En Sıcak Konular

Hasan Celal Güzel


Hasan Celal Güzel
0 0 0000

Despotik rejimin bekçileri



Çağdışı başörtüsü yasağıyla ilgili, Anayasa Mahkemesi’nin Resmî Gazete’de yayınlanan çoğunluk kararını okurken, kendimi dogmatizmin ve saplantıların kıskacında gibi hissettim.
Hani bilimkurgu romanlarındaki gelişmiş robotlar insanlığa hâkim olur da, insanların koydukları kuralları koruma adına onlara eziyet ederler ya, aynen onun gibi... Bir anayasanın böylesine yanlış yorumlandığı, bir hukuk metninin bu kadar ters yüz edildiği görülmemiştir. AYM’nin çoğunluk kararını okurken tüylerim diken diken oldu; kendimi Asimov ’un kâinatında esarete itilmiş, devrim robotlarının tahakkümünde yaşayan bir insan gibi hissettim...
***
Hukukçu olmaya, hele AYM gibi bir yüksek mahkeme üyesi sıfatını taşımaya lüzum yok; sadece okuma yazma bilen ve okuduğunu anlayan bir T.C. Vatandaşı, Anayasa’nın, AYM’nin görev ve yetkilerini düzenleyen 148. maddesindeki şu hükmün anlamını bilecektir: ‘Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler.’ Aynı maddenin 2. fıkrasında ise şekil denetlemesinin sınırları belirtilmiştir.
Bu gerçek ortadayken, AYM’nin ‘ünlü’ 9 üyesi, göz göre göre, Anayasa’nın bu hükmünü çiğnemiş ve Anayasa değişikliğini esastan inceleyerek iptaline karar vermiştir.
İşin asıl acınacak tarafı, ‘AYM Dokuzlusu’nun, iptal dâvasını açan CHP’nin gerekçesini aynen kullanarak Anayasa’nın Cumhuriyetin niteliklerini düzenleyen 2. maddesine aykırı bulup Anayasa değişiklik kanununu iptalidir. Buna göre, yapılan Anayasa değişikliği, Cumhuriyetin niteliklerine ve bu niteliklerin değiştirilemeyeceği hükmüne (md. 4) aykırı görülmüş ve Anayasa ’nın açık hükmü ihlâl edilerek iptal edilmiştir. AYM çoğunluğu, önce şekil yönünden ‘inceledikten’ sonra, herhalde açıkça ‘esas yönünden’ demeye utandığı için olacak ki, ‘içerik yönünden’ başlığını atmayı uygun görmüştür.
AYM çoğunluğu, demokrasi ve hukuk adına bildiğimiz bütün doğruları bir tarafa atarak, tekrar ede ede artık kendilerinin de inandığı skolastik ve dogmatik saplantıları ardı ardına sıralamıştır.
Karar gerekçesini okuduktan sonra, bozulan demokrasi, hukuk ve mantık silsilesini düzeltebilmek için, Haşim Kılıç ve Sacit Adalı’nın Karşı Oy yazılarını okuyup ‘AYM Dokuzlusu’nun saplantılı ve yasakçı dünyalarından kendinizi kurtarabilirsiniz...
***
Mesele, hukuku kullanarak despotik rejimin bekçiliğini yapmaktadır.
1961 ve 1982 darbe anayasalarında, Anayasa Mahkemesi, sûreta kanunların anayasa uygunluğunu denetleme görevine sahiptir. Lâkin uygulamada, AYM’nin bu görev ve yetkisini tecavüz ettiği ve 1940’ların Şeflik Dönemi zihniyetine uygun şekilde, demokratik rejime ve millet iradesine karşı despotik bir dayatmanın bekçiliği rolünü üstlendiği görülmektedir.
AYM, demokratik rejimin işleyişini, hukuku ve Anayasa’yı bir tarafa bırakarak, kendince Cumhuriyet ve lâiklik düşmanı olarak gördüğü siyaset mekanizmasının üstüne çıkmaya çalışmış; âdeta bir Senato gibi, hattâ onun üstünde bir siyasî mevki iktisap ederek ahkâm kesmiştir.
Ne yazık ki, bugün Türkiye’nin Anayasa Mahkemesi, tarafsız ve bağımsız karar verebilen bir hukuk mercii olmaktan uzaklaşmış, ideolojik peşin hükümlerle karar veren siyasî ve lâyüsel bir merci hâline gelmiştir.
AYM’nin, en hafif tâbiriyle bu ‘yargısal aktivizmi’, bizzat darbeciler tarafından dahi yetki gaspı olarak görüldüğü için, 1971’deki Anayasa tâdilinde ve 1982 Anayasası’nda Anayasa değişikliğinin esastan denetimi yasaklanmış, şekil denetimi ise sınırlandırılmıştır.
***
Türkiye’de jüristokrasi ve despotik rejim yerine millet iradesinin geçerli olduğu demokratik bir rejimi oturtmak istiyorsak, önce bu AYM’yi her bakımdan değiştirmemiz şarttır. Yoksa despotizmin bekçiliğini yapan, gelişmeye ve hürriyetçi demokrasiye kapalı bu AYM ile jüristokrasinin tahakkümünden kurtulmak mümkün değildir.

radikal



Bu yazı 1,174 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2012 27 Mayıs'ın hesabı sorulmalıdır
    • 5 Mayıs 2012 Darbeciler! Ordu artık hizmetinizde değil...
    • 29 Ekim 2011 Dikkat! PKK'nın tuzağına düşmeyelim
    • 3 Aralık 2010 Hedefteki ülke: Türkiye
    • 26 Ağustos 2010 Kardeş Pakistan'ın yardımına koşmalıyız
    • 27 Haziran 2010 Oyunun hedefinde iktidar ve Başbakan var (2)
    • 17 Haziran 2010 Terör ve politika
    • 27 Mayıs 2010 50 yıllık utanç: 27 Mayıs
    • 13 Mayıs 2010 Rusya ile tarihî anlaşma
    • 6 Mayıs 2010 CHP-MHP-BDP koalisyonu
    • 20 Nisan 2010 Kıbrıs'ta beklenen sonuç
    • 16 Nisan 2010 'Nerede muhabbet, orada Muhammed'
    • 11 Nisan 2010 CHP ve MHP'ye son Anayasa çağrısı
    • 8 Nisan 2010 Baykal'ın uzlaşma teklifi üzerine
    • 25 Mart 2010 Anayasa reformuna neden karşı çıkıyorlar? (1)
    • 12 Mart 2010 12 Mart Muhtırası
    • 4 Mart 2010 Ermeni iftiraları konusunda bayatlamış Amerikan politikası
    • 21 Şubat 2010 AK Parti'yi kapatma hazırlıkları
    • 31 Ocak 2010 Fişleme üzerine...
    • 21 Ocak 2010 Bu iddialar cevapsız bırakılamaz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,928 µs