Eskiden her seçim öncesi siyasi partilerin küçük çaplı sürpriz atakları kimseyi şaşırtmazdı. Kamuoyunun tanımadığı yeni adaylar, partiler arası geçişler ve siyaseten yeni yaklaşımlar bilinen şeylerdi... Ama bu kez biraz daha farklı şeyler oluyor.
AK Parti, CHP ve MHP önümüzdeki yerel seçimlere giderken klasik deyimle "ezber bozan" işlere imza atıyor. Özellikle CHP, önce "çarşaf" açılımıyla gündemi sarstı, ardından Genel Başkan Baykal'ın tek parti dönemine ilişkin sert eleştirisi siyaset uzmanlarını adeta şoke etti. Bu iki yaklaşım birlikte ele alınınca CHP'deki değişimin "tesadüf" eseri olmadığı çok açık. Birinci çıkış doğal bir süreç gibi görünse de, ikincide bir "CHP aklı"nın devreye girdiği kesin.
Aslında CHP'de neler olup bittiğini anlamak için son birkaç aylık süreci iyi izlemek gerekiyor. CHP bu dönemde kendini yeniden tanımlıyor ve merkezin biraz solunda merkez sağı da içine katarak yeniden konumlanıyor. Bir anlamda iki partili yapıda olması gereken rolü üstleniyor. Büyük olasılıkla bu rol, daha da genişleyerek devam edecek.
CHP, kendisinden kopan solun siyasi aktörlerini de, dağılan merkez sağın belediye başkanlarını da bu nedenle transfer edip iktidara yürümek istiyor.
Bu dönemin belki de en sürpriz ismi uzun yıllar rahmetli Bülent Ecevit'in yanı başından ayrılmayan ve üçlü koalisyon döneminin en etkili siyasi aktörü olan o dönemin Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan...
Baykal'la Özkan, son günlerde tam üç kez bir araya geldi. İlk iki görüşme Ankara'da gerçekleşti. Baykal ve Özkan yaklaşık 2 saat baş başa görüştüler. Üçüncü görüşme ise bir sabah kahvaltısında İstanbul Yeşilköy'deydi.
Böylece Baykal, yeni siyasi yolculuğunu planlarken, geçmişte etkili olmuş tüm siyasi aktörleri oyunun içine çekmeyi ihmal etmedi. Bu noktada şimdilik şu söylenebilir; Baykal-Özkan ilişkisinin bir fikir alışverişinden öte bir anlamı olduğu kesin. Ama nereye gideceği konusunda henüz bir ayrıntı yok. Merakla izleyeceğiz.
Son bir not: Bayram sonrası, bu köşede adı sıkça anılan DSP'nin etkili bir isminin CHP'ye geçmesi, sanırım en az beni şaşırtacak.
AK Partili ve CHP'li gençler meydanlara indi
Yerel seçim yarışı, siyasi partileri bir hayli hareketlendirdi. Bu hareketlenmeden, 12 Eylül rejimiyle kitle partileriyle bağları kopan gençler de payına düşeni aldı. Özellikle, son yıllarda AK Parti'nin son 6 ayda da CHP'nin gençlik kollarında ciddi bir kıpırdanma var.
Onların şu yerel seçim sürecinde neler yaptığını dikkatle izliyorum. İki kesim de sıcak siyasetin içinde aktif olarak yer alıyor.
Geçen hafta sonu AK Parti İstanbul Gençlik Kolları, Beşiktaş Meydanı'nda "Burslarımızdan elini çek!" diyerek CHP'yi protesto eylemine imza atarken, neredeyse aynı saatlerde CHP İstanbul Gençlik Kolları da "CHP'li gençler Deniz Feneri'ni unutmuyor, unutturmuyor..." sloganıyla Bakırköy Meydanı'ndaydı.
AK Parti İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Ömer Faruk Kalaycı, şöyle diyordu:
"Tek ümidini evden gelecek kısıtlı parayla, belediyeden alacağı bursa bağlayan on binlerce öğrenci arkadaşımız nasıl geçinecek? CHP'lilerin bunları düşünmeden sırf muhalefet için gençlerimizi yakması çok acı. Eminim üniversite gençliği aldıkları üç kuruşu siyasi rant diye hesaplayan zihniyetten sandıkta hesap soracaktır."
Deniz Feneri'ne karşı "Boyalı Eylem" yapan CHP'li gençler adına konuşan İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Yunus Emre de seçmene çağrı yapıyor ve şöyle diyordu: "Deniz Feneri yolsuzluğunun unutulmaması için eylemlerimizi sürdüreceğiz. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları kaldıracağız diye iktidar olanlar, şimdi onlarca yolsuzluğa bulaştı. Halkımız bunların hesabını sandıkta soracak ve iktidarı değiştirecektir."
Gençlerin siyaseti renklendireceği ve hareketlilik getireceği çok açık. Ama bakalım yeni oy kullanacak milyonlarca genci etkileyebilecekler mi?
Kurban Bayramınızı kutluyor, sevgiler sunuyorum.
sabah
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle