En Sıcak Konular

Ahmet Hakan


Ahmet Hakan
0 0 0000

Ahmedinejad’ın Anıtkabir’de ne işi var



GERÇİ benim de tatile çıkma zamanım geldi ama bazı mevkidaşlarımın durumu benden çok daha kritik noktalara ulaşmış durumda...

Bu kritik durumdaki arkadaşlarımızın yazılarını okudukça, "tatil ihtiyacı"nın saçmalama kapasitesini ne denli artırdığını yakinen müşahede ediyorum...

Mesela...

Tutturmuşlar...

"Türkiye’yi ziyaret edecek olan İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Anıtkabir’e çıkmalıdır" diye...

Ha bire bunu yazıp duruyorlar...

* * *

Buradan bu yazar arkadaşlara şöyle seslenmek isterim:

Yahu arkadaşlar, Ahmedinejad denilen adam, Atatürk’ün Türkiye’ye kazandırdıklarına karşı bir adam değil mi?

Atatürk, Türkiye için ne yaptıysa, tam tersinin ülkesinde hákim olması için çabalamıyor mu?

Öyleyse ne diye zavallı adamı, riyakárca bir eylemin içine sokmaya çalışıyorsunuz ki?

Hadi diyelim, talebiniz kabul edildi...

Ve Ahmedinejad, "Sizi mi kıracağım" diyerek, gönülsüz bir şekilde olsa da Anıtkabir’e çıktı...

Ne olacak?

O zaman da adamın saygısının ne denli içtenliksiz olduğunu yazıp çizmeyecek misiniz?

Ya da "Doğru yolu buldun... Bırak Humeyni’yi, Atatürk’ü örnek al" falan diye sözüm ona kafa bulup laf sokmayacak mısınız?

Hadi hepsini bir tarafa bıraktık...

Ne yazacak adam Anıtkabir Özel Defteri’ne?

"Sizin fikirlerinize katılmıyorum ama fikirlerinizi ifade etmeniz için canımı bile veririm" diye mi yazacak?

Ya da...

"Ulu önder Atatürk... Açtığın yoldan, gösterdiğin ülküden gitmeyi pek düşünmüyoruz ama sana da saygı duyuyoruz" tarzında saçma sapan cümleler mi karalayacak?

Bence bu tür izin dilekçesi mahiyetinde, "bulanık kafa yazıları" kaleme almaktansa...

Artık mavi yolculuk mu olur, Alaçatı mı olur, Berlin mi olur...

İddianamedeki en geyik belge

"ERGENEKON İddianamesi Geyikleri" başlıklı bir kitap yazılsa...

Hiç kuşkunuz olmasın...

Acayip oylumlu, çok eğlenceli müthiş bir kitap çıkar ortaya...

Kitabın en matrak bölümü ise, Ergenekon tutuklusu Fikri Albay’ın evinde bulunan bir belgenin yer aldığı bölüm olur...

Fikri Albay’ın evinde ne türden bir belge mi bulunmuş?

Cevap veriyorum:

Yaşar Büyükanıt Paşa ile Başbakan Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen gizli bir görüşmenin tutanakları...

Belgeye göre...

"Gizli görüşme" aşağı yukarı şöyle bir havada cereyan etmiş:

YAŞAR PAŞA: Sayın Başbakan! Sizi hangi yabancı güçlerin buralara getirdiğini biliyoruz... Memleketi satmaya çalıştığınızın da farkındayız... Ama şunu bilin ki: Bizi satın alamayacaksınız...

TAYYİP ERDOĞAN: (Kara Murat’a ayar veren Bizans Tekfuru’nun küstah adamı edasıyla) Ha! Ha! Ha! Daha fazla direnme Yaşar Paşa! Artık bu memleket bizden sorulur... Her yeri ele geçirdik... Bir tek siz kaldınız... Gideceğin başka bir yer yok... Sen de bize katıl...

YAŞAR PAŞA: Asla ve kata... Tek kişi kalsam bile sizin saflarınıza geçmem...

TAYYİP ERDOĞAN: İnat etme Yaşar Paşa...

YAŞAR PAŞA: Burada daha fazla duramam...

TAYYİP ERDOĞAN: Hata yapıyorsun Paşa... Pişman olacaksın...

Görüldüğü gibi...

Yaşar Paşa "Fatih’in fedaisi Kara Murat" rolünde... Tayyip Erdoğan ise "Bizans Tekfuru’nun Osmanlı’daki adamı" rolünde...

* * *

Çok değil birazcık akıl, izan ve irfan süzgecinden geçirildiğinde...

Fikri Albay’ın evinde ele geçirilen bu belgeye yapılacak tek bir hareket var:

Buruşturup çöp sepetine fırlatmak...

Ancak...

Sevgili kahraman savcımız Zekeriya Öz, "Tamek’se koy sepete" yöntemine gösterdiği sadakatten milim taviz vermediği için...

Bu gerzek metni, "Ergenekon İddianamesi"nin "Ekler" bölümüne büyük bir titizlik ve özenle yerleştirmiş...

Peki bu durumda kafa bulmazsın da ne yaparsın?

Gerçi "Ergenekon İddianamesi"ne vahiy muamelesi çeken bazı demokrat kalemlerimiz, "Sulandırma arkadaşım sulandırma" diyerek meselenin ciddiyetine dikkat çekebilirler...

Onlar için hazırladığım, "Ben ne yapayım birader? Malzeme sulu" şeklinde bir yanıt, çıkınımda saklıdır...

hurriyet



Bu yazı 1,080 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Temmuz 2010 Yeter ki Tayyip gitsin duygusu
    • 3 Eylül 2009 Umreden mahrem notlar
    • 26 Şubat 2009 28 Şubat bitti mi?
    • 22 Şubat 2009 Aydın Doğan’la bir fasıl gecesi
    • 9 Şubat 2009 Hastasıyım bu istismarın
    • 18 Ocak 2009 Benim gözümle Kemal Gürüz
    • 24 Kasım 2008 CHP’nin Tayyip’i
    • 6 Ağustos 2008 Ahmedinejad’ın Anıtkabir’de ne işi var
    • 23 Temmuz 2008 Kandıra’dan mesaj var
    • 9 Temmuz 2008 Gaza gelme Latif Abi
    • 4 Haziran 2008 Önder Sav’a açık mektup
    • 25 Mayıs 2008 Kısa Türkiye tarihi
    • 19 Mayıs 2008 Ağustosta rapsodi
    • 7 Mayıs 2008 Asılmışların paylaşımı
    • 5 Mayıs 2008 Biri Tayyip’e fısıldadı: Parti kapatılmayacak
    • 10 Nisan 2008 Organize’de iki saat
    • 13 Mart 2008 Bayan Çölaşan yalan söylüyor
    • 7 Mart 2008 Da Vinci Baykal’ın şifresini çözdüm
    • 2 Mart 2008 Yaşar Paşa’ya da bir şey söylenir mi?
    • 17 Şubat 2008 Artık şu İranlılara yüz vermesek diyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,313 µs