Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı uçağa bindi, Erivan’a gitti, orada yarım gün geçirdi, Ermenistan Cumhurbaşkanı ile başbaşa görüştü, onunla yan yana 90 dakika 40 bin küsur kişinin önünde oturdu, sonra bir kokteyle katıldı ve Ankara’ya geri döndü.
Dünya yıkılmadı, Türkiye bölünmedi, Doğu Anadolu elden gitmedi, Azerbaycan satılmadı...
Tabular böyledir işte. Birgün ansızın ortadan kalkarlar ve siz onlarsız da yaşandığını fark ediverirsiniz.
Tabii bir seyahatle Türkiye’nin ve Türklerin yabancı korkusunun, Ermeni korkusunun, azınlık korkusunun, Ermenilerle ve diğer azınlıklarla ilgili her türlü önyargısının ortadan kalkmasını, bütün bu tabuların aynı anda yok olmasını beklemiyorduk.
Ama bu bir başlangıçtı ve şu kolay başlangıcın bile olmasını engellemek için ne dolaplar çevrildi, ne son dakika yalanları devreye sokuldu.
Bu sembolik engel kalktığına, iki devlet en üst düzeyde uygarca konuşabildiğine göre sıra gerçek işlere gelebilir.
Gerçek işlerin başında da Ermenistan’ın Azerbaycan’da sürdürdüğü işgal geliyor. Geçen gün de yazdım, Ermenistan ve Azerbaycan yalnız bırakılsalar aslında bu sorunu barış masasında çözecekler. Zaten birkaç kez çözmeye çok da yaklaştılar ama Rusya bırakmadı.
Türkiye, Ermenistan ile böyle bir kanal açıldığına göre, iki ülkeye yardım edebilir ve iki ülkenin sorunlarını çözmesini sağlayabilir.
Bu çözüldüğünde, yani Karabağ sorunu her iki tarafın da kabul edebileceği bir sonuca ulaştığında, Türkiye’nin eli de çok rahatlayacaktır. Ermenistan sınırını açmak, iki ülke halkı arasında ilişkileri başlatmak, sadece sınır ticaretiyle yetinmeyip daha derinlemesine ticari ilişki kurmak, ‘Tarihten gelen’ kod adıyla anılan bütün o sorunlar veya bahaneler toplamını da küçültecek, hatta belki önemsizleştirecektir.
Orta ve uzun vadede Türkiye’nin Ermeni diasporasına karşı en etkili silahı Ermenistan’ın kendisi olabilir. Çoğu kişi bunu ya bilmiyor ya bilmezden geliyor ama diaspora ile Ermenistan aynı şey değil.
Ermenistan, sonuçta küçük ve fakir bir ülke. Ama unutmayın, bu ülkenin olduğundan daha küçük ce daha fakir olmasına biz epey katkı sunduk, uyguladığımız ambargolarla.
Eğer yakın gelecekte o ambargoları uygulama sebebimiz ortadan kalkacak olursa, yani Ermenistan ile Azerbaycan anlaşırlarsa, bu kez bu küçük ama fakir üllkenin biraz olsun zenginleşmesine katkı sunabiliriz ki bu da az bir şey değildir.
Türkiye’nin sorunlarını halının altına süpürmektense çözmek için çaba göstermesi elbette iyi bir şey. Çünkü bir süre sonra her biri belki ufak olan bu sorunlar birleşiyor, tek bir kocaman soruna dönüşebiliyor.
Kıbrıs, 1974’ten hemen sonra kalıcı bir çözüme ulaşabilirdi. Burada ayak sürününce Asala terörünün başlaması, tam Asala biterken PKK’nın başlaması tesadüf değil.
Bunların sırtımıza yüklediği ağırlıktan kurtulunca daha özgür olacağız.
radikal
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle