Yaklaşık 15 yıldır Türkiye'ye ilişkin analizlerimde ve siyasi fikirlerimde köklü bir değişiklik olmadı. Bazı temel ilkeleri savunmaya çalışıyorum ( demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, vb.)
Kasım 2002'de iktidara geldiğinde, AKP benim açımdan fazla bir şey ifade etmiyordu. Çünkü asıl önemlisi ne yapacağıydı.
İki gelişme öne çıktı:
1) Başbakan Erdoğan ve arkadaşları, yukarıda saydığım ilkelerin hayata geçmesi için elzem olan Avrupa Birliği sürecine dört elle sarıldı.
2) Kısaca ' Kemalistler' diyeceğim ' ulusalcı-laikçi-devletçi cephe', dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer öncülüğünde karşı atağa geçti.
AB yolunda ilerledikleri için AKP'yi destekledim.
AB değerlerine düşman oldukları için de Kemalistlere karşı çıktım.
Kabaca ifade edersek: AKP'ye desteğimin yüzde 50'si ' doğrudan' ( AB vesilesiyle ), diğer yüzde 50'si ise ' dolaylıydı' ( Kemalistler yüzünden .)
Gelelim bugüne.
* İlk yüzde 50'lik bölüm neredeyse sıfırlanmış durumda. Çünkü AB yolunda uzun süredir kayda değer bir ilerleme yok.
( Dikkat: Mesele AB'ye girmek değil, o ilkelerin Türkiye'de uygulanması.)
* Diğer yüzde 50 ise yarıya inmiş durumda. Çünkü Kemalist salvolar devam ederken, kapatma davasıyla ölümü gösterip sıtmaya razı edilmiş, cephenin sıklet merkeziyle aynı mevzie girmiş bir Tayyip Erdoğan imajı karşımda.
Yoksa ben mi yanlış görüyorum?
Bir mafya hikâyesi
Geçen akşam Sicilya mafyasını anlatan bir belgesel izledim. Gayet çarpıcı görüntüler ve ilginç bilgiler veriliyordu. Ancak belgeselde bazı eksik noktalar vardı.
İtalya diktatörü Mussolini, iktidarına kafa tutan mafyaya savaş açmıştı.
Neticede, direnen birçok mafyacı öldürüldü, çoğu hapse atıldı, kaçabilenler de gizlendi. Ancak İkinci Dünya Savaşı bu durumu değiştirdi.
Belgesele göre şöyle oldu:
Müttefikler 1943'te Sicilya'ya çıkarma yaptı. Durumu bilmedikleri için hapisteki mafya elemanlarını, faşistlerin gazabına uğramış politik suçlular sandılar.
Mafyacıları serbest bırakan Amerikalılar, onları önemli pozisyonlara ( belediye başkanlığı gibi) getirdiler. Böylece sinen mafyanın tekrar canlanmasına bilmeden sebep oldular.
Bu anlatım gerçeği pek yansıtmıyor. Amerikalılar, çıkarmaya destek vermesi için, ülkelerindeki İtalyan mafyasının yardımıyla Sicilya mafyasıyla temas kurdu.
Buna önayak olan da, CIA'nın selefi OSS'nin ( Office of Strategic Services : Stratejik Hizmetler Dairesi) İtalya masası şefi Earl Brennan idi.
Hapisteki mafya babası ' Şanslı Luciano', cezasında indirim yapılması şartıyla, İtalya'daki önemli mafyacıların adını vermişti.
Yani Sicilya çıkartması ve İtalya'nın işgali sırasında Amerikalılar kimin kim olduğunu gayet iyi biliyorlardı.
Dahası da var: Nazilere ve Mussolini'ye direndikleri için İtalya'da solcular büyük prestij sahibiydi.
Savaş sonrasında, solun seçimleri kazanmasını engellemek ve Gladio'ya destek için de yine o mafyacılardan yararlanıldı.
sabah
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle