En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

TRT'nin Kürtçe kanalı



TRT, yılbaşından itibaren bir kanalını Kürtçe yayınlara ayıracak. Yedi kanalı bulunan TRT'nin sekizinci kanalı önce 12 saat daha sonra da 24 saat Kürtçe yayın yapacak. Aktüel bir kanal olarak planlanan TRT 8'de sadece haberler ve müzik değil diğer aktüel kanallarda ne tür programlar oluyorsa onlar da bulunacak.
TRT'nin bugüne kadar gerçekleştirdiği çok kısa süreli Kürtçe yayından hiç kimse memnun değildi. Yeni yılda başlayacak Kürtçe kanalı ise hem süresi hem de içeriği bakımından, özellikle Güneydoğu'da yaşayan Kürt vatandaşların taleplerini daha fazla karşılayabilir. Ancak, yayının TRT tarafından yapılacak olması da eleştiri konusu olacak.
Bu eleştirilere girmeden önce, yayın politikasına bakalım.

Yayının amacı
TRT'nin kısa süreli de olsa, Kürtçe yayın yapmasına da karşı çıkanlar olmuştu. Ancak, günümüzde ulaşan teknoloji seviyesi bir dilde yayının yasaklanmasını geçersiz kıldı. ROJ TV, bunun örneği. Siz, Kürtçe yayın yapmasanız da ROJ TV, yurtdışından yayını gerçekleştiriyor ve PKK propagandası yapmayı sürdürüyor.
Bu gerçek, ele alındığında yayın yasağının bir anlamı kalmıyor. TRT'nin çok kısa süreli de olsa Kürtçe yayın yapmasının gerekçesi buydu. Ancak, yapılan yayın tatmin edici olmadığı için bugün TRT'nin kanallarından biri 24 saat süreyle Kürtçeye ayırılacak. Buradaki amaç da kuşkusuz, özellikle Güneydoğu'daki Kürt vatandaşlarımızın sadece ROJ TV'nin yayınlarıyla yönlenmelerinin karşısına bir alternatif çıkarmak. Ayrıca, böyle bir yayınla kültürel ihtiyaçların karşılanmasının hedeflendiği de açık.
Bütün bu yönleri dikkate alındığında, Türkiye'nin 24 saat Kürtçe yayına geçmesi doğru bir tutum olarak görülebilir.

Hak mı, özgürlük mü?
Yayının TRT tarafından gerçekleştirilmesi, gündeme "Hak mı, özgürlük mü?" tartışmasını getirecektir. Yayının, bir kamu kurumu tarafından yapılması, devletin bunu bir hak olarak gördüğü yorumlarına yol açabilir. Eğer, bu bir haksa, bu kez devletin bu hakkı tüm vatandaşlarına eşit biçimde kullandırması gerekir düşüncesi öne sürülecektir.
Oysa, farklı dillerde yayın bir demokratik özgürlük olarak görülürse, bunun gerçekleştirilmesi vatandaşlara diğer bir deyişle, özel sektöre bırakılmalıydı görüşü de dile getirilecektir.
Ayrıca, yayını TRT'nin gerçekleştirecek olması, "devlet kontrolü" eleştirisine de yol açacaktır.
Doğru yol ise TRT yayını sürse bile, özel televizyonlara da Kürtçe yayın olanağı tanınmasıdır. Nasıl, televizyonlar ve radyolar Türkçe yayın yaparken, RTÜK'ün koyduğu kurallara uymak zorundaysalar, bu zorunluluk Kürtçe yayınlar için de geçerli ve yeterli görülebilir. Özel kanallar da RTÜK Yasası'na bağlı olarak yayınlarını sürdürebilirler.
Bu yayınların yapılması, ROJ TV'nin yayınları karşısında ulusal birliği zayıflatan değil, aksine, aidiyet duygusunu güçlendiren ortak yönleri öne çıkaran sonuçlar doğurabilir.

Silahsız alan
Terör sorununun sadece silahlı mücadeleyle çözülemeyeceği, Türk Silahlı Kuvvetleri dahil, her kesim tarafından kabul ediliyor.
Silahlı mücadele sürerken, bir yandan da eşzamanlı olarak, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda mücadeleye katkı verecek düzenlemeler yapılması konusunda da görüş birliği mevcut.
Silahsız alanlarda atılacak önemli adımlardan biri kuşkusuz, sosyal ve kültürel alandaki adımlardır. Bu adımların, PKK'nın elindeki propaganda malzemesini zayıflatacağı, terör örgütüne katılım ve örgütü destekleme eğilimini düşüreceği söylenebilir.
Ayrılıkçı olmayan, terör örgütünün kontrolü dışındaki yayınlara bu gözle bakılmalıdır.

milliyet



Bu yazı 1,304 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,526 µs