En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Lise son sınıflarda salgın hastalık mı var?



Hastaneler her yıl bu günlerde hasta olmayan, ama ‘hasta raporu’ almak isteyen öğrencilerin ve bunların yakınlarının akınına uğrar.

Tanıdık tanımadık pek çok kimse, kızı için, oğlu için, kardeşi için, torunu için boyun büküp ricacı olur:

‘Doktor Bey, bizim çocuk lise sonda. Üniversite giriş sınavına hazırlanıyor. Okulda ders falan da yapılmıyor. Zaten sınıfın yarıdan fazlası okula gelmiyor. Sizden de bizimkine de bir 15-20 gün rapor vermenizi rica ediyoruz.’

Bu konuda doktorlar ikiye ayrılıyor. Bir kısmı ‘Ben rapor vermem’ diyor, bir kısmı ise ‘Ben rapor veririm’ diyor.

Sizce hangisi doğru, gelin bakalım.

Ben rapor vermem diyenler neden haklı?

‘Ben rapor vermem’ diyen doktorlara diyecek sözüm yok, son derecede haklılar.

Tıbbi bir raporun bu tür mazeret için ‘belge’ olarak kullanılması gerçekten üzüntü verici bir durum. Çünkü rapor her şeyden önce ancak hasta olan bir kişiye verilen bir belgedir. Hasta olmayan, sapasağlam birine rapor vermek sahtekârlıktır, cezası olan bir suçtur.

Bu tür raporlar gerçek tıbbi raporları da ‘şaibeli’ hâle getirmektedir. Bu yüzden, gerçekten hasta olup da rapor alan kişilere de kuşku ile bakılması hiç de haksız değildir.

Hayata yeni atılmakta olan öğrenciler, bu ‘sahte raporlar’ nedeniyle kaçamaklara, sahtekârlıklara özendirilmiş olmaktadır.

Gerçek dışı raporlar doktorların zaten giderek azalmakta olan saygınlığına da büyük bir darbe indirmektedir. Doktorluk gibi, acıları dindiren, dertlere deva olan kutsal bir meslek bu raporlar yüzünden yara almakta, lekelenmektedir.

Bu raporlar çoğu zaman sadece bir ‘rica’ veya ‘Allah razı olsun’ karşılığı veriliyor olsa da, ‘kim bilir neyin karşılığı’ türünden fısıltılara da diyecek söz bırakmamaktadır.

Ben rapor veririm diyenler neden haklı?

Bir de ‘Ben rapor veririm’ diyenlere kulak verelim ki, onların da haklı olup olmadıklarına karar verelim.

Bu raporlar, sosyal bir probleme bulunan pratik bir çözümdür.

Bu kadar çok lise son sınıf öğrencisinin sanki bulaşık bir hastalık salgını varmışçasına hasta olmadıklarını elbette herkes bilmektedir.

Bir sınıfın neredeyse tamamı okula gelmiyorsa, dersler yapılmıyorsa, rapor alamayan öğrencinin günahı nedir?

Bu raporlar, tamamen iyi niyetle ve karşılığında her hangi maddi veya manevi bir beklenti olmaksızın verilmektedir.

‘Ben rapor vermem’ dersseniz, kötü adam olursunuz. ‘Acaba doktor bey, bir hediye mi bekliyor ?’ diye de suçlanırsınız.

Çözüm Milli Eğitim Bakanlığında

Öğrenci ne yapsın? Sınıfın çoğu okula gelmiyor, ders çalışıyor. Okula gelmek vakit kaybından başka bir şey değil, çünkü hem eğitim yapılmıyor, hem yapılsa bile lise son sınıf derslerinden soru çıkmıyor.

Okul idaresi ne yapsın? Öğrencilerin çoğu rapor alıyor, sınıflar neredeyse bomboş, dersler yapılmıyor. Öğrencilere ‘Siz gelmeyin, sizi idare edelim’ deme gibi bir hakları da yok. Onları rapor almaya biraz da okul idareleri teşvik ediyor.

Doktor ne yapsın? Önünde boynu bükük bir öğrenci veya el-pençe divan duran bir veli. ‘Arkadaşlarının hepsi rapor aldılar, evlerinde ders çalışıyorlar, dershaneye gidiyorlar. Bizimki bunalımda. N’olur, şuna da siz bir rapor verir misiniz doktor amcası’ diyen anne veya babaya ne diyebilirsiniz ki?

 Burada asıl suçlu olan ne öğrenci, ne okul idaresi, ne de doktordur. Kabahat doğrudan doğruya Milli Eğitim Bakanlığı’ ndadır.

“Hem öğrencileri, hem anne babaları, hem okul idaresini ve hem de doktorları bu olumsuz durumdan kurtarmanın aslında çok kolay bir çaresi var. Bakanlık orta ve lise son sınıflardaki öğrencileri mayıs ayından itibaren idari olarak izinli sayar ve bu iş de burada biter.

Göz göre göre bu rezalete ne gerek var, Allah aşkına.



Bu yazı 1,940 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,002 µs