En Sıcak Konular

Ruşen Çakır


Ruşen Çakır
0 0 0000

10 maddede dünkü dalga neden çok ama çok önemli?



Ergenekon kapsamında bugüne kadar birbirinden ilginç isimler gözaltına alındı ve bunların çoğu da tutuklandı. Fakat dün “en önemli dalga” nın yaşandığını söyleyebiliriz. “Neden en önemli dalga?” sorusunu yanıtlamaya çalışacak olursak:

1) Davanın başlaması ve duruşmalarda fazla heyecanlı anlar yaşanmaması nedeniyle Ergenekon eski popülerliğini kaybetmişti. Dün bunun aldatıcı olduğunu gördük.

2) AKP hükümetinin, Ergenekon’u kapatma davası süresince pazarlık unsuru olarak kullandığını, kapatmama kararının ardından konuya eski ilgi ve desteğini kestiği yolunda neredeyse bir görüş birliği oluşmuştu. Hatta en ateşli destekçileri bile soruşturmanın daha fazla derinleştirilmesi konusundaki ümitlerini kaybetmeye başlamışlardı. Bütün bunların yanlış olduğunu anladık.

3) Hurşit Tolon ve Şener Eruygur gibi iki emekli orgeneralin ardından daha fazla üst düzey emekli askerin soruşturmaya katılmasının zor olacağı düşünülüyordu. Tuncer Kılınç ve Kemal Yavuz başta olmak üzere çok sayıda eski subay da gözaltına alındı.

4) Kimlik ve konumları tam olarak netleşmemekle birlikte albay, binbaşı ve yarbay türbesinde muvazzaf subaylar da gözaltına alındı ki dünün en az dikkat çeken en çarpıcı gelişmelerinden biridir.

5) Operasyonun ilk flaş isminin Yalçın Küçük gibi toplumun hemen hemen tüm kesimleri tarafından bilinen; yine her kesimden seveni ve nefret edeni bol olan bir aydın olması dünkü dalgayı başlıbaşına medyatik kıldı.

6) Susurluk mahkumu eski polis şefi İbrahim Şahin’in de gözaltına alınmış olması, soruşturmada Susurluk ayağının daha da güçleneceği ve buna bağlı olarak yeni gözaltılar olabileceğinin işaerti olarak algılandı.

7) Dönemin MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç’a ek olarak dönemin Genelkurmay Hukuk Müşaviri Erdal Şenel ile YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün de alınmış olması Ergenekon’a ilk kez ciddi olarak 28 Şubat süreciyle hesaplaşma boyutu kattı.

8) Dünün en önemli ismi hiç kuşkusuz Sabih Kanadoğlu’dur. 28 Şubat sürecinin son dönemine yetişen Kanadoğlu’nun en belirgin vasfı emekli olduktan sonra da bir tür “baş içtihat mercii” fonksiyonu görmesi ve AKP hükümetine karşı neredeyse tek başına çok etkili bir muhalefet yürütmesidir. Kanadoğlu’nun evlerinin aranması, savcıların, onun içtihadıyla tetiklenen 27 Nisan süreciyle de hesaplaşmayı düşündüklerini gösteriyor. Öte yandan soruşturmaya ilk kez ciddi bir biçimde yüksek yargı ayağı eklenmiş oluyor ki Kanadoğlu bile gözaltına alınabiliyorsa birçok eski yüksek yargı görevlisinin de kapsama alanına girebileceği akla geliyor. Bunun bir diğer anlamı Ergenekon soruşturması destekçileriyle yüksek yargı arasında da zaten varolan ama pek su yüzüne çıkmayan çatışmanın şiddetleneceğidir.

9) Bedrettin Dalan isminin de altını çok ama çok kalın çizgilerle çizmek gerekiyor. Uzun zamandan beri Dalan’ın adı açık ya da örtülü bir şekilde “derin devlet” le bağlantılı bir şekilde anılırdı. İlk kez bu söylentileri savcıların da fazlasyıla ciddiye aldıklarını gördük. Bakalım Dalan söylediği gibi ilk fırsatta ülkeye dönecek mi, yoksa soruşturmanın gelişimini gözlemek için ABD’deki ikametini uzatacak mı?

10) Dünkü dalga, Ergenekon soruşturmasının kolay kolay bitmeyeceğini net olarak bizlere gösterdi. Bugüne kadar soruşturma kapsamına alınan isimleri tek tek hatırladığımızda, Türkiye’de “ulusalcılık” olarak bilinen ve son yıllarda ortaya çıkmış olan siyasi hareketin öne çıkmış isimlerinin çoğunun devre dışı bırakılmış olduğunu görüyoruz. Ancak ulusalcı hareket tam anlamıyla bitmemiş olduğu göz önüne alınırsa yeni dalgaların yolda olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

28 Şubat, 27 Nisan süreçlerinin de soruşturmaya dahil edilmiş olması Ergenekon’un bambaşka boyutlar kazanmakta olduğunu bizlere gösteriyor.

vatan

 



Bu yazı 1,696 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 12 Şubat 2012 Türkiye dehşet senaryolarına hazır olmalı
    • 23 Haziran 2011 Herkes elini çabuk tutmalı
    • 13 Haziran 2011 Hoca’nın rüyasını talebesi gerçekleştirdi
    • 8 Mayıs 2011 Beş soruda Hizbullah-PKK gerginliği
    • 27 Nisan 2011 Suriye mi, İsrail mi?
    • 24 Kasım 2010 Öcalan bunu hep yapıyor
    • 20 Ekim 2010 Bir toplum mühendisliği projesi olarak KCK operasyonu
    • 28 Temmuz 2010 Ne açılım, ne referandum yüzünden
    • 23 Haziran 2010 PKK kayıtsız şartsız silah bırakmalı
    • 10 Mayıs 2010 Türklerin kaygıları, Kürtlerin haysiyeti
    • 3 Mayıs 2010 ''PKK ne yapmak istiyor?''
    • 13 Nisan 2010 Ahmet Türk Türkiye’dir
    • 12 Şubat 2010 Devletin zirvesinde koalisyon fikrine hazır mıyız?
    • 5 Şubat 2010 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine erken ve gerekli bir bakış
    • 28 Ocak 2010 Alevi açılımında son dönemeç
    • 19 Ocak 2010 Adalet istiyoruz
    • 12 Ocak 2010 PKK nasıl silahsızlandırılacak?
    • 17 Aralık 2009 Gül nasıl devreye girebilir?
    • 4 Aralık 2009 Açılım gemisi İmralı açıklarında batmak üzere
    • 19 Kasım 2009 Dersim yanlışları

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,120 µs