0 0 0000

Washington’da ilk çatlak...

Ortadoğu Barış Süreci’nde Türkiye’nin oynadığı rolü; ya “arabulucu” veya “moral lider” olarak tanımlayanların, “zımni” kabulleri var...

Davos atağından sonra, Batı kaynaklı yorumları zemin kabul edenler, “arabuluculuk” döneminin (İsrail ve Filistin özelinde) artık sona erdiğini savunuyor.

Doğu orijinli gelişmeleri okuyanlar ise, arabuluculukla birlikte Arap-İslam dünyasında “moral lider” rütbesinin de Ankara’nın omzuna eklendiğini dillendiriyor.

İkisi de doğru. İkisi de yanlış.

Zıt görüşleri savunanlar ne denli israrcı olursa olsun, aslında kendi mantıklarının bir tarafı rakiplerini destekliyor.

Meseleyi şöyle okumak da mümkün; Davos yüzünden Türkiye’nin tarafsızlığını yitirdiğini düşünenler aslında Arap dünyasından gelen “moral lider” alkışlarını kabul ediyorlar.

Tersi de doğru. Arap-İslam coğrafyasından yükselen alkışlara kapılanlar da, aslında Türkiye’nin arabuluculuk niteliğinin zayıfladığını görüyorlar.

           *   *   *

Biz “dosdoğru”sunu yazalım...

İsrail-Filistin özelinde Türkiye artık asıl/asal oyuncu değil.

Mısır ana oyuncu.

Kahire, bundan böyle İsrail-Filistin barış sürecinin arubulucusudur. Başta ABD olmak üzere, İsrail ve Fransa böyle istiyor.

Ankara “asist” yapacak.

Dolayısı ile, Kahire’den gelen Mübarek’e veya bu üç ülkenin diplomatik söylemlerine bakarak havaya girmek iyi değil.

Gerçek bu.

           *   *   *

İkinci özel bilgi olarak, İsrail-Filistin probleminin çözümünde ABD’nin-öncelikle- ne düşündüğünü yazayım...

İki ayaklı planları var. 1) İsrail’in, açtığı yeni yerleşim yerlerinden çekilmesi. 2) Filistin tarafından gelen “tüm ateşin” kesilmesi.

Ana eksen bu. Beyaz Saray, bunu en iyi Obama’nın atadığı Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell’in hayata geçirebileceğine inanıyor.

Çünkü Mitchell bu basit (!) planı çok önceden hazırlamış ve yazmıştı.

Bundan sonra bölgeyi bakarken Mitchell’in kırmızı çizgisi sayılan bu iki maddeyi akıldan çıkarmamak lazım.

Gerçek bu.

   *   *   *

Üçüncü bilgi, Davos vakasının ABD’deki Yahudi lobisinin Türkiye’ye bakışında kızgınlık yarattığına inananlara...

Hatta Mısır’ın ön almasının ve sözde (Ermeni) soykırım tasarısına Yahudi lobilerinin destek vereceğini düşünenlere...

Yahudi lobisinin içinde önemli bir kesim, İsrail’in tavırlarından memnun değil. Tel Aviv’in “taviz” vermesini isteyenler var.

Henüz adlı adınca söylenmiyor, pek de yakıştırılmıyor ama Amerika’daki Yahudi lobisinde bir ayrışma görünüyor.

Bu minik çatlak, Obama’nın Ermeni soykırımını dillendirme ihtimali bulunan 24 Nisan öncesinde veya ABD Kongresi’ne gelecek bir tasarı da kendini gösterebilir.

Gerçek bu.

   *   *   *

Dört... "Bizimle ne ilgisi var" diyebilirsiniz ama bence en önemlisi bu.

ABD yönetimi içinde de çatlak var! Henüz “sızdırmıyor” ama var.

Ben zaten bekliyordum ama itiraf edeyim bu kadar erken değil.

Obama’nın George Mitchell’i özel temsilci olarak ataması, Amerikan hükümeti içinde kimi çevreleri rahatsız etmiş.

Adlı adınca da yazayım...

Bunların başında Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Savunma Bakanlığı’ndaki bazı isimler geliyor.

Şu an Başkan’ın en güçlü olduğu zamanlar. ABD siyasetinde herşey demek olan kamuoyunda primi yüksek.

Ama zamanla bu değişecek. O zaman çatlak “sızdırmaya” başlayacak.

Muhtemelen bunun etkilerini Türkiye-ABD ilişkilerinde de göreceğiz.

Gerçek bu.

Bu yazı 3,233 defa okundu.