En Sıcak Konular

Murat Yetkin


Murat Yetkin
0 0 0000

Türkiye’nin alacağı Gürcistan dersleri



Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, belki de zamanın geldiğini düşünmüştü. Seçim kampanyasında verdiği 2008 sonuna dek Güney Osetya bölgesinde kontrolü yeniden ele alma sözünü tutmak için koşulları uygun buldu. Ağustos, bütün kuzey yarıküresinde diplomasinin tatile girdiği aydı. Tek ciddi faaliyet, bütün dikkatlerin odaklandığı İran üzerindeydi. Üstelik 8 Ağustos’ta bütün dikkatler Pekin’de, Olimpiyatların açılışında olacaktı. Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Olimpiyuat açılışına davetli olarak, davet edilen pek çok dünya lideri gibi Pekin’de, devlet Başkanı Dimitri Medvedev ise Volga nehri kıyısında tatilindeydi.
Gürcü tanklarının 7 Ağustos gecesi başladığı harekâtın hedefi, özerk Güney Osetya bölgesinin başkenti Şinvali idi. 8 Ağustos sabahı Gürcü uçakları da harekâta katıldı, tanklar Şinvali’ye girdi, çatışmalar başladı.

ABD tam destek veremedi
Rusya yetkililerine göre, Rus ordusunun karşı saldırısı ve doğrudan Gürcistan hedeflerini vuran saldırısı 14 saat sonra başladı. Rus jetleri Gürcistan başkenti Tiflis yakınlarındaki bazı askeri üsleri dahi vurdular; Tiflis iki Rus uçağını düşürdüğünü açıkladı.
Rusya’nın beklenmedik sertlikteki karşılığı, ABD’den beklenen, belki Gürcü yönetiminin umduğu sertlikte bir tepki görmedi. O sıralar NATO’nun olağanüstü toplanacağı haberi çıktı; Gürcistan NATO’ya girmek istediğini beyan etmişti. Olmadı.
Bunda muhtemelen Olimpiyatlar için Pekin’de olan ABD Başkanı George Bush’un Putin’le yaptığı görüşmenin payı vardı. O görüşmede Putin’in Bush’a ne söylediği tam olarak bilinmiyor. Ancak ABD’nin kendisinden Gürcü yönetimin beklediği tepkiyi göstermemiş olmasıyla bağlantısı olabilir. Çünkü ABD’nin çağrısıyla toplanan BM Güvenlik Konseyi ‘tarafları ateşkese çağırma’ gibi mütevazı bir kararı daji, Rusya’nın itirazıyla çıkaramadı. Rusya, daha 8 Ağustos’ta tek taraflı ilan ettiği ateşkesin Gürcüler tarafından ihlal edildiğini öne sürüyordu.

Türkiye kenarda kaldı
Aynı gün Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul’dan Pekin’e, Putin’e ulaşmaya, ‘itidal’ çağrısı yapmaya çalışıyordu. Saakaşvili’ye ulaşıp itidal telkin etmekte bir zorluk çekmemişti. Ama petrol ve gaz meseleleri görüşülürken daha kolay ulaşılabilen Putin’e bu kez ulaşılamıyordu. 9 Austos’ta Putin, Pekin’den Rusya Federasyonu üyesi özerk bölge Kuzey Osetya’yın başkenti Vladikavkaz’a, Başbakan da Bodrum’e geçerken, telefonla Putin’e ulaşma çabası devam etti. Dışişleri’nde oluşturulan kriz masası da, Başbakanlık da bu işle uğraşıyordu. Ama Putin, Erdoğan’la telefonda kısa da olsa bir görüşme yapmak için vakit bulamıyordu. Bunun üzerine 9 Ağustos gecesi Ankara talep düzeyini düşürdü, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmek istediği Moskova’ya duyuruldu.
Bunun üzerine Moskova dün öğleden önce, Lavrov’un öğleden sonra Babacan’ı arayacağını Ankara’ya duyurdu ama bakın o zamana dek neler olup bitmişti zaten.

Putin’in hamlesi
Lavrov bir gün önce İngiliz BBC’ye verdiği uzunca röportajda Rus birliklerinin Gürcü ‘işgalcileri’ (ki kâğıt üzerinde hâlâ Gürcistan’a bağlı bir bölgeden söz ediyordu) bölgeden temizleyene dek durmama talimatı aldığını açıkladı. Sivilleri Rusların değil, Gürcü birliklerinin öldürdüğünü iddia eden Lavrov, Gürcü birliklerinin yaralı Rus askerlerini esir almak yerine öldürdüğü suçlamasında da bulunuyordu. Talimatların Putin’in kendisinden geldiği açıktı.
Putin’in Vladikavkaz’da ordu komutanlarıyla yaptığı toplantı sonrası iki gelişme daha oldu: Birincisi, Gürcistan’dan kopmak isteyen bir diğer özerk bölge, Abhazya da ayaklandı. İkinci gelişme, Rusya’nın Karadeniz donanmasına bağlı savaş gemilerinin Gürcistan’ın dünyaya çıkış kapılarından olan Poti limanını ablukaya almaları oldu.
Bunun üzerine, Lavrov henüz Babacan’ı aramadan önce, Gürcistan Güney Osetya’da çekildiğini ilan etti. Ama Gerek BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, gerekse Avrupa Birliği çağrılarına karşın Rusya geri adım atmıyordu. Moskova’nın yalnızca Güney Osetya’nın değil, (Güney Kafkasların en stratejik karayolunun geçtiği Kudurui geçidinin bulunduğu) Abhazya’nın da artık Tiflis’le ilişkisini koparmasını istediği, bu hamle sonuçlanana dek harekâtı sürdüreceği anlaşılıyordu.
Olanları şöyle özetlemek mümkün: Belki Amerikan yönetiminin gereğinden fazla güvendiği, belki Amerikan yönetimine gereğinden fazla güvenen Saakaşvili, zamanın geldiğini, koşulların oluştuğunu düşünerek, ABD yönetimi için bile arkasında durulması zor olan bir hamle yaptı. Güney Osetya’yı almayı amaçlayan bu hamle sonucu, yalnızca o bölge değil, Abhazya da artık elinden tamamen çıktı.
Saakaşvili bu hamleyle ülkesini küçülttü, ordusunu oyuncağa çevirdi; böyle bir lideri bu coğrafyada ne halkı, ne ordusu affeder. Eski lider Eduard Şvardnadze’nin dış destekli ‘Kadife Devrim’ sırasında kendi halkına şiddet kullanmamak için koltuğunu Saakaşvili’ye terk ettiği unutulmamalı. Saakaşvili’ye gidici gözle bakmak, yerine Rusya ile de ABD ile de, kendi sistemi ile de daha dengeli ilişkiler kurabilecek bir Gürcü lider beklemek gerekiyor.
Güney Osetya ve Abhazya’dan Rus birlikleri büyük oranda çekilebilir; ama bu yalnızca bu iki özerk bölgede en kısa zamanda yapılacak referanduma kadar sürecektir. Rus yetkililere göre kaçınılmaz olan referandumlarda bu iki bölgenin de Rusya Federasyonu’na katılma ihtimali yüksektir.
Rusya bu hamleden güçlenerek çıktı. Putin, halkının gözünde Rusya’yı eski güçlü günlerine döndüren lider olma imajını başbakan olarak da güçlendiriyor. Kasım ayındaki başkanlık seçimleri öncesinde bir yandan Irak’tan çekilme takvimi görüşmeleriyle, diğer yandan İran’la uğraşan ABD yönetiminin kendisini Kafkaslar’da batağa saplamak istemediği görüldü.
Bunun sürpriz sonuçlarından birisi, İran’la ilgili gelişmeler olabilir. Dün tam Gürcü birliklerinin Şinvali’den çekildiğinin açıklandığı saatlerde, İran hükümet sözcüsü Gûlamhûsseyn İlham, İran’ın nükleer programındaki pozisyonundan geri adım atmayı düşünmediğini açıkladı. Bu açıklama, İran’ın resmi görüşmecisi ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Sait Celili ile sürdürülen görüşmelerin (Türkiye’nin de bir şekilde dahil olduğu) son bölümlerini neredeyse hiç yapılmamışa çevirdi. Bu açıklamanın İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecat’ın 14 Ağustos’ta, yani üç gün sonra İstanbul’a yapacağı gezi öncesinde yapılması, bu temasları daha da ilginç hale getirdi. Bilindiği gibi ABD, bu ziyarette Türkiye ile İran arasında gaz anlaşmasının yapılmasını, böyle bir anlaşmanın İran’a yönelik BM yaptırımlarının tehdit gücünü azaltacağı gerekçesiyle istemediğini Ankara’ya iletmiş bulunuyor.
Bütün bu gelişmelerden sonra Rusya’nın İran’la yapılacak nükleer görüşmelerde ağırlığını artırmasını da beklemek gerekiyor.

Türkiye’yi nasıl etkiler?
Bu gelişmeler Türkiye için çok önemli. Yüzyıllardan sonra Kafkaslar’da Rusya ile sınırları arasında Gürcistan’ı bulan Türkiye, bu yeni müttefikine dört elle sarılmıştı. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Şahdeniz gaz boru hattı, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı, Kafkaslar’da yeni işbirliği imkânları açan projeler olarak öne çıktı. Bu projeler Rusya’yı çok memnun etmiyordu. Ama Rus doğalgazına bağlı ve iyi bir müşteri olan Türkiye, yine de Moskova ile bir dengeyi koruyabiliyordu. Saakaşvili hükümetinin abartılı hamlesi, bu dengeleri de, Azerbaycan ve Türkiye’nin Gürcistan’la giriştiği işbirliği ortamını da tehlikeye attı. Gerçi Rusya’nın Gürcistan’ın Poti’deki petrol tesislerini vururken Türkiye ve Azerbaycan’la petrol ve gaz hatlarına zarar vermemesi, bu konuda gösterdiği özenin işareti olarak da görülebilir. Ama işler bu noktadan sonra Ankara için daha zor olacaktır.
Türkiye’nin bölgedeki enerji-siyaset-güvenlik denklemini, kış ve gaz krizlerine yakalanmadan bu gelişmelere göre yeniden kurması gerekiyor.
Bugünlerde İstanbul’da yeni ve izah edilmesi zor terör eylemleri için ise beklememek, hemen tedbir almak gerekiyor.

Radikal



Bu yazı 1,126 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 22 Mart 2012 İki önemli mesele
    • 15 Mart 2012 Türkiye'nin yeni deniz stratejisi üzerine
    • 23 Aralık 2010 Şahin'den çağrı: Siyasi partiler yasası değişmeli
    • 11 Aralık 2010 Üniversitelerde ikinci 68 mi?
    • 5 Aralık 2010 Ankara'dan Tel Aviv'e: Özür insani-siyasi diye ayrılamaz
    • 21 Kasım 2010 'Diyarbakır'da 3. bir yol açabiliriz'
    • 19 Kasım 2010 'Füze kalkanında mutabakata yakınız'
    • 15 Kasım 2010 2010 model Ecevit çıkışı
    • 7 Kasım 2010 Hem AK Parti hem de CHP'de merkeze açılım
    • 23 Ekim 2010 Bedelli görüşülmedi ama söz siyasetin
    • 18 Ekim 2010 Gül ve Demirel'le dinleme üzerine
    • 3 Ekim 2010 Siyaset sahnesinde bu kez çok güzel hareketler var
    • 30 Eylül 2010 ABD, Irak sınırında güvenlik şeridine destek verdi
    • 26 Eylül 2010 Bilim dünyasına biraz daha ilgi
    • 16 Eylül 2010 CHP'nin hatası ve faturası
    • 11 Eylül 2010 Öcalan 'boykot' dedi, tansiyon yükseldi
    • 30 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu: Geçmişteki yanlışları telafi ediyoruz
    • 25 Temmuz 2010 Orduda değişim
    • 22 Temmuz 2010 Başbakan hesaplaşacaksa madde 35 ve YÖK'ü kaldırsın
    • 20 Temmuz 2010 AB elçisi: Yeni bir İran istemiyoruz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,117 µs