En Sıcak Konular

Murat Yetkin


Murat Yetkin
0 0 0000

Genelkurmay’ın hamlesi ne anlama geliyor?



Genelkurmay’ın dün öğle saatlerinde yaptığı açıklamayı, sıradan bir basın duyurusu olmaktan çok askerin tutumu açısından bir hamle, bir değişiklik olarak gömek yerinde olur. Ergenekon soruşturmasıyla bağlantılı olarak tutuklu bulunan emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’un TSK adına ziyaret edildiğinin açıklanması, yalnızca zamanlama olarak değil, yöntem ve içerik olarak da ayrıntılı incelenmeyi hak ediyor. Bu inceleme, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ döneminde hükümet-ordu ilişkilerinin seyrini anlamamıza da yardımcı olabilir.
Önce zamanlama yönünden baktığımızda, açıklamanın Orgeneral Başbuğ’un göreve atanması ardından Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ziyaretinden iki saat kadar önce yapıldığı dikkat çekiyor. Başbuğ’un dün Başbakan Erdoğan’ı makamında ziyaret edeceği önceden duyurulmuştu. Askerin, savcılığa ziyaret için 2 Eylül’de, yani Başbuğ’un mesaideki ikinci günü başvurduğu da anlaşılıyor. Genelkurmay bu bilginin Başbuğ’un Erdoğan’ı ziyaretinden önce kamuoyunca bilinmesini mi istedi? Bir saatten fazla süren görüşmeye ilişkin yapılan tek açıklama, Erdoğan’ın ziyareti “insani amaçlı gördüğü”.
Dün konuştuğum bir askeri kaynak, “Bu ziyaretin soruşturmayla ilgili değil, insani bir görev olarak anlaşılması uygun olur” diye aynı çizgiyi vurguladı; “Yürüyen sürece müdahale değil, eski bir komutan ziyaretidir”.
Genelkurmay açıklaması yöntem ve içerik olarak tahlil edildiğindeyse üç nokta öne çıkıyor:
1- Emekli orgeneraller, temmuz başında askeri savcıların mevcudiyetinde gözaltına alınmış ve belgelerine el konulmuştu. O tarihten bu yana, Genelkurmay’ın eski personeline ‘sahip çıkmadığı’ yönünde eleştiriler TSK içinden ve dışından yapılmıştı. Bu eleştirilerin bir kısmı insani boyutu öne çıkarırken, bir kısmı soruşturmaya yönelik boyutu öne çıkarıyordu. Bu açıklama ile TSK içi ve dışından gelen bu tür eleştirilere adeta yanıt verilmek istenmiş.
2- TSK bir süredir bünyesinden çıkan suçlu, ya da suçlanan personel nedeniyle kurumun bütünüyle suçlama hedefi yapılmasından rahatsızdı. Örneğin, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, 26 Ağustos’ta Jandarma Genel Komutanlığı’nı Orgeneral Atila Işık’a devrederken şunları söylemişti: “Suç işleyenin, suçun karşılığı olan cezayı alması kadar doğal bir şey yoktur. (..) Ancak, münferit olayların bazı çevrelerce derhal teşkilatın tümüne teşmil edilerek teşkilatın suçlu gibi gösterilmesi (..) teşkilatımızın güzide mensuplarını derinden yaralamakta ve rencide etmektedir”.
28 Ağustos’ta, görevini Başbuğ’a devrederken Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın konuşmasında aynı rahatsızlığın devamı olarak şu sözler yer almaktaydı:
“Her fırsatta Silahlı Kuvvetlere ve onun mensuplarına karşı seviyesiz saldırılar yapılmaktadır. (..) Bu seviyesiz saldırılar, belki bizi incitebilir ancak, hiçbir şekilde Türk ulusunun TSK’ya beslediği ve bizim en büyük güç kaynağımız olan güvenini sarsamaz.”
Şimdi, haklarındaki suçlamalar, Ergenekon iddianamesinde yer almadığı için hâlâ bilinmeyen iki emekli orgenerale, Kandıra Cezaevi bölgesindeki en yüksek subay olan Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi’yi görüşçü gönderen Orgeneral Başbuğ’un bir anlamda bu rahatsızlığı yansıtmayı ve gidermeyi amaçladığıda söylenebilir. Adeta sözler eyleme dönüşmüş haldedir.
3- Öte yandan, ortada devam eden bir soruşturma bulunuyor ve Tolon ve Eruygur dahil bazı tutuklular hakkındaki iddianameler hâlâ ortada yok. Bu ziyaret ve açıklanma yöntemi, askerin yargıya müdahale etme niyeti olarak yorumlanmaya ve eleştirilmeye müsait. Genelkurmay belki de bu nedenle açıklamanın sonunda “Dün olduğu gibi bugün de (..) yargıya olan saygısı ve güveninin tam” olduğunu söylemek ihtiyacı duydu. Genelkurmay, Büyükanıt idaresinde Ergenekon soruşturması üzerine açıklama yapmamaya özen göstermişti. Emekli generallerin durumuyla ilgili gelişmelerin yakından izlendiğini de ortaya koyan dünkü açıklama Ergenekon’u anmıyor. Yine de ziyaretin kamuoyunda algılanması farklı olabilir.
Başbuğ, Genelkurmay komutasında bu farklılıkları göze alarak kendi üslubunu uygulamaya koymaya başlamış görünüyor. Bunun anlamı, yeni tartışma alanlarının açılacağıdır. Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı’nda hükümet-asker ilişkilerinde yeni dengelerin kurulabileceğinin işaretleri alınıyor.

radikal



Bu yazı 1,214 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 22 Mart 2012 İki önemli mesele
    • 15 Mart 2012 Türkiye'nin yeni deniz stratejisi üzerine
    • 23 Aralık 2010 Şahin'den çağrı: Siyasi partiler yasası değişmeli
    • 11 Aralık 2010 Üniversitelerde ikinci 68 mi?
    • 5 Aralık 2010 Ankara'dan Tel Aviv'e: Özür insani-siyasi diye ayrılamaz
    • 21 Kasım 2010 'Diyarbakır'da 3. bir yol açabiliriz'
    • 19 Kasım 2010 'Füze kalkanında mutabakata yakınız'
    • 15 Kasım 2010 2010 model Ecevit çıkışı
    • 7 Kasım 2010 Hem AK Parti hem de CHP'de merkeze açılım
    • 23 Ekim 2010 Bedelli görüşülmedi ama söz siyasetin
    • 18 Ekim 2010 Gül ve Demirel'le dinleme üzerine
    • 3 Ekim 2010 Siyaset sahnesinde bu kez çok güzel hareketler var
    • 30 Eylül 2010 ABD, Irak sınırında güvenlik şeridine destek verdi
    • 26 Eylül 2010 Bilim dünyasına biraz daha ilgi
    • 16 Eylül 2010 CHP'nin hatası ve faturası
    • 11 Eylül 2010 Öcalan 'boykot' dedi, tansiyon yükseldi
    • 30 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu: Geçmişteki yanlışları telafi ediyoruz
    • 25 Temmuz 2010 Orduda değişim
    • 22 Temmuz 2010 Başbakan hesaplaşacaksa madde 35 ve YÖK'ü kaldırsın
    • 20 Temmuz 2010 AB elçisi: Yeni bir İran istemiyoruz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,059 µs