En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

Halk hesabı kime kesecek?



Otoparka girdiğimizi görür görmez incir ağaçlarının arasından koşup geldi Yahya Yeşil. Daha kontağı kapamadan seslendi: "Ben de seni arayacaktım. Bizim kızlara telefonunu bulmalarını söylemiştim."
Sarıldık, öpüştük.
Yahya Yeşil, Çanakkale'de, Assos ile Küçükkuyu arasındaki Kumbağ Motel'in sahibi. Gözlerinden zeka fışkıran bir Anadolu girişimcisi.
Motel işletmeciliği hakkındaki sorularımı öyle ayrıntılarla, mantık yürütmelerle ve keskin hesaplarla cevaplar ki her seferinde şaşıp kalırım.
Orta yaşı geçmeye başlamasına rağmen sürekli çalıştığı için "sırım gibi" denilen türden bir vücudu var. Sıfır yağ! Ama Bekir Coşkungiller için o bir "göbeğini kaşıyan adam."
Yeşil ailesi dededen "demokrat". "Milli egemenlikçi". Önce Demokrat Parti'yi desteklemişler. Ardından Adalet Partisi'ne, sonra da Doğru Yol'a oy vermişler. Tahmin edeceğiniz gibi son dönemdeki gözdeleri AKP.

"Hayrola" dedim.
"Geçen gün mal almaya Ayvacık'a gitmiştim. O arada berbere uğradım" diye anlatmaya başladı.
Berber erkenden açmış dükkanı. Diyelim ki saat 7'de. Köylü pazara gelecek, bu arada tıraş da olacak. Komşu dükkanın sahibi ise 9 sularında gelmiş.
Berberin çırağı, kendi ustasını kastederek, komşuya takılmış: "Bizim reisicumhur çoktan çalışmaya başladı, sen nerelerdesin abi?"
Komşu anında cevabı yapıştırmış: "Ee, ben Yargıtay üyesiyim oğlum."
TV'deki siyasi tartışma programlarını kaçırmayan Yahya Yeşil'in telefonumu aramaktaki amacı işte bu küçük anekdotu anlatmakmış.
"Olaya şahit olur olmaz sen geldin aklıma" dedi: "Millet her şeyin farkında; esprisini dahi yapıyor."
Yargıtay Daire Başkanlarının yayınladığı bildiriyi işte böyle yorumlamışlar: Başına buyruk davrananların hamlesi.

Bazıları halkın göbeğini kaşıyarak TV'deki magazin programlarını izlediğini sanıyor. Tabii öylesi de var ama gündemi an be an takip edenler de çok.
Türkiye'de yaygın bir kulaktan kulağa kültürü vardır. Bilenler, bilmeyenlere anlatır.
Velhasıl bizim "hukuk darbesi" dediğimiz sürecin herkes farkında. Bu yapılanların hayra alamet olmadığını da gayet güzel görüyorlar.
Kumbağ'dan sonra Bodrum'a uzandık. Gölköy'deki Atami Hotel'in çalışanları, karşılaşır karşılaşmaz sordu: "Ne olacak ülkenin hali?"
Niye endişe duyuyorlar?
Cevabı basit: Siyasi belirsizlik para sahiplerini korkutuyor. Yatırımdan vazgeçip beklemeye başlıyorlar. Tüketimlerini de kısıyorlar.
Bu da çalışanlara yansıyor: Kimi zam alamıyor. Kimisinin bahşişi azalıyor. Taksilerin geliri düşüyor. Siftah yapamadan kepengi indiren dükkan sayısı artıyor.
2002'den 2007'ye, gelişen ekonomiden az çok yararlanan kesimler artık tedirgin.

Herkes biliyor ki Yargıtay Başsavcısı'nın 14 Mart'ta açtığı kapatma davası devlet bürokrasisini felç etti. (Belediyeler çalışıyor.)
Evrensel kuraldır: Başında sorumluluğu alacak siyasetçi olmayınca ya da siyasetçinin geleceği belirsizse memur çalışmaz!
Çalışır gibi görünürler ama kıllarını kıpırdatmazlar. Sadece rutin işlere bakarlar.
Anayasa Mahkemesi'nin son kararıyla, gerginlik keman yayı kıvamında: "AKP gidici" diyen bürokratlar "işsiz bakkal" pozisyonu aldı.
Halk da bunun farkında.
Ama hesabı kime kesecek?
"İnadına AKP" deyip bürokratik elite ağzının payını mı verecek; yoksa "Sen yönetemedin arkadaş" diyerek AKP'yi mi kabahatli bulacak?
Seçim sandığında göreceğiz.

sabah



Bu yazı 1,244 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,301 µs