En Sıcak Konular

Ekrem Dumanlı


Ekrem Dumanlı
0 0 0000

Zihniyet devrimi



Kim ne derse desin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal doğru bir hamle yaptı ve sosyal bir çatışmaya doğru giden örtü meselesine özgürlükçü bir yaklaşımda bulundu.
Üstelik Baykal, CHP hakkında keskin özeleştirilere de başvuruyor. 'Tek parti zihniyeti'ni yerden yere vuruyor mesela. Bu tabir sağın CHP'yi hırpaladığı en önemli kavramlarından biriydi ve adeta CHP eliyle yürütüldüğü düşünülen koyu bir faşizmi ifade ediyordu. Şimdi CHP Genel Başkanı, 'Tek parti zihniyetini 2009'a girerken insancıl bir parti olarak biz mi sürdüreceğiz?' diyor. Bu, önemli bir değişim sözüdür. Bu söz, bir sözleşmeye dönüşürse CHP, kendine yeni bir çıkış yolu bulur ve sadece partileri değil, Türkiye rahatlar.

Söz, sözleşmeye dönerse... Yani, Baykal'ın bu cesur sözleri, halkın değişik kesimleriyle test edilir ve başarı elde ederse CHP, 'insancıl parti' olduğunu ispat eder dalga dalga büyür. Ne demek halkla bütünleşme? CHP, yakın zamana kadar halkın neredeyse tamamına kapıları kapattı. Herkes küskün CHP'ye. En başta da dindar, muhafazakâr insanlar. Bunlarla barışmak mümkün mü? Tabii ki. Belki de bu yüzden Baykal, açılımlara çarşaftan başlıyor. Zira herkes biliyor ki 'inanca saygılı laiklik' anlayışıyla bir zamanlar büyük sempati toplayan Baykal o açılımı sürdüremedi. Elit bir zümre hariç herkes rencide edildi. Kuşkusuz maksatları bu değildi; ancak özellikle başörtüsü ve imam hatip konusunda takınılan keskin tavır insanları çok üzdü, halkı partiden soğuttu. Önder Sav'ın hacca gidecek yaşlı bir CHP üyesine Peygamberimiz'i ve hac ibadetini aşağılayan sözleri bile kitlelerin kalbini kırmaya yetmişti. Parti vitrini, vahim sözlerden özür dileyeceğine Sav'ın yanında yer aldı ve vazo büsbütün kırıldı.

Her neyse... Şimdi CHP doğru bir rotaya giriyor ve parti liderinin dudaklarından şu cümle dökülüyor: "İnsanların kılık kıyafetini devlete meydan okumak diye anlamak saplantı sonucudur." Baykal gibi güngörmüş bir politikacıya yakışan, bu tür cesur açılımları yapmaktır; yangına körükle gitmek değil. 'Devlete meydan okuma' sözü Ecevit'in Merve Kavakçı için Parlamento'da sarf ettiği cümledir. Bülent Ecevit, 'dine saygılı demokrasi' konusunda pek çok açılım yapmıştı. Deniz Bey, şimdi bu cümleye atıf yaparak kendisinin daha ileri seviyede dine karşı saygılı bir tutum takınacağını ifade ediyor. Bu göndermeyle DSP'ye de özel bir mesaj veriyor Deniz Bey. CHP, 'dine saygılı demokrasi' konusunda Ecevit'in gerisinde mi kalacak, daha özgürlükçü açılımda mı bulunacak; bunu zaman içinde göreceğiz.

Baykal, çarşaflıları partiye üye yapıyor, kılık kıyafet üzerinden faşizm savunucularının ezberini bozuyor. Buna 'takiye yapıyor' diye yaklaşmak doğru olmaz. 'Seçim yatırımı yapıyor' diye karalamak da hoş bir tutum değil. Çünkü bugün Baykal'ın söylediği her söz kamuoyuna mal oluyor ve kayıtlara geçiyor. Seçim sonrası 'u dönüşü' yapması da mümkün değil, 'o dönüşü' yapması da.

Baykal'ın açılımı muhafazakâr kitlelerle sınırlı kalmamalı. Mesela bu partiden Alevilerin uzaklaştırıldığına dair çok yaygın bir kanaat var. Bir zamanlar Alevi kimliğiyle CHP'ye girmiş, ancak mezhep mensubu olmakla mezhepçi olmak arasındaki farkı kavrayamamış; dolayısıyla hem kendilerine hem partisine zarar vermiş kişiler vardı. Bu acı tecrübelerden yararlanarak parti toplumsal barışa katkı sağlayacak Alevilere yeniden kucak açabilir. Maalesef CHP son yıllardaki seçkinci tavrıyla Kürt vatandaşlarımızı da kendinden soğuttu. Doğu ve Güneydoğu'da CHP'nin birinci parti olduğu vilayet kalmadı. Adeta sahil şeridi partisine dönüşen parti yeni bir özeleştiri kapısı açıyor şimdi. Bu güzel bir gelişme. Şayet Baykal, demokratik açılımlarına devam ederse hem CHP büyür, hem de Türkiye bazı problemlerinden kurtulur.

Görünen o ki CHP artık 'devletin partisi' olmaktan çıkmak; 'halkın partisi' olmak istiyor. Çok doğru bir hamle! Halkın partisi olmak için isminizin 'Halk Partisi' olması yetmiyor. Halkın her kesimiyle barışmanız gerekiyor; en çok da muhafazakâr insanların kalbini kazanmanız gerekiyor. Zira toplumsal gerçekler ispat ediyor ki bu ülkede dinle kavga ederek (ya da öyle bir imaj vererek) siyaset yapmak mümkün değil...

zaman



Bu yazı 1,012 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 24 Eylül 2012 Ne gereği vardı?
    • 11 Haziran 2012 Cuntalarla nasıl mücadele edilecek?
    • 30 Nisan 2012 Şiddet!
    • 16 Nisan 2012 '28 Şubat'çılardan panik atak hamleleri
    • 10 Nisan 2012 Çin'den bakınca Türkiye'nin gücü
    • 9 Nisan 2012 Darbede tanıdığım dört subay
    • 2 Nisan 2012 Suriye İran... İşte çetin imtihan!
    • 26 Mart 2012 Terlik
    • 13 Şubat 2012 Aman dikkat!
    • 6 Şubat 2012 Bu yüzden mi susuyorsunuz?
    • 23 Ocak 2012 Hem Hrantçı hem Ergenekoncu olunabilir mi?
    • 16 Ocak 2012 Kaç kafatası bir manşet eder?
    • 9 Ocak 2012 Hesap vermek
    • 26 Aralık 2011 Çanlar Avrupa için çalarken
    • 19 Aralık 2011 Militan
    • 12 Aralık 2011 Maazallah!
    • 5 Aralık 2011 Global Ergenekon
    • 28 Kasım 2011 Dersim'den alnımızın akıyla çıkmak
    • 23 Kasım 2011 İngiltere'yi yeniden keşfetmek
    • 21 Kasım 2011 Dersim'in şifreleri

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,260 µs