En Sıcak Konular

Mehmet Ali Birand


Mehmet Ali Birand
0 0 0000

Kıbrıs'ı düğümlediği için AB'ye bravo...



Avrupa Birliği’ni ayakta “alkışlamak” (!) gerekir.
Tam bir çuval inciri mahvetti. Bir şeyler yapayım, Kıbrıs sorununu çözeyim diye harekete geçti ve bugün geldiğimiz noktaya bakın…
Kıbrıs’taki son seçimlerden söz ediyorum.
Ulusal Birlik Partisi ve liderleri Derviş Eroğlu, büyük bir çaba harcamadan iktidara geri döndü. İktidardaki Cumhuriyetçi Türk Partisi ise kaybetti.
Neden Avrupa Birliğini işin içine soktuğumu anlatmam lazım.
Kıbrıs’ta uzun yıllardan beri çözüm peşinde koşan ve bunu ciddi biçimde isteyen tek lider M.Ali Talat idi. O kadar ki, bugün Rumların Cumhurbaşkanı Hristofyas ile çözüm bulmak için temas ettiğinden dolayı, vatan haini ilan edilmişti. Onu en sert şekilde eleştirenlerin başında da Derviş Eroğlu gelirdi.
Talat’ın yıldızı, 2004 yılında  Annan planına verdiği destekle parladı.CTP, Annan planı çerçevesindeki çözüm arayışları sırasında hükümet oldu, lideri Talat da, Denktaş’ın yerine Cumhurbaşkanı seçildi. Eroğlu, aralarındaki kişisel çekişmeden dolayı Denktaş ile ters düşerdi, ancak çözüm konusunda aynı katı görüşleri paylaşırdı.
Annan planı müzakereleri sırasında Eroğlu da, Denktaş kadar planın aleyhindeydi. Eroğlu, bir uzlaşı aramak, karşılıklı ödün vermek gibi yaklaşımlardan hoşlanmaz. Onun için çözüm, ya bugünkü durumun tescili olmalı veya hiçbir ödün verilmemelidir. Bir statüko savaşçısıdır.

KKTC halkı büyük ümitler bağlamıştı
Kıbrıs Türk halkı bu plana çok ümitler bağlamıştı. Bu sayede Avrupa Birliğine üye olacaklar ve zenginleşeceklerdi. İzolasyondan kurtulacaklardı.
Avrupa Birliği de, planın KKTC halkı tarafından desteklenmesi için gaz verip,bu beklentileri daha da köpürtüyordu.
Her şey, 24 nisan 2004’teki referanduma kadar iyi gitti.
Ancak Rumların HAYIR  demeleri, büyük hayal kırıklığı yarattı. Bu hayal kırıklığının daha da derinleşmesinin bir nedeni de, AB’nin verdiği sözlerden hiçbirini tutmamasıydı.
İzolasyonların bir bölümü kalkacak, dediler…Rumlar bu tutumlarının faturasını ödeyecektir, diye tepki gösterdiler…Yardım yollayacağız ve Kuzeyi zenginleştireceğiz demeçleri verdiler.
Hiçbiri olmadığı gibi,tam aksine Rumlar istedikleri gibi hareket eder oldular.Tam üyelik koltuğuna oturduktan sonra, kim ne derse desin umursamadılar.
Zaman içinde hayal kırıklıkları daha da derinleşti ve sonunda işin faturası CTP ’ye çıktı.Bu parti ne çözüm ne de reform beklentilerini karşılayabildi.
Sonunda da, iktidarı eliyle Dervişoğlu’na teslim etti. UBP hiçbir önemli varlık göstermeden seçimi kazandı. KKTC halkı Avrupa Birliğini cezalandıramayacağına göre, Talat’ın partisini cezalandırdı.
Başarı başarıdır…Bu konuda önemli olan sonuçtur.
Ancak Avrupalı dostlarımızın hiç değilse bir an için dahi olsa “Biz ne hata ettik?” diye düşünmelerini beklerdim. Umurlarında bile olmadığını biliyorum. Hatta, içlerinden bazı ülkeler çok memnun. Zira bu iktidar ile Kıbrıs’a çözüm bulabilmek çok daha zor olacak. Çözümsüzlük de, Türkiye’nin elini kolunu bağlayacak ve müzakerelerin daha da yavaşlamasına yol açacak.
İşte ünlü “ Win win” (kazan kazan), bakın ne hale dönüştü.

Tabii herşey o kadar da kolay olmuyor
CTP’nin seçimi kaybetmesinin tek nedeninin, Annan referandumu veya AB’nin sözlerini tutmaması olduğunu hepimiz biliyoruz.
İktidar partisi, çözüm dışındaki diğer beklentileri karşılayabilmiş olsa, Uluslar arası ekonomik kriz nedeniyle çöken ekonomiyi ayakta tutabilseydi (!) belki böylesine bir yenilgiye uğramayabilirdi. Ancak ben yine de Avrupa Birliği faktörünün önemli bir rol oynadığına inanlardan biriyim.
Avrupa’nın beceriksiz politikacıları ve Türkiye’deki çözüm aleyhtarları el ele verdiler ve Kıbrıs’ta iktidarı değiştirdiler.
Tebrikler ederim…

 
50 sandalyeli KKTC Parlamentosu
- Ulusal Birlik Partisi (UBP)   : 585.015 (yüzde 44.01) 26 milletvekili
- Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) : 387.717 (yüzde 29.17) 15 milletvekili
- Demokrat Parti (DP)  : 142.607 (yüzde 10.73)   5 milletvekili
- Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP):  90.837 (yüzde 6.83)     2 milletvekili
- Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) :   83.841 (yüzde 6.31)     2 milletvekili

milliyet



Bu yazı 1,084 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Eylül 2012 Türkiye, Suriye'de frene basıyor...
    • 25 Temmuz 2012 Türkiye'siz İsrail'in eski etkinliği kalmadı...
    • 20 Temmuz 2012 Esad için yer aranmaya başlandı, ancak henüz kabul eden ülke bulunamadı...
    • 13 Temmuz 2012 Washington Ankara'yı yavaşlatmaya çabalıyor
    • 27 Haziran 2012 Türkiye karizmasını çizdirmedi...
    • 21 Haziran 2012 PKK, vurdukça devre dışı kalıyor...
    • 25 Nisan 2012 23 Nisan müsamelerinden kurtulamayacak mıyız?
    • 19 Nisan 2012 Böyle subay yetiştirirseniz, Darbe'ye hayret etmeyin
    • 2 Mart 2012 ABD raporu: Ermenistan ile ilişkiler açılmalı...
    • 21 Şubat 2012 Bu defa MİT kazandı, ancak dikkat...
    • 9 Şubat 2012 Bırakın dindar nesli, tablet nesli geliyor...
    • 23 Aralık 2011 Biz neden kızıyoruz, asıl Sarkozy utansın...
    • 15 Aralık 2011 Gül 2014'e kadar Çankaya'da...
    • 10 Aralık 2011 Erdoğan çekildi, partinin haline bakın...
    • 30 Kasım 2011 Başbakan'ın ameliyat sonucu saklanmamalı...
    • 27 Ekim 2011 Devlet ne yapsa, bir türlü yaranamıyor...
    • 20 Ekim 2011 Bu açık bir cinayettir, bir savaş ilanıdır
    • 29 Eylül 2011 PKK vuruyor, ancak kışkırtamıyor...
    • 21 Haziran 2011 Erdoğan'ı tarihe asıl Kürt sorunu geçirir...
    • 22 Nisan 2011 Türkiye, BDP'ye sahip çıktı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,253 µs