En Sıcak Konular

Hatice Saadet Kalyoncu



Hatice Saadet Kalyoncu
0 0 0000

Param yok sizlere!



Tüm haftam İsrail’in Gazze katliamına karşı yapılan protesto eylemleri ile geçti. Tepkiler hala devam etmekte, etmeye de devam edecek. Geçen hafta yazımın başlığında söylemiştim İsrail hep aynı ama ya biz?

Üç gün sonra unutulan boykot istek ve çağrılarına tepkili olduğumu da söylemiştim. Eğer bu sadece kendimizi, vicdanlarımızı hafifletmek içinse kimse gık demesin demiştim. Biliyorsunuz ki Gazze şimdi ateşler altında ama ondan önce de ablukadaydı. Yani silahlarla bombalarla değil açlıktan ölüyordu oradaki binlerce insan. Açlıktan ölürken sorun yoktu da şimdi mi var? Katliamın şekline göre mi değişiyor her şey? Kısaca, boykot yapalım diyenlere, daha evvel neredeydiniz demekten çekinmiyorum. Ama görüyorum ki insanlar artık tüketici sıfatının gücünün aslında ne kadar büyük bir güç olduğunu daha net fark ettiler…

Bu hafta içinde farklı mail adreslerinden 20’nin üzerinde acı yüklü fotoğraflar ve firma isimlerinin olduğu mailler aldım. Toplumsal görevde kendine biçtiği görevi yapan insanlar bunlar… Kimi sadece bunu yapan kimi yaptıklarının yanında bir de bunu yapan.

Oturdum internetin başına… Bu gelen maillerde adı geçen firmaların dışında ne var ne yok bakmaya başladım. Kendime bir alışveriş listesi hazırladım, ne almayacağıma dair. Hala da listeme devam ediyorum. Bunun için birinin boykot startı vermesine de gerek yok, zaten var olan boykotumun kapsama alanını genişletiyorum şuanda… Bu listeme Türkiye’de ortaklıkları bulunan firmaları da ekleyeceğim yavaş yavaş. Çünkü bunu bulmak zor iş. Ticaret Odasından isteseniz vermez.

Diyeceksiniz ki, İsrail’deki katliamdan buradaki Yahudiler neden sorumlu olsun? Vallahi kişisel görüşüm burada çok net, sükût ikrardan gelir. Bu bir haftayı geçkin sür içinde, Türkiye’deki Yahudi olan kişi, kurum, kuruluş hangisinden ses çıktı?

Mesela Haham Beyler çıkıp biz burada huzur içindeyiz, orada da insanlar aynı huzur içinde yaşamalıdır dedi mi? Ben duymadım! Masum insanlar ölüyor bu hiçbir dinin özünde kabul edilebilir olamaz dedi mi? Ben duymadım!

Mesela Türkiye’deki Yahudi temsilcileri kalkıp gık dedi mi? Bu işi en azından yarım ağızla bile olsa kınıyoruz, bu bir katliamdır dediler mi? Ben duymadım. Yıllardır bu topraklarda yaşayan köklü büyük ailelerden bir açıklama geldi mi? Ben duymadım.

Amerika’dakileri duyuyorum ama onları duymadım.

Peki, bu topraklarda ticaret yapıp para kazandırdığımız İsrail menşeili markaları satanlar veya buranın ekmeğini yiyerek burada üretim yapan, satan Yahudilerden bir şey söyleyen oldu mu? Ben duymadım. Ben artık İsrail malı satmıyorum diyen duydunuz mu? Veya devletlerine kardeşim yeter artık diyen? Ben duymadım.

Şimdi sus olmuş insanları bu katliamı onaylıyor, bu onaylamıyor, bu destekçisi bu destekçisi değil diye benim mi sınıflamam gerekiyor? Peki… İtiraz edip benim gibi tepkisini açıklayan, ortaya koyanlar benim boykotumun dışındadır. Buyurun, bekliyorum.

Herkesin bir tarafı olmalı mı? Kesinlikle evet… Bir yerde zulüm varsa kesinlikle evet.

Evet, çok büyük bir sıfata sahibim. Tüketiciyim. Finansmanını benden sağlıyorsun. Değil cephaneni, ekmeğini bile benim sayemde alıyorsun. Orada değil insanlar kurşundan, açlıktan ölmeye devam ettikleri sürece; değil cephane, sana ekmek bile kazandırmamak için elimden geleni ardıma koymayacağım. Şampuan mı yok, arap sabunu ile yıkayacağım saçımı, domates mi yok yemeyeceğim. Yani ya yerine alternatifini bulacağım ya da onsuz yaşayacağım.

Bununla da kalmayıp sağda solda kimi görürsem bu markadan almayın diyeceğim. Bunu içmeyin, buradan yemeyin, bunu kullanmayın… Herkesin önünde yapacağım bunu, marketlerin koridorlarında, caddelerde, sokaklarda, işte, misafirlikte… “Katilleri beslemeyin!” diyeceğim. Bunu sadece ateşkese kadar değil, 3 gün 5 gün değil, orası gerçekten çözüme ulaştığı ana kadar yapmaya devam edeceğim. Kendi halime yaptığım tüm boykotlarımı bu sefer yüksek sesle yapmaya devam edeceğim.

Ve her yerde geçen haftaki isteğimi söyleyeceğim… Hükümet, tüm ilişkileri kes bitsin. Benim paramı onlara verme. 1,8 milyar dolar büyüklüğündeki savunma ve silah sanayi ürünlerine yönelik ticari ilişkilerini hemen şimdi bitir… İlk önce sen başla… Sonra diğer devletleri görelim. Herkes safını belirliyor ne de olsa, görelim. Siz benim paramı İsrail’e vermeyin. Müsaade etmeyin bir çocuğun ölümüne sebep olan kurşunun bizden olmasına…

 



Bu yazı 1,569 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Ocak 2009 Param yok sizlere!
    • 30 Aralık 2008 İsrail Hep Aynı Ya Biz?
    • 22 Aralık 2008 'İşte biz o gün tükeneceğiz'
    • 15 Aralık 2008 Tren ile bir bayram yolculuğu sırasında
    • 1 Aralık 2008 'Satın almama günü' ve 'Alışveriş için gün bugün'
    • 24 Kasım 2008 Sabit ücrette son durumlar
    • 10 Kasım 2008 Taşınıyor musunuz?
    • 3 Kasım 2008 Kirayı en ucuz ödeme yolu
    • 27 Ekim 2008 1 Kasım eylemi
    • 20 Ekim 2008 Taraf arıyorum
    • 6 Ekim 2008 Krizimiz geldi hadi akıllanalım!
    • 29 Eylül 2008 Bilgilensek mi Bilgilenmesek mi?
    • 22 Eylül 2008 Verimli ol, tatillere dokunma
    • 15 Eylül 2008 Küstüm!
    • 8 Eylül 2008 Hakkını bilmekle haddini bilmek arasındaki sınırı kim belirler?
    • 1 Eylül 2008 Ramazan israf ve insaf
    • 23 Ağustos 2008 Voltran'ı oluşturmak...
    • 11 Ağustos 2008 Reklâmlar geçiyor
    • 4 Ağustos 2008 İbadet edasıyla tüketim çılgınlığı
    • 28 Temmuz 2008 Doğru Tüketici

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,605 µs