En Sıcak Konular

Hasan Celal Güzel


Hasan Celal Güzel
0 0 0000

Kurtulalım artık bu utançtan!



Türk Milleti ordusunu çok sever ve ona güvenir. Ordudaki bazı kendini bilmezlerin arada darbe yaparak siyasete müdahale etmesine rağmen, bu güveni ve sevgisi devam etmiştir.
Türk Ordusu, savunma gücü, morali, disiplini ve teknik seviyesiyle, dünyanın sayılı orduları arasındadır. Kim ne derse desin ben, subay, astsubay ve erlerimizin, dün 94. yıldönümünü kutladığımız Çanakkale Zaferi’ndeki Mehmetçiklerin ruhunu taşıdıklarına inanıyorum.
Lâkin, askerin siyasete müdahalesi, hele demokratik rejime karşı darbe yapması, ne yazık ki en büyük meselemiz olarak devam ediyor. Çünkü bu yüzden demokrasimizi tam olarak rayına oturtamıyoruz; ekonomik gelişmemiz kesintiye uğruyor ve demokratik dünya nezdinde itibarımız kalmıyor.
İç politikamızda ve politikacılarımızda da sorunlar var elbette... Meselâ, parti
içi demokrasiyi bir türlü gerçekleştiremedik. Politikada kaliteyi istediğimiz gibi yükseltemedik. Siyasette doğrular da oluyor, yanlışlar da... Fakat, demokratik yolları tıkamazsak ve milletimize güvenirsek, sonunda selamete ulaşacağımız muhakkaktır. Nitekim, istikrarlı, açık ve demokratik dönemlerde Türkiye daima yol almış; kapalı ara rejimlerde ise duraklamış, hattâ geriye gitmiştir.
***
Eski bir Harp Okulu öğretim görevlisi olarak kendimi, o çok sevdiğim vakur, gururlu, idealist ve iyi yetişmiş öğrencilerimin; genç teğmen, üsteğmen, yüzbaşıların; tecrübeli binbaşı, yarbay ve albayların; hele dünyayı tanıyan, bilgili, görgülü generallerin, kısaca TSK’da vatan ve hizmet sevgisiyle yanıp tutuşan binlerce vatan evlâdının yerine koyduğum zaman, bu ‘darbecilik’ damgasından nasıl utanıyorum bilemezsiniz.
Değerli TSK mensupları, hepiniz yabancı dil biliyor, bilgisayar kullanıyor ve modern dünyayı takip ediyorsunuz. Büyük Atatürk’ün ‘Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma’ hedefinin ancak demokratik rejimle gerçekleştirilebileceğinin bilincindesiniz. Ülkemizdeki bazı gelişmelerden hoşlanmayabilirsiniz. Tabiatıyla sizlerin görüşleriniz de saygıdeğerdir. Demokratik şekilde oylarınızı kullanır, tercihlerinizi yaparsınız. Lâkin, çete kurmak, cunta teşkil etmek, meşrû millet iradesine, hukuka ve demokrasiye karşı darbeciliğe kalkışmak,
size utanç verici gelmiyor mu?... West Point’teki bir arkadaşınıza ya da NATO karargâhındaki bir meslektaşınıza bunu nasıl izah edersiniz?...
Benim Harbiyelim, artık hırslı darbecilerin oyuncağı olmaz; ‘karargâh evleri’nde kokuşmuş Baasçı kalemşörlerle, müzelik ideologlarla kumpas kurarak vatanına, milletine ihanet
etmez. O, Anafartalar’da Mustafa Kemal Mehmetçiğe nasıl itimat ettiyse, milletine öylesine güvenir ve alnına ‘darbeci’ yaftasını astırmaz...
***
Türkiye açık bir toplum olmuştur. Açık toplumlarda kapalı kapılar ardında fesat ocakları kaynatıp darbe yapamazsınız. Zira önce, yetiştirdiğiniz askeriniz bu utancı kabul etmez. Sonra da halkınız buna rıza göstermez. Halkımız, daha önceki darbelerde olduğu gibi boynu bükük ve teslimiyetçi güruh değildir; ordusunu, askerini, paşasını sever ama ‘darbeci’ nin artık asker sıfatını kaybedip ‘şakî’ olduğunun farkındadır.
Ergenekon Soruşturmasıyla tekke düşmüş kel görünmüş, bütün kirli çamaşırlar ortaya dökülmüştür. Türkiye’de ilk olarak darbecilerden hesap sorulması, yarım asırlık ‘Darbe Dönemi’nin kapanacağının müjdecisidir.
Asker, yargı, üniversite, medya, aydınlar ve millet olarak, kurtulalım artık bu utançtan!...

radikal



Bu yazı 1,021 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2012 27 Mayıs'ın hesabı sorulmalıdır
    • 5 Mayıs 2012 Darbeciler! Ordu artık hizmetinizde değil...
    • 29 Ekim 2011 Dikkat! PKK'nın tuzağına düşmeyelim
    • 3 Aralık 2010 Hedefteki ülke: Türkiye
    • 26 Ağustos 2010 Kardeş Pakistan'ın yardımına koşmalıyız
    • 27 Haziran 2010 Oyunun hedefinde iktidar ve Başbakan var (2)
    • 17 Haziran 2010 Terör ve politika
    • 27 Mayıs 2010 50 yıllık utanç: 27 Mayıs
    • 13 Mayıs 2010 Rusya ile tarihî anlaşma
    • 6 Mayıs 2010 CHP-MHP-BDP koalisyonu
    • 20 Nisan 2010 Kıbrıs'ta beklenen sonuç
    • 16 Nisan 2010 'Nerede muhabbet, orada Muhammed'
    • 11 Nisan 2010 CHP ve MHP'ye son Anayasa çağrısı
    • 8 Nisan 2010 Baykal'ın uzlaşma teklifi üzerine
    • 25 Mart 2010 Anayasa reformuna neden karşı çıkıyorlar? (1)
    • 12 Mart 2010 12 Mart Muhtırası
    • 4 Mart 2010 Ermeni iftiraları konusunda bayatlamış Amerikan politikası
    • 21 Şubat 2010 AK Parti'yi kapatma hazırlıkları
    • 31 Ocak 2010 Fişleme üzerine...
    • 21 Ocak 2010 Bu iddialar cevapsız bırakılamaz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,678 µs