Atatürk’ün aramızdan ayrılmasının üstünden 70 yıl geçti. Bu yıl da, sabah saat 09.05’te sirenler ve kornalar çalacak, herkes saygı duruşuna geçecek. Bu yıl da, ilkokul öğrencileri dahil öğrenciler hançerelerini yırta yırta ‘Atam Atam sen kalk da ben yatam’ diye şiirler okuyacaklar.
Esasen 70 yıldır 10 Kasım’larda başka bir şey yaptığımız da yok. Giderek daha az gerçek, daha çok kurgulanmış bir karaktere dönüşen, giderek daha fazla tabu olan, giderek daha fazla kutsallaşan bir kişiyi anıyoruz.
Artık öyle bir durumdayız ki, Atatürk’ü Atatürk’ün kendisinden bile korumak gerektiğini düşünen, Atatürk’ün kendisinden daha fazla Atatürkçü olanlar var. Bu ‘Öz-Atatürkçüler’ ellerindeki her türlü imkânı kullanıp Atatürk’ün bir çizgi roman kahramanına dönüşmesini sağlamaya çalışıyorlar, bu uğurda Atatürk’ü sansürlemekten bile çekinmiyorlar.
Atatürk daha sağlığında bu çeşit yağcı ve dalkavuklarla karşılaşmış, onlara kızmış, ‘Beni olmadığım biri gibi takdim etmeyin, ben neysem oyum’ demişti. Ama başarılı olamamıştı. Daha o yaşarken olmayan bir Atatürk kültü oluşmaya başlamıştı bile.
***
Geçen yıl, 4 yaşındaki oğlumuzu yazdırmak için okul aranırken, İstanbul’un sahiden önde gelen özel okullarından birinde bulunduk. Yuva öğretmenleri oğlumuza bir çeşit test yaparken biz de tedirgin anne-baba olarak okulun ana sınıfları bölümünde fuayede
vakit geçirdik.
Bir ara gözüm bir panoya takıldı. Okulun 4, 5 ve 6 yaşındaki öğrencilerinin hazırladığı bir Atatürk panosuydu bu. Parmak kadar çocuklara muhtemelen ‘Atatürk sizce nasıl biridir?’ sorusu sorulmuştu, onlar da Atatürk’ü Superman, Batman ve Spiderman olarak resmetmişlerdi.
Ben oğlumun Atatürk’ü böyle bir masal kahramanı, bir süper kahraman olarak tanımasını istemiyorum. Ben oğlumun Atatürk’ü tam da Atatürk’ün istediği gibi, kendi bağımsız aklıyla ve objektif biçimde kavramasını istiyorum. Ama galiba, eğer Türkiye’de çocuk yetiştiriyorsanız bu imkânsız.
***
Geçen hafta Can Dündar’ın Mustafa’sını görmeye gittim. Film bittiğinde içim öfke doluydu; çünkü günlerdir gazetelerde okuduğum yazıları, yürütülen tartışmaları haklı çıkartacak hiçbir şey bulamamıştım filmde.
Hayır, kimse için ‘Olmayan şeyleri yazıyorlar’ falan dediğim yok ama bir film içindeki tek tek cümlelerle mi, bütününe bakarak mı yargılanır? Ben filmden çıktığımda Atatürk’ün alkolik olduğu veya din düşmanı olduğu gibi bir izlenimle çıkmadım ama evet filmde Atatürk’ün her gece bir büyük içtiğine ilişkin bir cümle de vardı!
Bunca tartışmanın, anlamsız konuşmanın ve yazışmanın yapılıyor olmasının tek bir
sebebi var: Bizim artık gerçek Atatürk yerine bir hayali Atatürk olarak benimsemiş olmamız ve gerçek Atatürk’e tahammül edemiyor olmamız.
Gerçek bir insan olan Atatürk’ün bize her hatırlatılışında, beynimizdeki mükemmel Atatürk’ün bozulduğunu düşünüyoruz,
o yüzden de bu hatırlatmaları yapanlara kızıyoruz.
Ölümünden 70 yıl sonra neredeyiz, diye merak ediyorsanız, işte tam buradayız!
radikal
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle