En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Kime güveniyor?



Son günlerde artan terör eylemleri, bunu destekleyen iç odakların gizlenmeye gerek duymaması bir soruyu cevaplamamız gerektiğini gösteriyor:

Yerel seçimleri sabote ederek halkın eğiliminin oyla değil eylemle ortaya çıkmasını isteyen, federasyona giden yolu açmaya çalışanların bir dış desteği var mı? Böyle bir destek olmadan bu eylemleri yapmaya cesaret edebilirler mi? Eğer yalnızlarsa bir hiçten öte ne elde edebilirler? Üs olarak kullandıkları Irak’ın kuzeyi ABD kontrolünde iken ve ABD’nin Türkiye’yi kayıtsız desteklediği söylenirken hangi güç Türkiye ve ABD’ni karşısına alma cesaretini gösteriyor?

Uygulanan projenin ne olduğunu herhangi bir değer yargısına varmadan, yani haince, alçakça diye nitelemeden anlamak ve bunun arkasındaki gücü teşhis etmek gerekir.

Bölgede yabancı güç olarak sadece ABD var ama diğer güçlerin bölgede en azından örtülü faaliyet yürütüyor olmaları doğal. Ancak göründüğü kadarıyla bunların Türkiye ve ABD’nin etkinliğini aşmaları mümkün görünmüyor. Ayrıca bu projeyi yürüten iç aktörlerin böyle bir riski alacakları beklenemez. Somut bir ifadeyle DTP bu iki güce karşı çıkmaz. Böyle bir tavır rol oynayanların altından kalkmayacakları bir yükle karşılaşması sonucunu doğurur.

Bu durumda iki ihtimal karşısındayız demektir. Ya içerideki Kürt olmayan bir odak bu projeyi desteklemekte ve dış odakla birlikte hareket etmekte ya da dış odak tek başına bu projeyi yürütmektedir. Türkiye’de federal bir yapıyı destekleyen ve bunun Batı ile bütünleşmenin önünü açacağını düşünen kimseler olduğu biraz dikkatli bakılırsa görülebilir. Bu odak böyle bir yapılanmanın ülkenin çıkarına olacağını düşünmektedir. Bazıları Kürtleri dışlayan bir yapıyla ülkenin daha müreffeh olacağını, Güneydoğu’nun çatışma olsa da olmasa da bir yük teşkil ettiğini düşünmektedir.

Bunun simetriğinde yer alan Kürt siyasetçiler, merkezi idarenin kontrolü dışında kaldıkları zaman bölgeyi rahatça kontrol edebileceklerini, siyasi ve iktisadi gücün tamamen kontrollerinde kalacağını hesaplamaktadır. Bu nedenle tüm talepleri kimlik üzerinedir ve refah, istikrar söylemlerinde yer almamaktadır. Ayrıca istekleri ülkenin bütünü için değil bölgeye özgüdür.

Bölgede iki farklı ABD projesi yürürlüktedir ve bu konu seçim sonuçlarıyla birlikte teke inecektir. Eğer Obama kazanırsa federatif yapı, McCain kazanırsa üniter yapı ve Türkiye’nin bölgede etkin olması projesi öne çıkacaktır.

Gerçekte ne Kürt ne de terör sorunu vardır. Sorun bölgenin yeniden nasıl şekilleneceği ve Türkiye’nin bu yapı içinde nasıl yer alacağıdır. Gördüklerimiz bu amaca ulaşmak için kullanılan araçlardır. Şartlara göre bu oyunda rol alan Kürt siyasetçiler ya kullanılıp bir yana atılacak ya da kahraman sayılacaktır. Bu nedenle bunlarla konuşmanın anlamı yoktur. Ama bölge halkı oyunun dışındadır ve onlarla konuşulursa tarihi tecrübeleri ve sahip oldukları kültür onlara doğruları gösterir. Yani oradaki çocuklar bizim çocuklarımız, halk bizim halkımızdır, onları korumak da görevimizdir.

star



Bu yazı 1,418 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,872 µs