En Sıcak Konular

Şamil Tayyar


Şamil Tayyar
0 0 0000

AK Parti’nin yeni yol haritası



Anayasa Mahkemesi’nin Ak Parti hakkındaki kapatma davasıyla ilgili verdiği karar, iktidar partisinde buruk bir sevince yol açtı. Başbakan Erdoğan’ın da bu karardan çok mutlu olduğunu söylemek mümkün değil. Parti kapatılmasa da ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı’ yönündeki subjektif karara haklı olarak tepkililer.

Ama dünya dönmeye devam ediyor.

İktidar partisinin bu karardan sonra izleyeceği yol haritası çok önemli. Kamuoyu da yeni stratejiyi merakla bekliyor. Cevabı en fazla aranan soru şu: Bundan sonra ne olacak?

Sırayla anlatalım...

Kapatma davasından sonra sonucu merakla beklenen konu, Yüksek Askeri Şura kararlarıydı. O da tamamlandı. Herhangi bir sürpriz olmadı, Orgeneral İlker Başbuğ 2010 yılına kadar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeni patronu. Şuraya Büyükanıt’ın damgasını vurduğunu söyleyebiliriz. Başbuğ’un izlerini, gelecek şuradan itibaren görmek mümkün olacaktır.

Erken seçim yok

Önemli bir beklenti ise erken seçime yönelikti. Kapatma ihtimaline karşı ‘B Planı’ hazırlayan ve teşkilatları Kasım ayında çifte sandığa hazır olmaları için uyaran AK Parti Genel Merkezi, yeni durum karşısında normale döndü. Yani, ufukta erken seçim yok.

Parti, 29 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere hazırlanıyor. Daha önce başlatılan belediye başkan adaylarıyla ilgili performans değerlendirmeleri ve nabız yoklamalarıyla ilgili veriler değerlendirilerek, aday tespit çalışmaları hızlandırılacak.

Milletvekillerine verilen açık talimat ise şöyle: ‘Çok yoruldunuz, dinlenin ama mümkün olabildiğince vatandaşların içinde olun.’ Bir yerde seçim talimatı...

Revizyon bir ihtimal

Peki bu arada kabinede mini revizyon olabilir mi? Bu beklentiyi oluşturan ana sebep, kapatma davasını tetiklediği iddia edilen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik başta olmak üzere bazı bakanların dinlendirileceği yolundaki iddialar.

Başbakan, daha önce planladığı ancak dava nedeniyle ertelediği revizyon düşüncesini hayata geçirmek isteyebilir. İhtimal dahilindedir. Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle bu düşüncesini erteleyebilir de. İki karar da kamuoyu açısından sürpriz olmaz.

Ancak burada karıştırılan nokta, revizyon planının kapatma davasıyla ilintilendirilmesidir. Başbakanı yakından tanıyanlar daha iyi bilir, ‘emrivaki’ ile kabinede değişikliğe gitmez. Kaldı ki, iddianamenin üçte biri Başbakan Erdoğan, üçte biri Hüseyin Çelik ve Bülent Arınç’la ilgidir. Kapatma davası sonucu esas alınacaksa, başbakanın kendini de hükümet dışına atması mı gerekecek?

Herkes biliyor ki, bu davada asıl hedef başbakandı. MHP Lideri Bahçeli bile Erdoğan’a bu süreçte ‘Siyaseti bırak’ tavsiyesinde bulundu.

Şu bilinsin, revizyon olursa Anayasa Mahkemesi Kriterleri esas alınmaz.

Yeni Anayasa hazırlığı

Ama Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın işaret ettiği yeni Anayasa ihtiyacı, Türkiye’nin gündemine yeniden getirilebilir. Başbakanın, kurmaylarına bu konuda hazırlık için talimat verdiği konuşuluyor.

Bu süreçte, Erdoğan sürpriz yaparak Baykal ve Bahçeli başta olmak üzere muhalefet liderleriyle görüşmek isteyebilir. Önce kurmaylar arasında ön görüşmeler yapılması da mümkündür.

Yeni Anayasa’nın kapsamını, partiler arasındaki trafik belirleyecektir. Ağustos ayını ‘yorgunluk giderme dönemi’ olarak adlandırırsak, Eylül’den itibaren bu trafiğin yoğunlaşması beklenebilir.

AK Parti’deki hazırlıklar, kamuoyuna yansıdığı gibi sadece parti kapatmayı zorlaştırıcı unsurları içermiyor. AB uyum sürecinde yapılması düşünülen değişiklikleri de içine alan kapsamlı bir sivil anayasa planlanıyor. Bu konuda daha önce hazırlanan taslak metinde kısmı değişiklikler yapılabilir.

En az onun kadar önemli gelişme, siyasetteki normalleşmenin bürokrasiye ve icraatlara olumlu yansıyacağı yolundaki beklentilerdir.

Hızlı normalleşme

Malum, dava sürecinde hem siyasiler hem bürokratların gardı düşmüştü. Özellikle kimi bürokratların, partinin kapatılacağı hesabıyla işleri askıya aldığı ve muhalefet partilerine belge transferi sağladığı iddiaları başkent kulislerinde ayyuka çıkmıştı. Bu vesileyle normalleşme süreci, bürokraside de revizyonu zorunlu kılabilir.

Hükümet de gerçek gündeme yönelebilir. Gerçi başbakan, partisi hiç kapatılmayacak gibi son ana kadar tüm organizasyonlara katıldı ama hükümetin genel olarak (AB süreci ve ekonomi başta olmak üzere ) ritminin düştüğü gözlemlendi.

Dün Sağlık Bakanı Recep Akdağ’la görüştüm. Şöyle dedi: ‘Biz işlerimizi hiç aksatmadık, çok önemli hamleler yaptık, sağlık hizmetlerindeki kalite standartlarını 1. Lig’e çıkardık, 3-4 yıl içinde Süper Lig’e çıkarmayı hedefledik, üstelik bunu Avrupa’nın yaptığı harcamanın yarısı kadar harcayarak başardık ama Türkiye’nin bu gerçek gündemi gölgede kaldı. Kapatma talebinin reddedilmesiyle normal gündeme dönme fırsatı yeniden doğdu.’

Önemli bir tespittir.

Eğitimde, sağlıkta, toplu konutta, çetelerle mücadelede çok önemli adımlar atıldı. Bir çoğunu bu hengamede fark edemedik. Başka bir yaklaşımla, ekonomide piyasalar durgun, inşaat sektöründeki sorunlar tırmanıyor, karşılıksız çek miktarı hızla artıyor, kredi kartı çılgınlığı sürüyor ama konuşamıyoruz.

Sağlık Bakanı’nın açıklamasına bakarsak hükümet de gerçek gündeme dönme arzusu içinde. Umarım siyaset normalleşir de Türkiye’nin gerçek gündemine döneriz.

star



Bu yazı 1,185 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ağustos 2012 Hüseyin Aygün vakası
    • 8 Ağustos 2012 Atatürk yaşasa ismini değiştirir miydi?
    • 1 Ağustos 2012 Hatay’da neler oluyor?
    • 30 Temmuz 2012 Suriye’ye PKK operasyonu
    • 25 Haziran 2012 Vurulan jet değil çünkü...
    • 18 Haziran 2012 Başbakan’ın başka seçeneği yok
    • 14 Mayıs 2012 Kim bu üst komutanlar?
    • 7 Mayıs 2012 CHP’de derin çatışma
    • 28 Mart 2011 Kalemim size emanet
    • 16 Mart 2011 Arşiv bir açılsa görürsünüz
    • 9 Mart 2011 Sen de yoğunlaş, koçum benim
    • 7 Mart 2011 Ergenekon’da neler oluyor?
    • 4 Mart 2011 1 Mart operasyonu
    • 23 Şubat 2011 Olmadı sayın Bakan
    • 22 Şubat 2011 O mektubu kim verdi?
    • 18 Şubat 2011 Kılıçdaroğlu-Yalçın pazarlığı
    • 16 Şubat 2011 Yeni Türkiye nasıl kurulacak?
    • 7 Şubat 2011 CHP’yi yıkmaya mı geldi yoksa?
    • 4 Şubat 2011 Böyle terbiyesizlik olmaz
    • 28 Ocak 2011 Asılacakların listesi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,492 µs