En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

Darbeciler yargılanırken...



Siyasi tarih darbeler tarihi sanki. Yıldönümlerine baksanıza. Biri bitiyor, diğeri başlıyor. 28 Şubat'ın yazı dizileri henüz sonuçlanmadan 12 Mart haberleri düştü ekranlara. Dün muhtıranın yıldönümüydü. 12 Mart'ın da 28 Şubat gibi ağır sonuçları oldu.
Göründüğü gibi değildi; darbe içinde darbeydi. İlk hedef 9 Mart cuntasıydı. 9 Martçılar Baas tipi bir rejim amaçlıyordu. Ava giderken avlandılar. Yıllar geçse de içlerindeki darbe ateşi hiç sönmedi. İçlerinden pişman olanlara rastlandı. Darbecilikten demokratlığa keskin dönüş yaptılar. O günlerin ruhunu taşıyan İlhan Selçuk gibi sivil uzantıları Ergenekon'da tekrar karşımıza çıktı.

9 Mart ile 28 Şubat'ın akrabalığından söz edilebilir. İkisi de aynı siyasi çizginin ürünü çünkü. 12 Mart'ta Başbakan Süleyman Demirel muhtırayı duyar duymaz şapkasını aldı gitti. Çok güçlüydü, tek parti iktidarının başıydı. Muhtıra AP hükümetini tarumar etti. Bülent Ecevit'in başını çektiği CHP içindeki bir grup tepki gösterdi. Deniz Baykal da Ecevit'in yanında yer aldı. 12 Mart'ta Meclis açık kaldı ama siyaset bir daha dikiş tutmadı. 10 yılda 15'e yakın hükümet kuruldu. Siyasi istikrarsızlık anarşi ve terörü besledi. Bu da başka bir darbenin gerekçesi oldu. Süleyman Demirel dün Ankara'da bir programa katıldı. Girişte 12 Mart sorularını cevapsız bıraktı. Bugünlerde 28 Şubat sürecini aklamakla meşgul olduğundan 12 Mart'a fırsat bulamadı.

Bilmem farkında mısınız... Demirel 28 Şubat'ın en çok konuşan ismi. Her yıldönümünde süreci savunan açıklama yapma geleneğini bu yıl da sürdürdü. Demirel dışında 28 Şubat'ı savunana rastlamadım. Eleştirilerin odağındaki İsmail Hakkı Karadayı ve Çevik Bir gibi isimler ise sessizliğe büründü. Onlar susarken Demirel niye konuşuyor sorusunun cevabı belli; kendisini temize çıkarmak.

Aslında o da doğru yerde durmadığının farkında. 28 Şubat'ı konuşmadan duramamasının nedenini tahmin etmek güç değil. Malum, 'Katilleri kan çeker' diye bir söz var. Suçlu olay mahallinde dolaşmaktan bir türlü kendini alıkoyamaz. Hep çevresinde dolanır. Katil psikolojisi bu, uzaklaşmak istemez. Demirel'in 28 Şubat'ı savunmaktan geri duramamasının sebebi bu psikoloji olmalı. Demirel'e göre 12 Mart darbelerin babası 28 Şubat ise olağan, normal bir süreç. Farklı siyasi iklimlerden beslense de her ikisi de demokrasiye dışarıdan müdahale ve gayri meşru.

Bu arada sevindirici bir haber; eski DYP milletvekili Mustafa Kemal Akyurt, Karadayı ve Çevik Bir hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. 12 Mart'ın ardından 27 Nisan'ın sene-i devriyesi gelecek. 'Gece yarısı elektronik muhtıra' diye nitelenen olayın üzerinden iki yıl geçti. Amacı Meclis'in cumhurbaşkanı seçme yeteneğini ortadan kaldırmaktı. Kısa vadede başarı da sağladı. 22. Dönem Meclis'i cumhurbaşkanını seçemedi. Ülke seçimi öne almak zorunda kaldı. Sandık siyasetin bozulan ayarlarını düzeltti. 27 Nisan müdahalesi anlamını yitirdi. Yeni Meclis kendi inisiyatifiyle cumhurbaşkanı seçmeyi başardı.

Bitmedi, ardından 27 Mayıs'ın yıldönümü var. 27 Mayıs'a Cumhuriyet döneminin ilk darbesi diyenler var. Bazıları sempatik bulsa da kanlı bir darbeydi. Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanı idam edildi. 27 Mayıs toplumda bugün bile kanayan derin yaralar açtı. Demirel'in darbeler karşısındaki pasifliğine, darağacında sallanan Menderes fotoğrafının neden olduğunu söyleyenler hiç de az değil. Haksız da sayılmazlar.

Daha bitmedi ama yazının sonuna da geldik. Neredeyse her aya bir darbenin yıldönümü düşüyor. O yüzden siyaset tarihine darbeler tarihi demek herhalde yanlış olmaz. Umut verici gelişme de yok değil. Ergenekon davasının ek iddianamesi darbe girişimini yargıya taşımayı amaçlıyor. İddianame henüz inceleme aşamasında, mahkeme tarafından kabul edilmedi. Her türlü sulandırma ve engelleme çabalarına rağmen darbecileri yargılayabilmek demokrasinin geleceği için bir umut... Tarih bütün darbecileri mahkum etti, bakalım yargı ne yapacak?

zaman



Bu yazı 972 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,618 µs