En Sıcak Konular

Can Dündar


Can Dündar
0 0 0000

Hakan Yakın’ın golü



Yazının başlığı “Küreselleşme çağında milliyetçilik” de olabilirdi.
Çünkü bahsedeceğim sahne, tarihsel bir kırılma noktasını en iyi simgeleyen tablolardan biriydi:
Türkiye, İsviçre’yle oynuyordu.
32. dakikada Eren Derdiyok sağdan hareketlendi, topu içeri gönderdi ve Hakan Yakın golü kaydetti.
Böyle kurulmuş bir cümlede golü yiyenin Türkiye takımı olduğuna inanmak zor...
Etnik kökene dayalı milliyetçilik bayrağı sallayanların aklını karıştıracak bir durum bu...
Öyle ya; “Türke Türkten başka dost yok”sa, nasıl oluyor da İsviçre forması giymiş Türkler, Türk kalesine yüklenirken Rio de Janeiro doğumlu bir Brezilyalı, milli forma içinde onlara karşı koyuyor?
Cevabı Derdiyok veriyor:
“Milli Takım’a davet ettiler de gitmedim mi? İsviçre çağırdı oraya gittim.”
* * *
İlk göçmen kafileleri Avrupa’ya gittiğinde “Vatan doğduğun yer midir, doyduğun yer mi?” tartışmaları başlamıştı.
Şimdi onların “dışarıda doğmuş ve doymuş” torunları, yine “Türk” kimliğiyle, ama Alman, İsviçre pasaportuyla “karşı cephede” karşımıza çıkıyorlar. 
Bu, hayata “Türkler” ve “ötekiler” diye bakmaya alışmış zihinlerin ezberini bozuyor.
“Öteki”, belirsizleşiyor.
“Düşman” hatları flulaşıyor.
Sadece kan bağı, “biz”i tarife yetmiyor artık...
Aynı kandan insanlar, farklı formalarda çünkü...
* * *
Yoğun kentleşme, karmaşıklaşan ilişkiler ağı, sermayenin ulusal sınırları eritmesi, artan hareket serbestisi, göç haritasının genişlemesi kimlik çeşitlenmesine yol açıyor; insanları  homojenleştirmeyi zorlaştırıyor.
Çok yakında 1.5 milyar insan, doğduğu ülke dışında yaşayacak. Bu, “millet ötesi” bir coğrafyada yeni aidiyetler demek...
Şirket aidiyeti, takım taraftarlığı, okul kimliği, ulusal kimliğin önüne çıkabiliyor.
Futbol takımlarının zaferlerinin, sokakta milli takımınkilerden daha büyük coşku yarattığını fark etmiyor musunuz?
En büyük ulusal askeri şirkette çalışanlar Fransız ortağa da hizmet ediyorlar artık...
Laleli esnafı, “dünkü düşman” Ruslar gitmesin diye kulis yapıyor.
En milliyetçi belediye, Ermenistan sınırı açılsın da ticaret yapalım diye kampanya yürütüyor.
“Milli görüş” yanlıları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Türk devletini şikâyet edip yargılatıyorlar.
Sıkı Fenerliler, Galatasaray Arsenal’le oynuyorsa, Arsenal’i tutuyor; bunun tersi de doğru...
* * *
Dahası gelecek:
Belki yarın “ultra-milliyetçi” Fatih Terim, yarısından fazlası Türk oyunculardan kurulu Alman takımının hocası olacak.
O takım, yarıdan fazlası Türk ismi taşıyan Brezilyalılardan oluşan Türkiye Milli Takımı’yla maça çıkacak.
O takımın İstiklal Marşı’nı nasıl söyleyebileceğini düşünmek bile istemiyorum. Alman Milli Takımı’nın Türk oyuncuları ise marşı içlerinden mırıldanacak.
Etnik milliyetçiler kimi tutacak?
* * *
Milliyetçiliğin sonu mu bu?
Milliyetçilik hâlâ küreselleşmeye karşı bir direnç noktası olmaya devam ediyor. Ama “kan bağı” önemini kaybediyor.
“Yerli” ile “yabancı”nın tanımı değişiyor.
Birey bilinci geliştikçe insanoğlu, doğuşta kimliğine yazdırılan aidiyetlere değil, sonradan kendi seçtiği kimliklere sarılıyor.
İsviçre formalı Hakan Yakın’ın Türk filelerini havalandıran golünün ve arabada İstiklal Marşı öğrenmeye çalışan Brezilyalı Aurelio’nun anlamı bu...

Milliyet



Bu yazı 1,025 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 24 Nisan 2010 23,5 Nisan
    • 21 Aralık 2009 Menderes’in hücresi Öcalan’ınkinden küçüktü
    • 14 Mayıs 2009 Yol var, harita yok
    • 6 Nisan 2009 ‘Dünya büyükse biz de büyüğüz’
    • 26 Mart 2009 Bu bir darbe davası
    • 10 Şubat 2009 Neden kimseye güvenmiyoruz?
    • 14 Haziran 2008 Hakan Yakın’ın golü
    • 18 Mart 2008 İflas
    • 28 Ocak 2008 Ergenekon
    • 24 Aralık 2007 Sivil operasyonun tam sırası
    • 28 Ağustos 2007 Bravo çocuklar!
    • 27 Ağustos 2007 2007 yazı
    • 29 Mayıs 2007 Dağılmış pazar yerleri gibi...
    • 13 Ocak 2007 Kritik eşikte önemli konferans
    • 23 Aralık 2006 Kenan Doğulu'dan mesaj var
    • 21 Kasım 2006 Vicdanı sızlamayan çocuklar
    • 14 Kasım 2006 Tarihi bir itiraf
    • 4 Kasım 2006 Utanç
    • 30 Eylül 2006 Fransa'ya gözlük
    • 28 Eylül 2006 Avrupa için karşı rapor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,285 µs