En Sıcak Konular
Halim Selim
Dünyayı kurtarmanın yolu!
Ağaçların arasında yolunu kaybediyor… Orman, tarihin üzerine kapanmış, incinmiş bir kavmin bütün sırlarını gizliyor… Yıllar önce uzaklaşmışlar şakirtler şehirlerden… Sahici tohumlarını, müdahalesiz hayvanlarını, meyve fidelerini, toprak kaplarını, süt kokulu çocuklarını yanlarına almışlar ve ormanın içinde billur gibi akan bir su kaynağının yakınına göç etmişler… Orman yıllarca örtmüş o yolu, herkesten gizlemiş… Onları kalbine almış…
Şimdi o yolu buldum zihnimdeki ormanda… Ağaçların ben yürürken önümde aralanmasıyla o köye ulaştım…
Cenab-ı Allah’ın bize üflediği soluğuyla okunan, güzel bir ezan sesi karşıladı beni… Toprağın üzerinde namaza durmuştu köy halkı… Sanki beni bekliyorlarmış gibi hafifçe yana çekilip yer açtılar bana… Selam verip ben de katıldım aralarına…
( Ey uyuyanlar… Bunca yıldır, saklandıkları mağaralarda uyuyanlar, vakit geldi… Kötülük, dünyayı ele geçirmek üzere… Eskiden halka açıklamaya korktukları sırlarını şimdi açıkça söylüyorlar herkese…
Ey uyuyanlar, uyanın…
Tesbihattan sonra hep birlikte dua ediyoruz… Duanın sonunda bütün cemaat ağlıyor… Ama bu öyle bir ağlamak ki acının bunca yoğunluğu içinde huzur dolu bir kavuşma duygusu da var… Birer birer gelip bana sarılıyorlar…
Vakit geldi diyor en genç olanı… Geliyoruz seninle, dünyaya geri dönüyoruz, biz uyandık artık, dünyada uyuyan kim varsa onları da uyandırmak istiyoruz…
Ağlama sırası şimdi bana geliyor… Bunca yıldır her türlü zorluğa rağmen hiç ümitsizliğe kapılmadan yaptığımız bu meşakkatli mücadele boşuna değilmiş… Yardım geliyor işte…
Duanın kelimeleri ile anlatıyorlar kurtuluş yollarını… Ne söylerse söylesinler dua ederken yüzlerine vuran o ışığın içinden bakıyorlar bana… Biz de ümidimizi hiç kaybetmedik diyorlar…
Şeytanın tuzağı o kadar zayıftır ki… Teknolojinin düğmesini kapatırsın, nano şeytanla ilişkin o an biter… İblis seninle aracısız bir iletişim kurmak zorunda kalır… Artık eşitsinizdir… Bu adaletli bir meydan okumadır… Kötülük, iyilik maskesinin arkasına gizlenemez şimdi… Kötülük, kötülük olarak kalır… Cazip olan hiçbir yanı yoktur…
Reddedersin hemen… Analog düzeyde kalır şeytan… Dijitalleşemez bir daha… Kopyalayamaz kendini… Her insanla birer birer uğraşmak zorunda kalır… Yorulur, düşer, perişan olur…
Kurtuluşun reçetesi de şöyledir diyor, en genç uyanmış: Nano şeytanın düğmesini kapatın… Ve şeytanı sizinle, ne kadar insan varsa dünyada, birer birer, gerçek yüzüyle, karşı karşıya gelmeye zorlayın…
Kim olursa olsun reddedecektir onun bu ateşten yüzünü… Ağaç meleğinden vazgeçip, kim bu ateşin, derisini kavurucu dumansızını tercih edebilir ki…
Allah’ım o zaman mücadele tektir, şimdi daha iyi anlıyoruz bunu… Kalbin cihadından sonra, teknolojiye karşı bir cihad daha gerçekleştirmek gerekmektedir… Nano teknoloji kalbin nurunu söndürmek için başlatılmıştır… Ey dünya uyuyanları, nano şeytanın içinize, kalbinize girmesine, orada saklı olan nuru söndürmesine izin vermeyin…
İndirin şalteri… Dijital yayından, Analog yayına geçin yeniden…
Şeytanın sizinle karşı karşıya gelmesini sağlayın…
Nasıl olsa gerçek iyilik, sanal iyiliği yenecektir…
Zafer yakındır…
( Ey uyuyanlar, kalplerimizde o yolu bulduk biz…
Sizin ormanların içinde, yıllar önce ağaçlarla örttüğünüz o yolu, sakladığınız hakiki kelimeleri bulduk nihayet…
Öğrendik kurtuluşun yolunu…
Şükürler olsun Allah’a… Şükürler olsun size…
İyi ki yıllar önce bugün için sakladınız ruhunuzu şeytandan… Ve bizimle buluşturdunuz…
Bu yazı 2,790 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar- 10 Eylül 2014 İnsanlık tehlikede! Ey mazlumlar!
- 5 Eylül 2014 Bilinmeyiz biz! Görünmeyiz! Bir işaret bekliyoruz!
- 1 Eylül 2014 Kalbe çağrı! Günah işlemişseniz de gelin! Yeter ki günahı terk edin!
- 27 Ağustos 2014 Ey nar kardeşlerim! Yol bitti!
- 22 Ağustos 2014 Ey Mehdiyet! Kaldır başını secdeden!
- 18 Ağustos 2014 Şeytanın Dünya Krallığı kime hizmet eder?
- 11 Ağustos 2014 Kıyam-et!
- 6 Ağustos 2014 Terk edin sahte şeyhleri, mürşitleri! Kur’an’a dönün yüzünüzü!
- 31 Temmuz 2014 Ey kabalist sufiler! Süslü cinler! Bildik sizi!
- 25 Temmuz 2014 Kalbin cihadı başladı!
- 21 Temmuz 2014 Belki de Ahir Zaman! Ey zalimlerin en zalimi! Hesap zamanı!
- 14 Temmuz 2014 İşte Mehdiyet sırrı! Kuran ve hidayet!
- 9 Temmuz 2014 Fırat, Dicle ve ISIS! Kıyamet alametidir!
- 4 Temmuz 2014 Ramazan! Okuduk mu? Kuranı anladık mı?
- 29 Haziran 2014 Ey Mehdiyet! Kalbimiz ağlıyor!
- 25 Haziran 2014 Ey mazlumlar! ‘Hakikat’ vakti artık!
- 21 Haziran 2014 Şam, Kudüs ve İstanbul için fazla zaman kalmamıştır!
- 17 Haziran 2014 Şirk-etlerin zombileri kapımızda! ‘İslâm’ adına hem de!
- 12 Haziran 2014 Zaman yaklaştı! Zulme karşı ‘tuğrul kuşu’!
- 7 Haziran 2014 Rabbim affet!
Yorumlar
+ Yorum Ekle