En Sıcak Konular

Nihal Doğan



Nihal Doğan
0 0 0000

Taze havuç suyu içenler 'unutkanlık'tan kurtuluyor, 'kanser'den korunuyor!



Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz, sevdiğimiz her şeyin ama her şeyin bir dili var... Siz onları tüketirken duygularını hissediyor musunuz? Doğal mı yapay mı, doğru mu yalan mı, dost mu düşman mı, helal mi haram mı, faydalı mı zararlı mı diye düşünüyor musunuz? Sevgiyle ve şefkatle mi karşılıyorsunuz doğal ihtiyaçlarınızı, yoksa telaş ve koşuşturmaca halinde duygusuzca mı?

Mutsuz ve hastalıklı hayatların başlıca sebebinin beslenme olduğunu artık hepimiz biliyoruz! Peki beslenmenin sadece yemek yemek olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hazırladığımız yemek ve sofrada, görüntü ve malzemeler kadar içine kattığımız sevginin en kıymetli şifa olduğunu unutmayalım!

Bitkiler kökü, gövdesi, yaprağı, tohumu, çiçeği ile birer mucize… Hem insanlar, hem de hayvanlar için, her türlü şifa onlarda!

İşte size helalinden bir tabiat harikası… Kökü, yaprağı, tohumu, çiçeği ile havuç, günlük hayatımız için tam bir can simidi!

Sinirleri rahatlatıyor, unutkanlık şikayetlerini ortadan kaldırıyor, afrodizyak etkisiyle güç ve enerji vererek mutluluk kaynağı oluyor, kanser hastalıklarına karşı koruyor, kalbin dostu, midenin rahatlatıcı merhemi, sindirim sisteminin doğal temizlik makinası, gözlerin ilacı, cildin güzellik kaynağı… HAVUÇ

Kökleri sebze olarak yenilen iki yıllık, otsu bir kültür bitkisi olan havucu, oluklu gövdesi ve dereotununkine benzeyen ince yaprakları ile akıllı tavşanlar çoktan keşfetmiş! Çiçekleri beyaz ve pembe renkli, meyveleri (tohumlar) ise uzunca (2-4mm uzunlukla) yumurta biçimindedir.

Düzenli havuç yiyen kardiyolog ve onkolog tanımıyor!

Günde sedece üç havuç yemek sizi hem kardiyologdan hem de onkologdan uzak tutmaya yetebilir.

ABD’de yapılan araştırmalar neticesinde; Akciğer, Ağız, Gırtlak, Mide, Bağırsak, Mesane, Prostat ve Göğüs kanseri gibi birçok kanser çeşidine yakalanma riskini azaltabilir!

Paris Tıp Fakültesi eski dekanlarından Prof. Dr. Binet’nin çalışmaları havucun kandaki alyuvarları çoğalttığını, aynı zamanda kanın cinsini ıslah ettiğini göstermiştir. 1960 yılında Sovyet doktorlarının yaptığı araştırmalar da havucun damarların genişlemesine yardımcı olduğunu ortaya koymuştur.

Yemeklerden önce havuç salatası, sindirim sistemin doğal temizlik makinası

Dr. Hensen öksürüğe ve uykusuzluğa karşı havucu tavsiye etmektedir. Havuç gençlik kaynağıdır ve “dört harika”dan biridir. (Öbür harikalar limon, sarımsak ve kekiktir). Havuç sindirimi kolaylaştırdığı için tahıl ve kuru sebzelerle birlikte yenmelidir. Ayrıca tüm sindirim sistemini temizlediğinden, yemeklerden önce çiğ havuç salatası yenmesi tavsiye edilir.

Bu sebzenin yalnız kendisi değil, körpe yaprakları ve tohumu da kullanılır. Yapraklarında bol miktarda kalsiyum vardır. (Bunları çöpe atmamalı, günlük salatalara katmalı!)

Havucun faydaları

Havucun özelliği bileşimindeki karoten yani provitamin A’dır. Bu vitaminin eksikliğinde gece görmek güçleşir, cilt kurur, yüzde zamansız çizgiler belirir, koku alma duyusu zayıflar. Mide özsuyu eksikliği, ağızda kuruluk, saçta kuruluk ve kırılma gibi belirtiler de olasılıkla A vitamini eksikliğinden meydana gelir. Günde 1 bardak havuç içmekle bütün bu rahatsızlıklar ortadan kalkar.

Havuç ayrıca sinir sistemi için gerekli olan B1, B2 ve C vitaminlerini de içerir. Karaciğer-safra kesesi yetersizliğinde özellikle havuç tavsiye edilir. Gut hastalığından yakınanlar ve romatizmalılar da bu sebzeden yararlanabilirler.

Çiğ havuç rendesi (püre halinde) yanıklara ve abselere iyi gelir. Dişleri yeni çıkmakta olan bebekler çiğ havucu (çubuk halinde kesilmiş) emzik gibi çiğnediklerinde dişlerin çıkması kolaylaşır. Havuç nefes darlığına da yararlıdır.

Hamile bayanların bol miktarda havuç yemesi tavsiye edilir.

Bebekler için anne sütünden sonra en kıymetli besin havuçtur.

Emziren kadınların sütünü çoğaltır ve zenginleştirir. Anne ve bebeğin dişlerini kuvvetlendirir, görme gücünü artırır. Yanıkları, dış ve iç yaraları iyileştirir.

Havuç, düzenli olarak yenildiğinde, sigara içen kişileri de içermek üzere, bedenin akciğer kanserine yakalanma riskini aza indirgemektedir. 

Ayrıca havucu sık ve bol tüketen kişilerin gırtlak, mesane, rahim, kalınbağırsak, prostat ve yemek borusu kanserlerine yakalanma riski yüzde 50, menopoz dönemi sonrası kadınlarda göğüs kanserine yakalanma riskinin de yüzde 20 oranında azaldığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Havuç aynı zamanda börek beyin ve kalp damarlarının düzenli çalışmasına yardımcı olur.

Hücrelerin canlanmasında ve çoğalmasında olumlu etkisi vardır. Karaciğerin safra salgılamasına ve kolesterolü dengelemesine yardım eder. Bağırsakları çalıştırır, yara ve iltihabını çabucak iyileştirir. Sarılığa, ergenlik sivilcesine, ses kısıklığına iyi gelir.

Düşük bir (35) glisemik endeksine sahiptir. Bu sebeple zayıflamak isteyenler ve şeker hastalarının yiyebileceği bir gıdadır. Ancak çiğ olarak tüketilmelidir, rendelenerek salata şeklinde tüketilebilir.

Havuç olgunlaştıkça şeker oranı da azalır. Havucun kendine has rengi ne kadar güçlü ise içerdiği beta-karoten maddesi de o kadar fazla olmaktadır.

Tohumu nelere iyi gelir?

Havucun tohumları da çok kıymetlidir. Mide ve bağırsak gazlarını giderir, idrarı söktürür, böbrek ve mesane taşlarını düşürür, kurt düşürücü özelliği vardır, regl düzenleyicidir, hidrofiz hastalığına (karında su toplanması) iyi gelir, afrodizyak etkilidir. Havuç tohumu; Sabit yağ, rezin ve yüzde 0,5-1,6 uçucu yağ içermektedir.

Tohumlarından yüzde 5 oranın da yapılan çay günde 2-3 bardak içilebilir.

Meyvelerin dövülmesi veya öğütülmesi ile elde edilen toz, az miktarda su ile karıştırılıp hap halinde günde 1-3 gr. alınabilir.

Havuç tohumlarına Diyabakır yöresinde yeregeçen, keşür, Erzurum yöresinde ise pörçüklü isimleri verilmektedir.  

100 gr. havuçta hangi vitamin ve minerellar var?

kalori

30-40

protein

1,1 gr.

karbonhidrat

9,7 gr.

kolesterol

0

yağ

0,2 gr.

lif

1 gr.

fosfor

36 mgr.

kalsiyum

37 mgr.

demir

0,7 gr.

sodyum

47 mgr.

potasyum

341 mgr.

magnezyum

23 mgr.

A vitamini

8.115-13.500

B1 vitamini

0,06 mgr.

B2 vitamini

0,05 mgr.

B3 vitamini

0,6 mgr.

B6 vitamini

0,15 mgr.

folik asit

7,6 mcfr.

C vitamini

6-8 mgr.

E vitamini

0,6 mgr.

Taze sıkılmış havuç suyunda bulunan etkin maddelerin özellikleri

Özellik

Etkin madde adedi

akneye karşı

16

alzheimere karşı

17

antioksidan

21

damar genişletici

19

damarsertliğine karşı

13

deri enflamasyonuna karşı

10

enflamasyona karşı

24

kolesterol düşürücü

12

mantar yok edici

17

mutasyona karşı

14

nitrosamin oluşumuna karşı

8

östrojen artırıcı

8

rahatlatıcı, dinlendirici

19

sperm artırıcı

4

triglyseride karşı

5

uv-ışığına karşı filitre

7

ülsere karşı

8

Havuç suyu içerken dikkat edilmesi gerekenler

Uzmanların açıklamalarına göre: A vitamini yağda çözünen bir vitamindir. Havuç suyunu doğrudan içtiğimiz takdirde içerdiği A vitamininden tam anlamıyla istifade edemeyiz. İçerdiği A vitaminini büyük bir oranda vücudumuza kazandırmak istiyorsak, bu takdirde bir bardak havuç suyunun içerisine iki-üç damla saf zeytinyağı damlatmamız gerekir.

A ve E vitamini hücre içerisinde denge halinde bulunur. Fazla alınan E vitamini yorgunluk yapar. Bundan dolayı çok fazla E vitaminin alınması demek, hücrelerden A vitaminin atılması demektir. Aynı şekilde çok fazla A vitaminin kullanılması demek hücre içindeki E vitaminin belirli oranda dışarı atılmasına neden olur. Bu da, hücre içindeki E vitaminin belirli oranda dışarı atılmasına neden olur. Bu da hücre içindeki A ve E vitamin dengesinin bozulması anlamına gelir.

Prof. Maranki’den Reflü ve Ülser için reçete

Havuç midedeki ülserli kısımların iyileşmesini sağlar. Reflü ve ülser şikayeti olanlar sabah ve akşam birer çay bardağı taze sıkılmış havuç tüketirlerse tedaviye yardımcı olur.

(Günde iki çay bardağından fazla tüketilmemelidir.)   

Prof. Saraçoğlu’ndan “Unutkanlığa” ve “Alzheimer”e karşı havuç kürü

Üç ay boyunca hergün, akşam yemeğinden iki saat sonra taze sıkılmış ve içine iki-üç damla saf zeytinyağı damlatılmış bir bardak havuç suyu içilerek uygulanacaktır.

Üç ay tamamlandıktan sonra haftada en fazla 2-3 defa yine aynı uygulamaya devam etmek gerekir.

Havuç suyu içtikten sonra başka bir şey içmemeye özen gösteriniz, hergün akşam taze olarak hazırlanması ve fazla bekletilmeden tüketilmesi gerekir.

Bu uygulama aynı zamanda akciğer ve deri kanserine ve de kalp krizine karşı da bir önleyicidir. Tavsiye edilen kür ile havucun diğer bütün etkin maddelerinden de faydalanıyorsunuz.

Dikkat: Piyasada hazır satılan havuç sularını tercih etmeyiniz! Pazar veya marketten alırken ona dokunup tazeliğini hissedin, size şifalı geleciğine inanın…

Havuç seçmenin püf noktaları

Kök kısmının taze, çürümemiş olmasına,

uç kısmının sivri değil, yuvarlak başlı olmasına,

eğri büğrü ve çok iri değil, düzgün gelişmiş orta boylu olmasına,

yeşil ve ham değil, olgunlaşmış olmasına,

yumuşak ve ölüşmüş değil, sert ve gevrek olmasına,

bir de ıslatılmamış veya buzhaneye girmemiş olmasına dikkat ediniz!  

Kaynaklar:

İlaç yiyecekler/ Dr. Earl Mindell

Bitkisel Protein ile Dengeli Beslenme/ Müheyya İzer

Kozmik Bilim Işında Şifalı Bitkiler/ Prof. Dr. Ahmet Maranki –Elmas Maranki

Bitkilerle Tedavi/ Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu

Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi/ Prof. Dr. Turhan Baytop

Gerçek Tıp/ Dr. Aidin Salih

Sağlıklı Beslenme/ Doç.Dr. Sefa Saygılı-Dr. Ali Akben-Dr. Özer Odabaşı



Bu yazı 47,113 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 24 Temmuz 2010 Meyve suyu ile likör, şarap ile sirke arasındaki 'hayati' fark ne?
    • 4 Ocak 2010 Salataya, yoğurda 'keten tohumu' ekin, bağışıklık sisteminizi güçlendirin!
    • 5 Aralık 2009 "Gerçek domates", gençlik ve dinçlik iksiri!
    • 23 Kasım 2009 Tarım Bakanına GDO hakkında 7 hayati soru?
    • 30 Haziran 2009 “Kiraz” ve “Vişne” genç ve dinç yaşatan müthiş aile!
    • 14 Nisan 2009 Maydanoz hem zayıflatıyor, hem de korku ve endişeyi yok ediyor...
    • 3 Şubat 2009 Kırmızı Pancar kanı temizliyor, kansere, diyabete ve vereme karşı koruyor!
    • 21 Aralık 2008 Taze havuç suyu içenler 'unutkanlık'tan kurtuluyor, 'kanser'den korunuyor!
    • 27 Ekim 2008 "Çörekotu"nun küçük kara tohumları, sağlıklı bir hayatın anahtarı...
    • 18 Eylül 2008 Karanfil çayı için, baştan ayağa güçlenin!
    • 15 Temmuz 2008 Keçiboynuzu pekmezi yiyen, hastalık görmüyor!
    • 16 Haziran 2008 Ihlamur ağaçları çiçek açıyor…
    • 16 Haziran 2008 Doğal bal nasıl anlaşılır?
    • 10 Haziran 2008 Saf doğal “bal”la, hastalıklara elveda!
    • 22 Mayıs 2008 Gül kokusuyla tedavi!
    • 15 Mayıs 2008 İçtiğinizin “su” olduğundan emin misiniz?
    • 22 Nisan 2008 Itır çiçeği bizi seviyor...
    • 17 Nisan 2008 "Doğal tuz", sodyumun nefretine karşı!
    • 8 Nisan 2008 Hayatınızı güzelleştirecek çözümler pek yakında!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,576 µs