Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta gösterdiği tepkiden sonra yapılan yorumlarda iki yön dikkat çekiyor:
1- Türkiye Batı’dan kopuyor.
2- Türkiye Hamas’ın peşine takılıyor.
Rota değişmez
Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta haklı olarak gösterdiği tepkiye bakarak Türkiye’nin Batı kurumlarından ve değerlerinden kopacağını beklemek gerçekçi değildir.
Avrupa Konseyi’nden, NATO’dan ve AB ile üyelik müzakeresi pozisyonundan ayrılmaz. Türkiye’nin rotası Batı’ya dönüktür ve Batı kurumlarının eski ve köklü üyesidir.
Hükümetin İsrail’e tepki göstermesi, Hamas’ı siyasi sürece katmak için çaba göstermesi Ankara’nın NATO’dan, AB’den ve Avrupa Konseyi’nden kopacağı anlamına gelmez.
AB ile müzakere eden ülke konumundaki Türkiye’nin, NATO’dan çıkması, henüz ortada olmayan bir başka bloğa geçmesi zorlama bir öngörüdür.
Soğuk Savaş’ta olmadı
Blok değiştirmek iki kutuplu dünyanın kullandığı bir kavramdı. Zaman zaman ülkeler iki bloklu dünyada bu tür blöfler yapmıştır. Ancak, Batı bloğundan Doğu bloğuna geçen bir ülke olmamıştır. Aksine Doğu bloğu dağıldıktan sonra birçok Avrupa ülkesiyle yeni bağımsızlığına kavuşan ülkeler Batı kurumlarına üye olabilmek için yarışa girmişlerdir. Bu, Batı bloğunun işine geldiği sürece hızla sonuçlanmıştır. Türkiye ise 50 yıllık NATO ve Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi, AB ile müzakere aşamasında bir ülke olarak neden bu kurumlardan uzaklaşsın ve neden ortada olmayan bir yeni bloğa girsin!
Soğuk Savaş döneminde blok değiştirmeyen Türkiye, şimdi niye değiştirsin? Kaldı ki alternatif blok nerede? Rusya ve İran’ın bir blok oluşturduğu veya oluşturacağı varsayımını esas alarak Türkiye’nin rotasını değiştirmesinden kaygı duymak veya böyle bir beklentiye girmek abesle iştigaldir.
Hamas’ın peşine takılmak!
Dillendirilen bir diğer kaygı da Türkiye’nin Hamas’ın peşine takılması. Hükümetin Hamas’a yakın durması, Hamas’ı siyasi denklem içine sokmaya çalışması, Türkiye’nin böyle bir örgütün veya siyasi hareketin kuyruğuna takılacağı biçiminde yorumlanmamalı. Ne Hamas ne de herhangi bir Arap ülkesi Türkiye’nin peşine takılacağı bir güç ve değerler bütünü olamaz. Hükümetin dini yönü ön planda olan ülkelere ve siyasi hareketlere sıcak durması Türkiye’nin bu ülke veya hareketlerin uydusu haline geleceği veya getirilebileceği anlamına gelmez. Bu mümkün değildir.
Aksine Türkiye, Arap ülkeleri ve bu bölgedeki siyasi hareketler için model olabilir, örnek alınabilir.
Türkiye’nin AB ile müzakere aşamasına gelmesi sürecinde en büyük ilgi Arap ülkelerinden gelmiştir. Türkiye’nin AB müzakerelerini en yakından izleyen Arap basını ve kamuoyu olmuştur. En çok Arap ülkeleri heyecanlanmıştır.
Türkiye, laik ve demokratik yapısı ve değerleriyle Arap sokağının örnek alacağı bir ülkedir. Arap kralları veya hükümetlerin niyeti bu olmasa bile Arap halklarının demokratik, laik, çağdaş yaşama geçebilmelerinin önünde olumlu örnek Türkiye’dir.
Türkiye, peşine takılmak bir yana, terörden vazgeçmeyen Hamas’ı çok fazla taşıyamaz.
milliyet
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle