En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Genç doktor masa başında neden öldü?



Bugün gazetelerin birçoğunda masa başında yerinden kalkmadan 11 saat sürekli ders çalıştığı için akciğer embolisi adı verilen bir hastalıktan hayatını kaybeden genç bir meslektaşımızın hüzünlü haberi yer alıyor.


Hareketsizlik günümüzün insanının en önemli sorunlarından biri. Her işimizi oturduğumuz yerden halledebiliyoruz artık. Ne bankaya gidiyoruz ne postaneye ne vergi dairesine ne de çarşıya pazara. Çünkü para yatırmak para çekmek… alış veriş… her şey internet üzerinden masa başında yapılabiliyor. İstediğiniz yiyecek ve içecekler bir telefon veya bir elektronik posta uzaklığında. Gideceğimiz yerlere hep arabayla gidiyoruz. Yürüyen merdivenler… asansörler yüzünden insanlar adeta adım atmayı unuttu.


Onu bırakın ev veya iş ortamında bile hareket neredeyse sıfır. Birçok insan bütün gün masa başında oturarak çalışıyor. Uzaktan kumanda denilen aletler de hareketsizliğimin önemli sebeplerinden biri. Evimizin garajını, kapısını onunla açıp kapıyoruz. Televizyon, müzik seti, klimalar… ve birçok ev aleti de artık hep uzaktan kumandalarla kullanılıyor.


Oysa hareket etmek kalp hastalıklarından akciğer hastalıklarına, sindirim şikâyetlerinden, hipertansiyona, damar setliğine, şeker hastalığına… kadar pek çok rahatsızlığın başta gelen ilacı. Birçok araştırma, düzenli spor ve egzersiz yapan kişilerde kanserlerin bile az görüldüğünü gösteriyor.
Hareketsizliğin yol açtığı hastalıklardan biri de genç doktorun da hayatına mal olan akciğer embolisi. Bu ölümcül hastalık bacak toplardamarlarında oluşan pıhtının buradan koparak akciğer atardamarlarını tıkamasıyla ortaya çıkıyor.


Pıhtı nasıl oluşuyor?
Bacak toplardamarlarında pıhtı oluşumunu kolaylaştıran üç önemli faktör var:
• Kanın damarlarda birikmesi
• Damar duvarının zedelenmesi
• Kanın koyulaşması


Uzun süre hareket etmeden oturmak kan akımının yavaşlamasına ve kanın bacak toplardamarlarında birikmesine sebep olur. Hem uzun süreli oturmak ve hem de bacakların sarkıtılması toplardamarlardaki kan akımının yavaşlatarak pıhtı oluşumuna zemin hazırlar. Bacak damarlarında oluşan pıhtılar buradan koparak akciğer damarlarını tıkarlar ve akciğer embolisi adı verilen tablo ortaya çıkar.


 Bir de bu duruma kolaylaştırıcı risk faktörleri eklendiğinde, pıhtı oluşumu kaçınılmaz olur. Yaşlılar, şişmanlar, gebeler, doğum kontrol hapı kullanan hanımlar, sigara tiryakileri, varisleri olanlar, kalp hastaları ve yakın zaman önce ameliyat geçirmiş kişilerde pıhtı oluşma riski çok daha yüksektir.


Akciğer embolisinin belirtileri


 Akciğer embolisinin belirtileri tıkanan akciğer damarının büyüklüğüne göre farklıdır. Pıhtı çok büyük ise kişi aniden fenalaşıp daha ne olduğu anlaşılamadan ölebilir. Daha küçük pıhtılar, ani başlayan nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, öksürükle kan tükürülmesi, çarpıntı, ateş, sıkıntı hissi... gibi değişik belirtilere neden olurlar.


 Tanı ve tedavi


 Akciğer embolisinin tanısı tipik durumlarda çok kolaydır. Akciğer röntgeni, sintigrafi, spiral tomografisi, kanda D- dimer yüksekliği, bacak toplardamar ultrasonografisi en çok başvurulan tanı yöntemleridir.


 Akciğer embolisi acil bir durumdur. Hemen tanınıp tedavi edilmezse, ölümle sonlanabilir. Tedavi heparin (kanı sulandıran ve yeni pıhtı oluşumunu önleyen) veya trombolitik (pıhtı eriten) ilaçlarla yapılır.


 Pıhtı oluşumu nasıl önlenir?


 Akciğer embolisi yaşlılarda önemli bir ölüm nedeni olan, ancak önlenmesi de mümkün olan bir hastalıktır.


Pıhtı oluşumu bakımından risk altında olan kişilerin aşağıdaki önerilere dikkatle uymaları gerekir. Yüksek riskli hastalara ise kanı sulandıran ilaçlar verilmelidir.


• Tüm işlerinizi kendiniz yapın
• Düzenli olarak yürüyüş ve egzersiz yapın
• Oturduğunuz zaman bacaklarınızı sarkıtmayın, yükseğe koyun
• Bacaklarınıza kan dolaşımını artırıcı egzersizler uygulayın
• Çok sıkı çoraplar ve jartiyer kullanmayın
• Hareketsiz olarak uzun süre ayakta kalmayın
• Uzaktan kumandayı mümkün olduğunca az kullanın
• Bol sıvı alın. Sigara, alkol ve kafeinli içeceklerden uzak durun.



Bu yazı 2,632 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,715 µs