En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Amerika’da bir devrin sonu mu yaşanıyor?..



NEW YORK
JF Kennedy Havalimanı’ndan şehre gidiyorum pazar günü akşamüstü. Taksinin şoförü siyah ve de konuşkan.
Klasik sorum:
“Hayat nasıl?”
Gülüyor kocaman:
“Bak, hava çok güzel ama ekonomi çok kötü, işler berbat...”
“Oyunu kime vereceksin?”
“Oyum Obama’ya...”
New York Times‘ı karıştırıyorum.
İlginç bir başlık:
“Seçim araştırmaları ırk hakkında yalan söyleyebilir mi?”
Yazıda demek isteniyor ki:
Barrack Obama, Amerikan tarihinin ilk siyah Başkan adayı.
Kazanırsa, bu Amerika için bir devrim olacak.
Seçim araştırmalarında Obama altı yedi puan önde gidiyor. Araştırmalar sandıkta doğrulanırsa, Cumhuriyetçi aday John McCain‘i büyük siyasal bir hezimet bekliyor.
Ama kuşku besleyenler de var.
Diyorlar ki:
“Oyum Obama’ya diyenlerin bir bölümü, yalan söylüyor olabilir. Samimi olmayabilirler. Anketçilere öyle derler ama sandık başına gittiklerinde, Obama’ya oy vermeyebilirler, bir siyahı Amerikan Başkanı olarak görmek istemedikleri için...”
Olabilir mi?
Bir tarihte, Los Angeles Belediye Başkanlığı seçimlerinde yaşanmış böyle bir olay. Siyah aday, araştırmalarda açık ara önde olmasına rağmen seçimi kaybetmiş...
Yani anketler yalan söylemiş!
Aynı şey Barrack Obama‘nın başına gelebilir mi?
Seçimlere üç hafta kaldı.
İngiltere’nin eski başbakanlarından ve İşçi Partisi liderlerinden Harold Wilson’ın siyaset literatürüne soktuğu, “Siyasette bir hafta çok uzun bir süredir” diye meşhur bir sözü vardır.
Doğru sözdür.
Ancak internet çağında bu bir haftayı, birkaç güne indirmek de mümkün.
Seçim kampanyasında öylesine olmadık şeyler yaşanabilir ki siyasetin havası öylesine değişebilir ya da Obama öyle büyük bir yanlış yapabilir ki, bir bakarsınız McCain hiç beklenmedik bir anda yeniden yükselişe geçmiş.
Nitekim, böyle bir olay şu sıralar yaşanıyor. Obama’yla McCain seçim araştırmalarında başa baş giderken, finans krizi öyle bir patlama yaptı ki, Cumhuriyetçiler neye uğradıklarını şaşırdılar.
Piyasalarla birlikte McCain de tepetaklak giderken, Obama’nın iktidar dalgası yükselmeye başladı. New York Times’daki bir değerlendirme yazısında bir cümle dikkatimi çekiyor:
“Cumhuriyetçi Parti’nin doruklarında umutsuzluk her geçen gün yaygınlaşmakta...”
New York Times’ın finans sayfalarından birinde koca bir başlık:
“Daha kötüsü olamazdı ama oldu!”
Bir köşe yazısının girişi:
“İşler çok fena, çok çok fena!”
Otel odamda ilk işim akşam haberleri için televizyonu açmak oluyor.
13. Kanal’da George Soros:
“Bir devrin sonunu yaşıyoruz.”
“Kapitalizmin mi sonu?..”
“Sanmıyorum. Ama gelişmelerden son derece kaygılıyım. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.”
Ama nasıl olacak?..
Yanıt henüz belli değil.
Kriz ne kadar sürecek?
Daha nereye kadar derinleşecek?
Ekonomiyi nasıl vuracak?
Hiçbir inandırıcılığı kalmamış olan bir Bush yönetiminin daha 2009’un Ocak ayının ortalarına kadar iktidarda kalacak olması, işleri daha beter karıştırmaz mı?.. 
Soru çok yanıt yok!
Karamsarlık gitgide büyüyor.
New York Times’ın manşeti:
“Başkan Bush yönetimi, kurtarma planını gözden geçirecek. Yeni yaklaşıma göre devlet, ülkenin bankalarına doğrudan sermaye enjekte edecek. Bir başka deyişle, bankacılık sektörü kısmen millileştirilmiş olacak.”
ABD’de bankalar millileştiriliyor.
Sanki dünyanın sonu...
New York’la ilgili bir haber:
“New York’lular çok tedirgin. Şehirde ekonomik durumun kötüye gitmesiyle birlikle, suç oranının eskisi gibi yükselişe geçmesinden korkuluyor. New York, 1987 ekonomik krizinde de bunu yaşamıştı. İşsizlikle birlikte hırsızlık, cinayet, gasp bir anda patlamıştı. Son on beş yılda güvenlik açısından fevkalade iyileşen New York’u yeniden eski kötü günler mi bekliyor?..”
Paranın başkenti New York’un, anlaşılan, vücut kimyası bozuluyor. 
Ve Amerika’nın morali bozuk!
Artık kendine olan güvenini kaybetmeye başlayan bir Amerika’nın tarih sahnesine çıktığı söylenebilir.
İster istemez akla takılıyor:
Amerika ile birlikte dünyada da bir devrin sonu mu?
İşte böylesi koşullarda, değişim sloganıyla bir büyük bir iktidar dalgası kabartan Barack Obama gerçekten umut olabilecek mi?
Bir başka deyişle:
Amerika, bir Obama Devrimi yaşayabilecek mi?
Bu hafta yazılar New York’tan.

milliyet



Bu yazı 1,080 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,212 µs