0 0 0000

Hâlâ Ergenekon'un farkında değil misiniz?

Ülkenin yeraltı zenginliklerine silahın eklenmesi de yeni değil. Aylar önce tutuklanan İbrahim Şahin'in krokisinin götürdüğü yerlerden patlayıcı fışkırdı. Yarbay Mustafa Dönmez'in cephaneliği de unutulmamalı.Yeni kazı yeri İstanbul Poyrazköy.
Bedrettin Dalan'ın kurucusu olduğu İstek Vakfı'na ait arazi... Vakıf yöneticileri 'Arazi askerî bölge' diye açıklama yaptı. Genelkurmay 'Hayır, bize ait değil' diyerek bu iddiayı yalanladı.

İstanbul'un toprağının bereketli olduğu biliniyordu ama bir gün cephane fışkıracağı tahmin edilmiyordu. İstek Vakfı'nın arazisinde birkaç gündür süren kazılarda iki cephane bulundu. Liste uzun. Neler yok ki...Bu cephaneliğin kaynağı neresi? Bu tip patlayıcı ve silahlar yalnızca orduda var. Kim, neden çıkardı? Amacı neydi? Gözaltına alınan üç deniz subayının tutuklanması cephaneliğin Silahlı Kuvvetler'le ilişkisinin işareti sayılabilir. Olayla ilgisi olduğu iddia edilen bir binbaşı dün gözaltına alındı. Bombalar bir askerî operasyon için oraya gömülmüş değil herhalde. İşgal sonrasına hazırlık da olamaz. O patlayıcılar bir eylem için mi saklandı? Bu silah türlerinin adını suikastlardan hatırlıyoruz. Lav gibi, bubi tuzağı gibi... Ergenekon iddianamesinde kamuoyunda ses getirecek kanlı suikast planlarından söz ediliyor. Bu cephaneliğin bir açıklaması olmalı. Ergenekon savcıları olayın üzerinde...TSK da harekete geçmeli. Menşei ordu olduğuna göre bu silahlara bir açıklık getirmeli. TSK'nın, ordunun demirbaşı olan en küçük malzemeye karşı ne denli duyarlı olduğunu bilmek için askerlik yapmaya gerek yok. TSK isterse bu cephaneliği kimin, hangi yolla dışarı çıkardığını kısa sürede bulabilir. Tüm silahlar kontrol altında çünkü, birilerine zimmetli. Yeter ki istesin.

İşin şakaya gelir yanı yok. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un bir esprisini hatırlıyorum. Geçen yıl Başbakan Erdoğan bazı bakanlarla Eğirdir Dağ Komando Okulu'nu ziyaret etmişti. Orada yaşanan bir anekdot medyaya yansıdı. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in tatbikatta kullanılan boş kovanları hatıra olarak alması üzerine Başbuğ 'Aman dikkat et iyi sakla, yoksa Ergenekon'dan içeri girersin' demişti.Boş kovanın esprisi olabilir ama Poyrazköy cephaneliğinin asla. Herhalde deniz subayları lav silahlarını, el bombalarını, bubi tuzaklarını, patlayıcı maddeleri hatıra olsun diye dışarı çıkarmadı. Düğün veya gösteride kullanmak için de aşırmadı. Bir hedefi olmalı.

Genelkurmay Başkanı Başbuğ önümüzdeki çarşamba günü Ankara gazetecilerinin karşısına çıkacak. Ordu malı cephaneliğin Ergenekoncuların eline nasıl geçtiğine açıklık getirmeli. Bir soru işareti olarak kalmamalı.

Son cephanelik Ergenekon körü olanlara çok şey anlatıyor. Dalga dalga gelen operasyonlarda içinize sinmeyen olaylar yaşanmış olabilir. Saygın rektörlerin tutuklanmasına itiraz edebilirsiniz. Sabih Kanadoğlu veya Türkan Saylan'ın evinin aranmasından rahatsızlık duyabilirsiniz.

Peki Poyrazköy cephaneliğine ne diyeceksiniz? Bu silahları çok tepki çeken 12. dalga ortaya çıkarmadı mı? Onca silah ve patlayıcı son dalgadan sonra kıyıya vurdu.

Topraktan fışkıran bombalar, lav silahları, el bombaları... Ergenekon'u ciddiye almak için daha ne bekliyorsunuz? Demokratik bir ülkede patlayıcıdan, silahtan daha büyük tehlike olabilir mi? Atatürkçü Düşünce Derneği gözaltı ve tutuklamalara tepki göstermek için cumhuriyet mitinglerini tekrar başlatacakmış. Miting Ergenekon'a destek için değil tehlikeye dikkat çekmek için yapılmalı. Türkiye'nin altı cephane, farkında olsa da olmasa da herkes tehlikede...

zaman

Bu yazı 1,002 defa okundu.