En Sıcak Konular

Rüşdü Paşa



Rüşdü Paşa
0 0 0000

İktisatın psişik tarafına bakmalı



   'birşey hem gerçek hem de benzer olamaz.'
       braque

2008 Yılının Ekim ayının ikinci yarısında Lira yüzde 30 değer yitirdi. Yüzde 30 yoksayıldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz haddi yüzde 16,75. Normal sayılıyor.

Amerikan Hükümeti, iki bankaya el koydu. Müdahale başladı. Kongre, batması kesinleşen mali kuruluşlar için para ayırdı. İktisadi hayata yönelik hükümet müdahalesi bir çözüm müdür? Amerikan finans piyasalarında geçen yıldan bu yana yaşanan dalgalanmanın sonuna gelindi mi?

Pratik olarak iki soru sorulabilir.

Bir: Finans piyasalarında yaşanan dalgalanma iktisadi durgunluğa dönüşüyor mu?

İki: Türkiye global krizden etkilenir mi?

Amerikan hükümeti muhtemel bir büyük finans krizinin engellenmesi amacı ile iktisadi hayata müdahale etti. Müdahale, iki kredi şirketine el konmasıdır. Amerikan Hükümeti, Fannie Mae ve Freddie Mac, uzun vadeli konut kredi şirketlerine el koydu. Ardından, Kongre bankalara para aktarılmasına ilişkin yasa çıkardı.

Keynes düşüncesi ile hayat buldu: 'Ekonomi kendi kendisine dengede değildir.'

İki büyük şirkete Amerikan Hükümeti tarafından el konması Keynesçiliktir. Keynes, kapitalizm'i 1929 yılında yaşanan büyük buhrandan kurtaran iktisatçıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dünya iktisadi düzeni Keynesçiliktir. Ne zamana kadar? 1970'li yılların sonuna kadar. 1978 ve 1979 yıllarında Batı ülkelerinde Keynesçilik terkedildi. Terkettiler.

İktisat alanında dört gelişme yenidir ve dünyayı derinden etkiliyor:

Bir: Spekülatif amaçlı mali hareket önem kazandı. A.b.d.  ile Almanya ve Fransa, sanayisizleşme sürecine girdi. Almanya ve Fransa'daki fabrikalar Asya ülkelerine taşınıyor. Taşındı.

İki: Çin üretmeye başladı. Çin, en yüksek dolar kaynağını elinde tutuyor. Çin, A.b.d'ye borç veriyor.

Üç: Batılı ülkelerdeki son yıllardaki işsizlik ve iktisadi durgunluk var. Şu anlama geliyor: Kapitalizmin elli yıllık büyüme evresi sona erdi ve iktisadi gerileme dönemine girildi. Batılı ülkelerde yeni bir kötümserlik havası yaşanıyor.

Dört: Para ve finans piyasalarının kuralsızlaştırılması programı 1985'te Londra'da açıklandı. Kuralsızlaşma bir süreç olarak devam ediyor. Susan Strange'in bulduğu isim: 'Kumarhane Kapitalizmi'

Batılı ülkelerde yaşayan insanların ve Batı bağımlısı ülkelerdekilerin hayatlarını etkileyen dört şeydir.

Önümüzdeki zaman diliminde dünyada ne olacağı, büyük ölçüde, dünya iktisadındaki yapı ve olaylarla irtibatlıdır.

Gelecekte ne olması bekleniyor? İktisadi oyun, dünyanın en büyük ekonomisi olan A.b.d. ile Japonya ve Çin’in öncülüğündeki Asya ülkeleri arasındadır.  A.b.d., Asya ülkeleriyle yaptığı ticarette açık veriyor.  Amerikan açığı, Asya ülkeleri tarafından finanse ediliyor. Şöyle oluyor: Asyalılar, Amerika ile yaptıkları ticaretten elde ettikleri dolarları Amerikan Hazinesi'nin çıkardığı borçlanma kağıtlarını satın alıyorlar.

Bu iktisadi ilişkideki bir nedenden dolayı bozulma A.b.d. iktisadının çöküşüne neden olur. Amerika’nın çöküşü ise dünya iktisat düzeninin sonudur.

Türkiye iktisadı dünya sisteminde nerede duruyor?

Türkiye, sermaye alanında dünya sisteminin bağımlısıdır. Dünya piyasalarında yaşananacak bir kriz Türkiye'yi mutlaka ve hemen etkiler.

Bir: Türkiye 1989 yılından beri para hareketlerinde dış dünyaya açıktır. Türkiye'ye para girişi ve Türkiye'den para çıkışı serbest.

İki: Türkiye’deki son para krizi, 2001 krizi, I.m.f. tarafından oluşturulan iktisat siyasetini uygulanırken gerçekleşti. Şu demektir: I.m.f. politikasını izlemek krizin çıkmasına engel değildir.

Üç:Türkiye’de şu anda uygulanan iktisat siyaseti I.m.f. siyasetidir. Bir tartışma, I.m.f.'nin yeniden devreye olması konusunda oluyor. Siyasal'dır. Bu tartışma iktisadi değil. Bir: Hükümet, yıllardır I.m.f. politikasını uygulamaktadır. İki: Türkiye dış açık veriyor. Üç: 2009 yılında Türkiye'de seçimler yapılacaktır.

Dört: Türkiye’ye her yıl giren sıcak para iktisatta işlerin iyi görünmesinin tek nedenir.
Türkiye iktisadı, dış açık veriyor. Şu demektir: Türkiye, dış dünya ile iktisadi ilişkilerinde borçlanıyor.

Mekanizma: Türkiye Hazinesi açık veriyor. Açık borçlanma ile kapatılıyor. Hazine borçlanma kağıtları çıkarıyor. Kağıtlar, Türkiye dışından gelen kısa vadeli para değiştiriliyor. Dışarıdan gelen yabancı para Türkiye'nin verdiği dış açığın kapatılması anlamına geliyor. Dışarıdan yabancı para geliyor. Nedeni Türkiye hazinesinin çıkarttığı borçlanma senetlerinin faiz oranlarının yüksek olmasıdır. Bir tahmine göre son bir yıl içinde Hazine kağıtlarına ödenen faiz haddi, Dolar esasına göre yüzde 40 olarak gerçekleşti.

Dünya finans piyasalarında çok sayıda para dolaşıyor. Bu paraların bir kısmı Türkiye iktisadına dahil ediliyor. Bu para, Türklere verilmiş borçtur. Türkler, adı 'sıcak para' olan para ile dış açıklarını kapatıyorlar.

Açık kapatılıyor. Para krizi çıkmıyor. Yabancı bankaların iktisatçıları Türkiye iktisadında işlerin iyi gittiğini kaleme aldıkları raporlarda not ediyorlar. Türkiye'de hazine kağıtlarına yatırım yapanlar açısından Türkiye iktisadı istikrarlı olarak nitelendiriliyor.

Türkiye iktisadında durum nedir?

Bir: Türkiye gelir dağılımı açısından dünyada en kötü üçüncü ülkedir. İktisadi bir anlamı şudur: Türkiye’de gelir düzeyi, yıllar itibari ile, kişi başına ve toplam olarak yükseliyor. Gelir dağılımı bozuk olduğundan ise Türklerin büyük bir bölümü refah artışından yararlanamıyor. Daha sade yazılırsa: Türkiye’de refah artışı çoğunluk için değil azınlık için sözkonusu oluyor.

İki: Son beş yılda Türkiye’de Hazine, Cumhuriyet döneminin toplam borçlanma değeri kadar borçlandı. Türkiye hazinesi şu anda ağır borçludur. Borç ödenmiyor. Borçlanma artıyor. Türkiye Hazinesi yılda 50 milyar lirayı faiz olarak ödüyor. 

Üç:Türkiye, iktisadi anlamda, fakir bir ülkedir. Türkiye'de toplam hanehalklarının yüzde 95'inin geliri düşük sayılır.

Dört: Türkiye, dünyanın en ağır borçlu ülkeleri arasında yer alır. Borçluluk, bağımsızlığı ortadan kaldıran birşeydir. Bir. İki: Türkiye toplam borç stoku nedeni ile her yıl faiz ödüyor. Türkler refah kaybediyor.

Amerikan iktisadı dış açık veriyor. Amerikan iktisadının yıllık dış açık değeri bir trilyon dolar. Açığın önemli bir kısmı Amerika'nın Çin ile yaptığı ticaretten kaynaklanıyor.
Dünya iktisadında önümüzdeki dönemde ne olabilir sorusuna ilişkin iki senaryo not edilebilir. Birinci senaryo: Amerikan dış borç toplamı 10 trilyon dolardır. Borç artmaya devam ediyor. Amerikan borcu ödenmeyecek. Ödenmesi imkansız. Dünyada o kadar para yok. Kimse bu borcu ödemek istemez. Amerikan borcu, Amerikan ve dünya iktisadı gerçekliklerinin artık dışındadır. Borç, bir sayıdan ibarettir. Her dakika büyüyen bir sayı. Bu borç ödenmeyecek ise ne olacak? Sorunun yanıtını vermek konusunda kimsenin fazla bir düşüncesi yok. Herkes biliyor ki, birgün birisi ortaya çıkacak ve Amerikan borcunun ödenmesinin imkansızlığına herkesi ikna edecek. Ya da Amerikan borcunun ödenmesi durumunda bütün dünyada işlerin kötüye gideceğine inandıracak dünyadaki herkesi.

İkinci senaryo: Dünya finans sisteminde yaşanan ağır bir kriz ile dünya iktisadının batmasıdır. Amerikan iktisadında 1929 yılında borsa krizi olarak ortaya çıkan büyük buhrandan daha ağır bir iktisadi kriz dünya ölçeğinde yaşanır. Finansın globalleşmesi yeni krizin daha derin ve yaygın olmasına neden olur.

Amerikan iktisadi kuruşlarının dünya iktisadında yaşanması muhtemel krizi önleme gücü yoktur.

Para krizi, ulusal paranın yabancı paralar karşısında hissedilir bir oranda değer yitirmesidir. Para krizi, iktisadi kriz anlamına gelmez. İktisadi kriz, genellikle, iktisadi durgunluk anlamına gelir. İktisadi durgunluk, gelir artışının ortadan kalkmasıdır. Bugün dünya iktisadında yaşanan şey bir borsa krizi ile başladı. Borsa krizi, borsada işlem gören kağıtların değerlerindeki düşmedir. Yaşanan büyük bir çalkantı. Borsada hisse senetlerinin değerleri düşen bankalar battı. Borsada hisse senetleri değerleri düşen birçok şirket batmak noktasına geldi. Tasarruflarını borsadan hisse senedi alarak değerlendiren insanlar bu servetlerinin bir kısmını borsadaki düşme nedeni ile yitirdiler. Borsada başlayan kriz iktisadın gerçek tarafını etkiledi. Tüketicinin gelirindeki düşme nedeni ile iktisatta toplam talep düştü. A.b.d.'nin en köklü şirketlerinden GM zor durumda. Gözlemciler Amerikan iktisadının önümüzdeki on yıllık bir devrede iktisadi durgunluk içinde olacağını öngörüyorlar. Amerikan iktisadının dünya iktisadının bir motoru olduğu varsayılırsa, varsayım büyük ölçüde doğru ve geçerli bir varsayımdır, bütün ülkelerin A.b.d. iktisadındaki durgunluk devresine girmesi beklenmelidir.  Öyle olacaktır.

Türkiye mi?

Türkiye, 2007 yılının ilk yarısında iktisadi bir durgunluk devresine girdi. Soru şudur: Türkiye iktisadında yeni bir para krizi yaşanır mı?

2008 yılında Türkiye'de kriz dinamikleri 2001 krizinin öncesi ile aynıdır. Yeni bir para krizi Türkiye'de 2001 yılında yaşanan para krizinden muhtemeldir ki daha olumsuz sonuçlar yaratır. Bir: 2008 yılında Türkiye'de hanehalkının bankaya olan borçları toplamı 2001 krizi öncesine göre daha yüksektir. İki:Toplam dış borç içinde özel kesimin dış borç toplamı 2001 krizi öncesine göre daha yüksektir. Üç:Türkiye iktisadında yabancı paranın göreli önemi 2001 krizi öncesine göre daha yüksektir. Dört: Bir teoriye göre Türkiye'deki bankaların vaziyeti 2001 krizi öncesine göre 2008 yılında daha iyidir. Sermaye yeterliliği ve saire kriterine göre. Bir diğer teori şudur: Bankaların kasalarında bulundurdukları Hazine kağıtları değerlendirilmeye alındığında ise bankaların durumu sağlam değildir.

Finansın globalleşmesi dünya iktisadında belirsizlik yarattı. Belirsizlik kriz potansiyeli anlamına gelir. Türkiye, dünya finans piyasalarındaki krizden etkilenecek ilk ülkeler grubundadır. Açık: Türkiye, göreli olarak, en çok yabancı paranın bulunduğu ülke.

Türkiye iktisadı global mali kriz karşısında korunmasızdır. Türkiye'de para krizi olur mu? Yanıt: Bittabii ki. Soru: Ne zaman? Yanıt: Türkiye'de parası olan yabancılar Türkiye'deki paralarını ne zaman Türkiye dışında çıkartırlarsa.

Psişik olan şey burda devreye girer.



Bu yazı 3,378 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Temmuz 2012 korku zamanın kaybedilmesidir
    • 4 Nisan 2012 Nietzche bir gelecek tarihçisidir
    • 7 Mart 2012 Mesele Bir Şapka Meselesidir
    • 6 Şubat 2012 Yerliler 1986 Nereye
    • 26 Ocak 2012 Bakış açın yoksa, sen yoksun
    • 9 Ocak 2012 kıyamam sana
    • 22 Kasım 2011 İtalyan Düşü
    • 16 Kasım 2011 evine dön
    • 3 Kasım 2011 İktisatçı
    • 1 Kasım 2011 Arzu
    • 27 Ekim 2011 Ayakta kalmak
    • 11 Ekim 2011 Yöntem
    • 29 Eylül 2011 yalan
    • 16 Temmuz 2011 Kendin olmak bir saldırıdır
    • 22 Haziran 2011 kaçış
    • 26 Mayıs 2011 obama’ya açık mektub
    • 23 Mayıs 2011 kafka’nın dûnyasındayım (*)
    • 18 Mayıs 2011 geçmiş sonradan gelir
    • 14 Mayıs 2011 hakikatin rengi yeşildir
    • 11 Mayıs 2011 halk günü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,514 µs