü, seneler sonra 1 Mayıs ‘Emek ve dayanışma günü’ olarak kutlandı, sendikalardan, siyasal partilerden makul (!) bir sayı Taksim Meydanı’na girdi.

Bu gelişmeler yaşanırken 39 kişinin yaşamını yitirdiği 1 Mayıs 1977 gününü düşünmemek, hatırlamamak doğal olarak mümkün değildi.

1 Mayıs 1977 günü İstanbul Taksim Meydanı’nda bir katliam yaşandı ve bir Türkiye klasiği olarak aradan geçen 32 seneye rağmen bu katliamın sorumlularını bulamadık, bu iğrenç olay aydınlanmadı.

Bu olayın aydınlanmaması özünde Türkiye Devleti için büyük bir ayıp ama kimse meselenin bu yönüyle ilgilenmiyor.

1 Mayıs Cuma günü, Nişantaşı ve Pangaltı’da küçük olaylar yaşanırken bendeniz de CNN Türk’e davetli idim ve program sunucusuna şöyle dedim: ‘Aslında bu akşam CNN Türk ekranlarına mutlaka Süleyman Demirel ve o dönemde kilit görevler yapanlar davet edilmeli ve şu iğrenç 1 Mayıs 1977 meselesi tüm detaylarıyla o dönemin sorumluları tarafından masaya yatırılmalı’.

Süleyman Demirel 1 Mayıs 1977’nin Başbakanı, yani en etkili, yetkili ismi.

Dönemin Başbakanlık Müsteşarı Sayın Ekrem Ceyhun ve yanılmıyorsam, Allah ömür versin, hayatta.

Aynı dönemin (1 Mayıs 1977) Emniyet Genel Müdürü Sayın Metin Dirimtekin de yanılmıyorsam hayatta.

İşin ilginç tarafı, Sayın Dirimtekin’den hemen sonra, 22 Ekim 1977’de Sayın Vecdi Gönül, bugünün Milli Savunma Bakanı, bu göreve geliyor.

İnsan ister istemez merak ediyor, acaba Sayın Vecdi Gönül göreve geldiğinde beş ay önce Taksim Meydanı’nda yaşanan bir katliam hakkında bir araştırma yaptırdı mı, bu araştırmada ne gibi sonuçlar elde etti?

Umarım bu konu Sayın Vecdi Gönül’e ülkemiz gayrimüslim yurttaşlarını layık gördüklerinden daha ilginç gelmiştir.

Dönemin İstanbul Valisi Sayın Namık Kemal Şentürk de yanılmıyorsam hayatta; herhalde dönemin İstanbul Valisi de, en yüksek memur olduğu kentte yaşanan bu katliam hakkında basına yansımayan bilgilere sahiptir düşünüyorum.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Semih Sancar aramızda artık yok ama eminim TSK içinde de konuya ilişkin bilgi sahibi birimler hala mevcuttur.

Dönemin İçişleri Bakanı Sayın Sebahattin Özbek yaklaşan seçimler nedeniyle göreve üç aya için gelen bir bakan ve bugün aramızda yok; ancak, görevi aldığı Sayın Oğuzhan Asiltürk hayatta ve muhtemelen konuya ilişkin bilgi sahibidir.

Sayın Necmettin Erbakan’ın da dönemin Başbakan yardımcısı olduğunu hatırlatalım.

Dönemin MİT müsteşarı Hamza Gürgüç ve MİT müsteşar muavini Hiram Abbas bugün aramızda yoklar ama Teşkilat içerisinde konuya ilişkin bilgi sahibi insanların olduğuna kuşkum yok.

Başta Süleyman Demirel olmak üzere dönemin hayatta olan devlet yetkililerini bir masa etrafına toplayıp konuyu tartışmak mutlaka çok öğretici olur diye düşünüyorum.

Bu meselede Süleyman Demirel ismi üzerinde özellikle duruyorum zira şayet kendisi bu olayın üzerine gidebilse idi muhtemelen ülkemiz ve Demirel 12 Eylül faciasını yaşamayabilir idi.

star



Bu yazı 1,053 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Ağustos 2011 Arap baharı Türkiye ve AB
    • 24 Mayıs 2011 AK Parti neden kazanıyor?
    • 7 Mayıs 2010 İstifa ya da yargılanma seçeneği
    • 23 Kasım 2009 Kimler çağdaş kimler değil
    • 3 Ağustos 2009 Ergenekon’un gerçek mirası
    • 27 Temmuz 2009 Kürt meselesi ve Kıbrıs
    • 8 Haziran 2009 İki konuşma - iki skandal
    • 3 Mayıs 2009 Süleyman Demirel ve 1 Mayıs 1977
    • 21 Ocak 2009 AK Parti karşıtlığı ve Ergenekon
    • 19 Ocak 2009 TSK baştan aşağıya yenilenmeli
    • 23 Kasım 2008 CHP neden türbana yaklaştı?
    • 5 Eylül 2008 Türkiye’yi kim yönetemez?
    • 17 Şubat 2008 ‘Genç Siviller Korkuyor!’ basın açıklaması
    • 16 Şubat 2007 Türkiye’yi bekleyen tehlike

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,489 µs