Ekonomik sorunlarımız olmasa idi, dünyadaki sorunların birçoğunun olmayacağına inanıyoruz çoğumuz. Yani herkesin parası olsa, güllük gülistanlık bir hayat olacak dünyada…
Gerçekten anlık bakıldığında, doğru gibi geliyor insana. Oysa bu önermede alt edilemez iki soru karşımıza çıkıyor: “parası olmak ne demektir?” Ve gerçekten öyle olduğunu varsaysak, “ya sonra?..”
Eğer yetinme veya şükretme duygunuz yok ise, insanın arsız yanı varsayılan çözümü geçersiz kılacaktır. Çünkü terbiye edilmemiş insan isteği hep bir fazlasına kilitlenmiştir. Terbiye edilmemiş insan isteği, başka bir değişle nefs, daha fazla sahip olma, daha fazla tüketme eğilimini ortaya çıkarır. Bu da, “yaşamın doğru ve güzel olması tüketici sıfatının en doğru şekilde hayata geçirilmesine bağlıdır” gerçekliliğini ortaya koyar.
Tüketici sıfatını sadece “mal ve hizmet satın alan” olarak gördüğümüzde, elbette ki bu eksik tanım bir basamak sonrası çözüm söylemlerini de eksik kılacaktır.
Zaman başta olmak üzere tükettiğimiz her şey ne kadar doğru bir amaca yönelikse, çözüme giden yol o nispetle netleşir ve çözüme de o nispetle yaklaşılmış olur.
Burada asıl cevaplanması gereken soru amacın ne olduğudur?
Yaşamak!
Ama hemen ardından “Nasıl?” diye de sormak gerekir.
İşte burası bize terbiye edilerek kazanılmış bir “duruş” sahibi olmamız gerektiğini gösterir.
Çok da hayalperest olmamak gerekir kanımca. Her şeyin doğru ve güzel olduğu bir dünya, ütopik olmaktan öteye gidemez. Kimsenin dünyayı kurtarmak gibi gücü ve misyonu yok. Bence öncelikle kendimizi mümkün olduğunca kurtarmalıyız. Yani önce kişi amacını seçmeli ve sonra de o amaca yönelik bir duruş takınmalıdır.
Bu sözlerimden “benci” bir yaklaşımın anlaşılmasını istemem, “ben”den öte “biz” kavramına inanırım ki, “biz” ancak “biz”i oluşturan “ben”lerin “biz”e yapacağı katkı ve uyumla oluşturulabilir.
Kişi kendi amacına yönelik dik duruşuyla benzer amaçları taşıyan kişilere eklemlenerek dayatılan duruşa karşı mücadele verir. Kısacası “ben” olmadan “biz”, “biz” olmadan “ben” olmaz.
“Tüketici sıfatımı amacıma göre kullanırken, nasıl bir dünya istediğime dair beklentime cevap verecek bana yakın duruşlara eklemlenmek, biz olmak ve net bir şekilde görülen kapitalist düzenin dejenerasyonundan mümkün olduğunca uzak kalmak istiyorum.”
İşte bu söylemle yola çıkıyorum. Bu söylemlerle kalemim yettiğince yazmaya çalışıyorum, yazmaya çalışacağım. Tüketiciyi ilgilendiren konularda, tüketici hakları hakkında, tüketici hakları ile ilgili hak arama yolları hakkında ve en önemlisi “doğru tüketici” olmak üzerine paylaşımlar...
“Doğru tüketici”ye giden yolda, haftalık yazılarımla huzurunuzdayım.
Hoş bulduk efendim.
HSK
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle