Ankara'da gündem terör. Aktütün baskınının şokunu henüz atamamışken terör kanlı yüzünü bu kez Diyarbakır'da gösterdi. Saldırının zamanlaması manidar, tam da Meclis'te tezkere oylamasının sürdüğü saatlerde gerçekleşti.
Polisleri taşıyan servis aracı tarandı: 5 şehit. Katiller 24 saat geçmeden yakalandı. Bir hafta içinde iki büyük saldırı. Terör dağdan şehire indi, askerlerin ardından polisleri vurdu. Şehitlerin sayısı rakam olarak da tahammül sınırlarını zorluyor.
Toplum infial halinde... Terör lanetlenirken diğer yandan özeleştiri yapılıyor ilk defa. İstisnasız hemen herkes istahbarat desteğine rağmen gerekli önlemlerin neden alınmadığını sorguluyor. Sadece uzmanlar değil sokaktaki vatandaş da karakolların yerini tartışıyor, binaların çürük olduğundan dem vuruyor. Hava Kuvvetleri Komutanı'nın 17 Mehmetçiğin hayatına mal olan karakol baskınına rağmen golf oynamasına tepki konuluyor. Komutanın şehitlerden taa akşam haberdar olması anlaşılabilir bir durum değil. Bir Batı ülkesinde istifa gerekçesi bu.
Terörle mücadele eden güvenlik güçlerine dönük eleştiriler can sıkıcı bulunabilir, rahatsız da edebilir. Ancak zaafların giderilmesi, hataların bir daha tekrarlanmaması için de elzem. Siz de farkındasınızdır, Aktütün baskını ciddi bir özeleştiri süreci başlattı. Açık toplum olmanın kaçınılmaz sonucu. Sorgulayan, itiraz eden, eleştiren bir toplum var artık. Hiçbir kişi ve kurum bundan muaf değil. 'Askerin moralini bozar, mücadele azmini etkiler' türü mazeretler de anlamsız.
İlker Başbuğ'un başkanlığındaki Genelkurmay da arayış içinde... Eski metotların yanı sıra daha etkin mücadele için yeni yöntemler üzerinde çalışıyor. Bu amaçla terör üzerine kafa yoran, düşünce ve strateji üreten sivil toplum kuruluşlarını Genelkurmay'a davet etti. Her türlü aykırı fikre sahip sivil uzmanları saatlerce dinledi, onlara sorular sordu. Bu raporlardan yeni konsept oluştururken yararlanacağı kesin.
Bir daha tekrarlamakta fayda var. Terörle mücadele çok boyutlu bir konu. Asker daha çok teröristle mücadeleyle ilgili. Siyasi iradeye ve sivil toplum örgütlerine bakan boyutları var. Bunlar da en az dağdaki teröristle mücadele kadar önemli. Siyaseti, sivil toplumu devre dışına iterek sadece askerî tedbirlerle sonuç alınamayacağı ortada. Buna rağmen askerî kesim alanını daha da genişletme arzusu içinde.
Bir ay önce hükümete iletilen talepler listesi bunun en açık göstergesi. Dün başkentte çok önemli bir zirve vardı. Başbakan Erdoğan başkanlığındaki toplantıya askerî erkan da katıldı. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in deyimiyle 'ucu açık' başlayan zirve çok uzun sürdü. Tam 6 saat... Askerlerin istekleri masaya yatırıldı. Taraflar ilk kez bir araya geliyor değil, daha önce iki defa görüşüldü. Konu teknokratlar düzeyinde de ele alındı. Hükümet, olağanüstü hal uygulamalarına tekrar dönüşe zemin hazırlayacak yasal düzenlemelere karşı.
Özgürlük-güvenlik dengesinin güvenlik lehine bozulmasından yana değil. Demokrasi içinde mücadeleden yana. Bu duruşunu dünkü toplantıya da yansıttı. Hükümet askerin olağanüstü hali çağrıştıran isteklerine kapalı. Zirvenin ardından toplantının içeriğine ilişkin açıklama yapılmadı. 14 Ekim Salı günü devam edeceği bildirildi. Zirvenin devamı haftaya... Bu da konuların karara bağlanmadığı ve karşılıklı değerlendirmelerin sürdüğünün işareti.
Diyarbakır saldırısı olağanüstü hale davetiye demek. Bölücü örgüt bölge halkını Ankara'dan soğutacak uygulamalara zorlayabilir ancak devlet kontrolü ve soğukkanlılığını yitirmemek zorunda. Devlet yönetiminde duygusallığa yer yok.
Çözüm; demokrasinin ruhuna ters düşmeyen olağan yöntemlerle asker, siyaset ve sivil toplumun omuz omuza vererek olağanüstü mücadelesinden geçiyor. Eski yöntemlerin sonuç vermediğini yaşanan acı örnekler gösteriyor.
zaman
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle