En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Uyurken ölmeyelim



Türkiye son yıllarda tıpta büyük ilerlemeler kaydetti. Avrupa ve Amerika standartlarında fakültelerimiz, hastanelerimiz, doktorlarımız var. Kalp, göz, estetik ameliyatları için yurtdışından pek çok hasta Türkiye'ye geliyor...

Ama, madalyonun bir de diğer yüzü var. Önlenmesi mümkün hastalıklar… rahatsızlıklar… kazalar konusunda ise belki de Afrika ülkelerinden bile gerilerdeyiz. Çok basit önlemlerle kimseye bulaşmadan atlatabileceğimiz kuş gribine bile 4 kurban verdik geçenlerde.

Türkiye şu günlerde ise, başka hiçbir ülkede bu kadar çok rastlanmadığına emin olduğum, önlenmesi kesinlikle çok kolay olan ‘soba zehirlenmesi’ olaylarına gözyaşı döküyor.

Okuduğunuzda görürsünüz ki, bunların hepsi de hazin hikâyelerdir. Bazen bir aile çoluğu ile çocuğu ile tümüyle yok oluverir. Bazen yeni evlenmiş karı kocalar ölür ki, kadın çoğu zaman üç aylık da hâmiledir. Zehirlenen bazen tek başına yaşayan bir köy ebesi veya bazen de evin hayat dolu orta ikiye giden genç kızı olur.

Katil olarak da kimi zaman lodosun adı geçer gazetelerde, kimi zaman bir kömür sobasının, kimi zaman bir şofbenin, kimi zaman da sönmemiş bir mangalın… Ama, aslında katil bunların hiçbiri değildir; katil bilgisizliğimizdir, eğitimsizliğimizdir.

Ölüm uykuda geliyor

Halk arasında sobadan ölüm olarak bilinen olay aslında bir karbonmonoksit zehirlenmesidir. Zehirlenme, kömür ve odun sobaları, şofben, kombi, borusuz soba, ocak, fırın, mangal… gibi ısınma sistemlerinde sıvı veya katı yakıtların tam olarak yanmaması sonucu ortaya çıkar.

Karbonmonoksit solunması özellikle uyku sırasında öldürücüdür, çünkü bu gaz renksiz, kokusuz olduğu gibi irritan da değildir ve akciğerlerden kolayca emilir. Uyuyan bir insanın bu gazı soluduğunun farkına varması imkânsızdır.

Uyanık bir insanda baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, bulantı, kusma, konsantrasyon güçlüğü, nefes darlığı, çarpıntı, karın ağrısı, kas krampları, sara nöbetleri, şuur bozukluklarından komaya kadar giden belirtiler vardır.

İlk yardım

Dumandan zehirlenen kişiler derhal temiz havaya çıkarılmalı ve uyanık olmaları sağlanmalıdır (yüzüne su serpilebilir). Bilinci açık olanların derin ve sık nefes alması istenir. Bilinci kapalı olanlarda solunum yollarının açık olması sağlanmalı ve yapay solunum ve kalp masajı yapılmalıdır. Varsa hemen oksijen verilmelidir. Kazazede derhal hastaneye kaldırılmalıdır.

Hayat kurtaracak önlemler

Sobanın veya kombinin kurulu olduğu odada yatılmamalıdır.  Yatmak zorunluluğu varsa, yatmadan önce soba mutlaka söndürülmelidir. Yatarken, yanmakta olan kömür koru üzerine taze kömür koymak çok tehlikelidir.

Yatarken baş sobadan en az 2 metre uzakta olmalı ve odanın kapısı hafifçe açık tutulmalıdır.

Soba kurmadan önce baca temizliği yapılmış olmalıdır. Fazla dirsek kullanmaktan kaçınmalıdır. Yatay borular bacaya %10 eğimle yükseltilmeli, boru bacaya fazla sokulmamalıdır. Dirsek ve boru ekleme yerleri ve baca giriş ağzı hava sızdırmaz olmalıdır.

Kömür ve odun sobaları üstten yakılmalıdır Soba katalitik ise, katalizörün temiz olduğu ve bypass valfının serbestçe çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir. Bacasız sobalarda alev sarı renkte ise soba derhal kapatılmalıdır, çünkü ya sobanın bir arızası vardır veya odada yeterli hava yoktur. Soba kurulurken profesyonellerden yardım istenmeli ve sobalar duvarlardan 1-1,5 metre uzakta olmalıdır. Borular bacaya fazla sokulmamalıdır. Verimli yanma için, sobalar günlük temizlenmeli, küllük dolmadan boşaltılmalı, küllük kapağı sık sık açılmamalıdır.

Baca çatıdan itibaren en az 1 metre yükseklikte olmalıdır. Kömürlü ve odunlu sobaların bacaları yılda 2 kere, gazyağı ve LPG’li sobalarınki ise yılda 1 kere temizlenmelidir.  Bacalar en yakın yüksek binadan veya engelden 6 metre uzakta olmalı ve mutlaka baca başlığı bulunmalıdır.

Odun 6 ay önceden alınmalı ve iyice kuruması sağlanmalıdır. Asla, yeşil, ıslak, boyalı veya işlenmiş odunları yakılmamalıdır. Tutkal, kimyasal madde içeren odunları, plastik, çöp, renkli kağıtlar da yakılmamalıdır



Bu yazı 2,792 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,170 µs