En Sıcak Konular

Ekrem Dumanlı


Ekrem Dumanlı
0 0 0000

Terzi kendi söküğünü dikmek zorunda



Kim haklı, kim haksız; bir bakıma bunun bile önemi kalmadı. Apaçık bir manzara var karşımızda: Yargı ile yasama arasında büyük bir kriz yaşanıyor ve bu durum kamu vicdanını sızlatıyor.
Siyasetin kendi tıkanıklığı öteden beri bilinen bir gerçek. Siyasi Partiler Yasası'ndan başlamak gerekiyor siyasi reformlara... Yargının dar bir alana sıkıştığına, bir siyasi parti gibi davrandığına, Meclis'in inisiyatifini "gasp ettiği"ne dair ağır eleştiriler yaygınlık kazandı. İmaj vahim. Adalet duygusunun yeniden yeşertilmesi şart! Köklü bir yargı reformuna ihtiyaç duyulduğuna şüphe yok. Belki de yargının yargı üzerine getirdiği reform taleplerine öncelikle bakmak gerekiyor.

Anayasa Mahkemesi (AYM) eski Başkanı Mustafa Bumin döneminde hazırlanan taslak önemli ayrıntıları barındırıyordu. Mesela genel kurul ve iki daire halinde çalışmak üzere Yüksek Mahkeme'nin yeniden yapılandırılması teklif ediliyordu. Üye sayısının 17'ye çıkarılması, 4 üyenin bizzat Meclis tarafından seçilmesi, cumhurbaşkanının 2 üye ataması öneriliyordu. Bumin'in dile getirdiği değişiklik teklifleri, sonraki AYM Başkanı Tülay Tuğcu'dan da destek buldu. Hatta başkan vekilliği yaptığı dönemde Haşim Kılıç, Yüksek Mahkemelere üye seçimi konusunda bir araştırma yapmış ve Türkiye ile Rusya'nın dışında bütün ülkelerde parlamentoların Anayasa Mahkemesi'ne üye seçtiğini belirlemişti. Daha ötesi de var: AYM'nin 46. kuruluş yıldönümünde bir konuşma yapan Kılıç, Yüksek Mahkeme'nin oluşumu sırasında Meclis'in devre dışı bırakılmasının demokratik meşruiyet sorunu haline geldiğini söylemiş ve egemenlik yetkisini kullanan Mahkeme'nin millet iradesi ile bağının kopmaması gerektiğini vurgulamıştı. Doğru olan da budur.

Zaten Kılıç'ın başkan vekilliği döneminde hazırlanan raporda "Almanya, Belçika, Polonya, Macaristan ve Moğolistan'da Anayasa Mahkemesi üyelerinin parlamento tarafından seçildiği, Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz gibi ülkelerde de karma sistemin takip edildiği söyleniyordu. Portekiz'de 13 üyenin 10'u, İspanya'da 12 üyenin 8'i, İtalya'da üyelerden üçte biri parlamentodan geliyordu. Böylelikle dünyada yargı denetiminin halktan kopmasının, bambaşka bir otorite haline gelip millet iradesine ipotek koymasının önüne geçiliyordu.

Yargı reformu güçlü bir toplumsal talepti; ancak siyasetin küçük tartışmaları arasında hep ötelendi. Son krizlerde görüldü ki o ihtiyaç daha şiddetli bir şekilde talep haline geldi. Er ya da geç Türkiye "yargıçlar devleti" diye anılan, jüristokrasi diye yerden yere vurulan tehlikeli imajdan kurtulmak zorunda. Tam da bu noktada Türkiye, geriye dönmek yeni anayasa tekliflerini ve yargı reformu paketlerini raflardan çıkarıp doğru zamanda doğru hamleyi yapmak mecburiyetinde.

Türkiye Barolar Birliği'nin 2001'de hazırladığı anayasa taslağında AYM'nin üye sayısı 21'e çıkarılıyordu mesela. O teklifte Meclis'in seçeceği üye sayısı 7 olarak gösteriliyordu. TÜSİAD iki sene önce yargı reformu üzerine bir rapor hazırlatmış ve bunu kamuoyuyla paylaşmıştı. Reform talebiyle öne çıkan raporda askerî yargı ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi maddelerinin yürürlükten kaldırılması teklif ediliyordu. Kopenhag Kriterleri'nin yargıyla uyum göstermesi üzerinde duruluyordu...

"Bir öneriyi aynen alalım ve reformu onun üzerine kuralım" diyen yok. Katılımcı ve çoğulcu değişikliğe ihtiyaç olduğu kesin zaten. Ne yazık ki AYM kararları nedeniyle Türkiye büyük bir tıkanıklık yaşıyor. Dünyaya rezil olmamız bir yana; halkın vicdanında derin yaralar açılıyor. Salı günü yapılan parti grup toplantılarının konusu AYM'nin kararıydı. Bir mahkeme bu kadar dile düşer mi, kendini bu kadar tartışılır hale getirir mi? İş bu noktaya geldiğinde adalet duygusu yerle bir olmaz mı? CHP liderinin AYM kararlarını önceden biliyormuşçasına ve ahkâm kesercesine konuşması AYM'yi daha da tartışılır hale getiriyor. Durum vahim! Yargı, üzerine iyice yapışan negatif imajından bir an önce kurtulmalı; "bağımsız yargı" kadar "tarafsız yargı" konusunda da güven telkin etmeli. Vaktiyle yaptıkları önerilere kulak vermeleri bile iyi bir başlangıç sayılır.

zaman



Bu yazı 1,070 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 24 Eylül 2012 Ne gereği vardı?
    • 11 Haziran 2012 Cuntalarla nasıl mücadele edilecek?
    • 30 Nisan 2012 Şiddet!
    • 16 Nisan 2012 '28 Şubat'çılardan panik atak hamleleri
    • 10 Nisan 2012 Çin'den bakınca Türkiye'nin gücü
    • 9 Nisan 2012 Darbede tanıdığım dört subay
    • 2 Nisan 2012 Suriye İran... İşte çetin imtihan!
    • 26 Mart 2012 Terlik
    • 13 Şubat 2012 Aman dikkat!
    • 6 Şubat 2012 Bu yüzden mi susuyorsunuz?
    • 23 Ocak 2012 Hem Hrantçı hem Ergenekoncu olunabilir mi?
    • 16 Ocak 2012 Kaç kafatası bir manşet eder?
    • 9 Ocak 2012 Hesap vermek
    • 26 Aralık 2011 Çanlar Avrupa için çalarken
    • 19 Aralık 2011 Militan
    • 12 Aralık 2011 Maazallah!
    • 5 Aralık 2011 Global Ergenekon
    • 28 Kasım 2011 Dersim'den alnımızın akıyla çıkmak
    • 23 Kasım 2011 İngiltere'yi yeniden keşfetmek
    • 21 Kasım 2011 Dersim'in şifreleri

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,457 µs