En Sıcak Konular

Ismet Berkan


Ismet Berkan
0 0 0000

700 milyar dolar neden yetmez?



Müthiş tartışmaların ve piyasalardaki müthiş çalkantıların ardından Amerikan Hazinesi, Amerikan Kongresi’nden toplam büyüklüğü 850 milyar dolar gibi görülmemiş bir rakam olan ama bunun 700 milyar dolarlık bölümünün mevcut kriz için kullanılacağı devasa
bir paketi kabul etti.
Paketin özü, güncel krizi dindirmek ve piyasalarda özellikle bankalararası piyasalarda tıkanan kredi kanallarını yeniden açmak. Bunun için de Amerikan Hazine Bakanı, ihale veya ihaleler düzenleyerek başta yatırım bankaları olmak üzere mali kuruluşların elindeki ‘toksik kâğıtlar’ denen, geri dönüp dönmeyeceği aylardır sorgulanan kâğıtları satın alacak.
Bu satınalmalar hangi fiyattan yapılacak, nasıl yapılacak gibi soruların henüz net cevapları yok ama biliyorsunuz bu paketin ilk önerildiği günlerde paket büyük bir ümit verdi. Fakat arada yaşanan olaylar sonrası paket nihayet kabul edildiyse bile piyasaları düzeltmeye yetmedi. Bu hafta başından beri paketin varlığına rağmen finansal krizin dünya çapında yayılmasını izliyoruz.
Daha önce de yazmıştım, kriz, varlık değerlerindeki (özellikle ev fiyatlarındaki ve ipoteğe dayalı türev ürünlerdeki) düşme durana ve mali kuruluşlardaki gerçek zarar muhasebeleştirilene kadar devam edecek, dip nokta bulunamayacaktır.
Dün, başta Amerikan Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası olmak üzere merkez bankaları faizleri düşürerek piyasalara biraz daha idare edecekleri bir hayat öpücüğü sundular. Sundular ama dediğim gibi bu bir pansuman aslında, gerçek sorun için gerçek çözüm hâlâ ufukta gözükmüyor.
Tabii bu arada gerçek sorunun ne olduğu konusunda da tartışmalar devam ediyor. Burada, geçenlerde The New York Times yazarı (ve Princeton Üniversitesi’nin iktisat profesörü) Paul Krugman’ın blog’unda gördüğüm bir örneği sizlere aktarmak istiyorum.
***
Bir mali kuruluş (mesela yatırım bankası) düşünün, bundan bir yıl önce bilançosunun pasif tarafı şöyleydi:
İyi durumdaki varlıklar: 95 dolar
Üstünde soru işareti olan varlıklar:
5 dolar.
Toplam: 100 dolar.
Aynı bilançonun aktif tarafına da bakalım:
Müşteri hesapları: 80 dolar.
Tahvil sahiplerine borç: 17 dolar.
Sermaye: 3 dolar.
Toplam: 100 dolar.
Derken piyasalar çalkalanmaya başlıyor ve bu kurumun üstünde soru işareti olan varlıklarının değeri düşüyor. Tabii bu kâğıtların değeri 5’ken 0 olmuyor ama diyelim 2 oluyor. Düzenleyici kurullar bu zararın muhasebeleştirilmesini istiyor.
Şimdi yeniden bakalım bilançoya:
İyi durumdaki varlıklar: 95 dolar.
Üstünde soru işareti olan varlıklar:
2 dolar.
Toplam: 97 dolar.
Bilançonun aktif bölümü de değişiyor elbette:
Müşteri hesapları: 80 dolar.
Tahvil sahiplerine borç: 17 dolar.
Sermaye: 0 dolar.
Toplam: 97 dolar.
***
Gördüğünüz gibi, mali kurumlar esas olarak sermayelerini kaybetmiş durumdalar.
Şimdi Amerikan Hazinesi, o bilançoda halen 2 dolar fiyatta gözüken soru işaretli varlıkları satınalarak mali kurumları ‘kurtaracak.’ Ama gerçekte hiçbir şeyi kurtarmış olmayacak,
çünkü giden sermaye geri gelmeden gerçekte hiçbir şey kurtulmuş, hiçbir kriz bitmiş olmayacak.
Amerika’da halen ‘yüzüyor’ gözüken ama bankacı argosuyla ‘zombi’ (yaşayan ölü) durumunda pek çok mali kuruluş var. Bunlardan ikisiyle ilgili söylentiler önceki gün New York borsasını düşürmeye yetti, dün de aynı düşüşler dünyanın dört bir yanında sürüyordu ki merkez bankalarının ortak müdahalesi geldi.
Sorunun merkezine inilmedikçe, yani her düzeyde (borçlu ev sahiplerinden bankalara kadar) buharlaşan sermayeler yerine konmadıkça veya sermayesi yok olan kişi ve kuruluşlar piyasadan silinmedikçe dünyanın krizin dibini göreceği falan yok.
Özellikle Amerika, bütün hızlı hareketlerine ve hızlı kararlarına rağmen krizin gerçek nedeniyle tam olarak yüzleşmiş değil. Bu yüzleşme gerçekleşmedikçe aşağı doğru
dalgalanma hızlanarak sürecektir.

radikal



Bu yazı 1,318 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Temmuz 2012 ‘Tanrı Parçacığı’ bize neler vaat ediyor?
    • 10 Mart 2012 Tartışmayı içerikten biçime kaydırmak
    • 25 Haziran 2011 PKK dağdan nasıl iner
    • 26 Şubat 2011 1968 neden 68’de olduysa, şimdi de isyanlar ondan oluyor
    • 26 Aralık 2010 Seçim soruları: AK Parti kaç alacak, ya CHP?
    • 2 Kasım 2010 PKK’nın içine girdiği açmazı görmek
    • 31 Ekim 2010 ‘Kırmızı Kitap’efsanesinin sırları
    • 27 Temmuz 2010 Askeri vesayetin hukuki altyapısı
    • 24 Temmuz 2010 Enerji stratejimiz var mı?
    • 21 Temmuz 2010 Sahiden 12 Eylül'ü mü oylayacağız?
    • 14 Temmuz 2010 İran çelişkileri ve iç politika yansımaları
    • 7 Temmuz 2010 Liderler neden görüşecek, neyi görüşecek?
    • 5 Temmuz 2010 Dindar solcular
    • 3 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu, bu kafayla hiçbir şeyi çözemez!
    • 26 Haziran 2010 Hep aynı denklemin içine sıkışmak
    • 24 Haziran 2010 Eşit yurttaşlığa dayalı demokratik cumhuriyet
    • 13 Haziran 2010 Karpuz gibi ortasından ikiye bölünmüş ülke...
    • 6 Haziran 2010 Mahkûmun açmazı: Hayattaki karşılığı
    • 24 Mayıs 2010 Maalesef bizde hattı muhalefet yoktur, sathı muhalefet vardır
    • 4 Mayıs 2010 Eski defterleri açmak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,447 µs