En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Barzani'den olumlu sinyal



Ankara'daki ajanslar, "Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Murat Özçelik ve Başbakan Başdanışmanı Büyükelçi Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Mesut Barzani'yle görüştü" haberleri geçtiğinde, Davutoğlu, Ankara'da Başbakanlık binasında çalışıyordu.

Davutoğlu gitmedi
Barzani'yle görüşen heyette Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu yoktu. Davutoğlu, Bağdat'a da gitmemişti. Ancak, iki gündür ajanslar ve televizyonlar Davutoğlu'nu heyette gösteriyordu.
Oysa Bağdat'taki temasları Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Murat Özçelik ile Bağdat Büyükelçimiz Derya Kankal yürüttüler.

İlk izlenim olumlu
Büyükelçi Özçelik'in Barzani'yle yaptığı görüşmeden Ankara'ya iletilen ilk izlenim olumluydu. Ankara'nın PKK'ya karşı mücadelede talep ettiği aktif işbirliği önerisine Barzani, olumlu yanıt vermişti. Barzani, ilke olarak işbirliğine açık bir tutum sergiledi.
Ankara, Özçelik-Barzani görüşmesinden gelen bu ilk sinyali memnuniyetle karşıladı. Aynı saatlerde Ankara'da terörle mücadele toplantısı sürüyordu.

Somut işbirliği
Barzani'yle gerçekleştirilen görüşme sonrasında, Ankara ve Barzani yönetimi somut olarak şu biçimde işbirliği yapacaklar, demek için henüz erken. Üzerinde uzlaşma sağlanmış bir ortak eylem planından da söz etmek bugün için mümkün değil. Bu temasın daha çok ilkesel düzeyde bir anlaşmayla sonuçlandığını söylemek daha doğru olur.

Ne yapılacak?
Barzani'yle temas sonrasında Ankara ne yapacak?
Önce Büyükelçi Özçelik'in, Ankara'da vereceği detaylı bilgiler değerlendirilecek. Bu bilgiler ışığında Barzani yönetimiyle işbirliği konuları ve yöntemlerini içeren bir çalışma yapılacak. Bu çalışmadan sonra Barzani'yle yeniden temas edilecek. Somut işbirliği konuları ve yöntemleri üzerinde bir anlaşma sağlanırsa, uygulamaya geçilecek.
Bugün itibarıyla kamuoyuna yansıyan işbirliği haberlerinin birer düşünce olduğunu söylemek doğru olur.
Henüz ortada somut bir program yok. Sadece Barzani'den gelen olumlu sinyaller var.
Ankara bu sinyaller üzerinde çalışacak.

Eskisi gibi olur mu?
Ankara'nın, PKK'ya karşı Barzani ve Talabani'yi yanına çekerek mücadele etmeye yönelmesi yeni bir yöntem değil. Bu önce uygulanmış ve istenildiği düzeyde başarı sağlanamamıştı.
1992'de yapılan ilk büyük sınır ötesi kara harekâtında Barzani ile işbirliği yapılmıştı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, bu işbirliğinin arzu edilen sonuçları vermediğini, peşmergelere silah, araç-gereç verildiği halde PKK'ya karşı başarılı bir mücadele yapamadıklarını açıklamıştı.

Daha önce işbirliği denendi
Daha sonra da zaman zaman işbirliği denendi. TSK, Irak tarafındaki karakolları güçlendirdi, bazı yerlere yenilerini yaptı, peşmergelere teslim etti. Ancak yine etkili bir sonuç alınamadı. Peşmergeler, disipline olmadılar, mücadele etmediler, silahları satanlar oldu. Karakollar işlevsel hale gelmedi. Hatta TSK'nın sıkıştırdığı PKK'lıları Talabani kurtararak, İran sınırı yakınlarında kendi kontrolündeki bölgeye götürdü,
Zeli kampına yerleştirdi.
1995'te yapılan ve sınır ötesi harekâtların en büyüğü olan Çelik harekâtı sırasında ise böyle bir işbirliğine gidilmedi. TSK, harekâtı kendi olanaklarıyla gerçekleştirdi.
Sonraki dönemde başlayan Ankara sürecinde Barzani ve Talabani Ankara'ya yakın durdurdular. Ancak sürecin Washington'a taşınmasından sonra Ankara'dan uzaklaştılar.

Ankara güvenmiyor
Bu deneyim göz önüne alındığında, Ankara'nın Barzani ve Talabani'ye tam olarak bir güven beslediğini söylemek kolay değil.
Bugün ABD, 1990'lı yıllara göre bölgede çok daha belirleyici bir aktör konumunda. Dün başlatılan süreci ABD destekliyor.
Bu işbirliğinin somutlaşması ve sonuç vermesi için ABD'nin izleyeceği politika da çok önemli...
Ankara da bunun farkında.

milliyet



Bu yazı 1,073 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,042 µs