CHP'ye yönelik yayınların parti yönetimi üzerinde gram etkisi olmaz.
Olmaz, çünkü CHP tabanın yönlendirdiği bir kitle partisi değildir. CHP korkular üzerine oynayan bir devlet partisidir.
Tıpkı sattığı malın beğenilip beğenilmediğine aldırmadan yönetilen bir aile şirketi gibi.
Satışların düşmesi veya artması onların sorunu değil.
Kendi kurdukları sistem işlediği sürece kıyamet kopsa umurlarında olmaz.
Önder Sav telefonunun dinlendiğini iddia edip ortalığı ayağa kaldırır, iddiaları fos çıkar, önemli değildir.
Aynı Sav kalkar bir kanalın yönetimine partisini ortak eder, paraları batırdığı yetmezmiş gibi partisinin başını derde sokar yine bir şey olmaz.
Çünkü bu onların partisi.
Kaçıncı keredir yazıyorum, Türkiye'nin sıkıntısı da bu zaten.
İktidar adayı güçlü bir muhalefet partisi olmaması.
CHP anamuhalefet olmaktan memnun, iktidarı istemiyor.
İktidar iş demek, sorumluluk demek.
Halbuki anamuhalefet oldunuz mu sorumluluk yok.
İtibar var, dilediğiniz yasayı DSP'nin desteğiyle olsa da Anayasa Mahkemesi'ne götürüp iptal ettirme yetkisi var.
İktidar olup ne yapacaksınız?
Kıbrıs'ı var, ekonomisi var, Avrupa Birliği var.
Kendi açılarından haklılar ama ülkeye kötülük ediyorlar.
Çünkü bu durumda muhalefet görevini üstüne vazife olmaması gereken güçler üstleniyor.
O zaman demokrasi gölgeleniyor, sistem arıza veriyor.
AK Parti'nin yüzde 47 oyuna karşılık yüzde 40'lık bir muhalefet olsa böyle olmazdı.
İktidarın sandık yoluyla değiştirilme umudunun olmayışı sistemde basınç yaratıyor, bunun sonucunda zorlamalar başlıyor.
Bugün yaşadığımız siyasi krizin en temel nedeni budur.
Bu nedenle CHP'nin durumu, gücü ülke için önemlidir.
Yoksa hep muhalefeti isteyen bir partinin genel sekreteri kim olmuş veya olmamış kimsenin umurunda değil.
Ama ülkenin ve demokrasinin geleceği hepimizin umurunda.
Türban kararı
Anayasa Mahkemesi, kapatma davasıyla yakından ilintili türban kararını bugün açıklıyor. Karar, Mahkeme'nin AK Parti'ye açılan kapatma davasına bakışının en önemli göstergesi olması açısından önemli.
Elbette burada verilecek karar, mutlaka kapatma davası sonucunu yansıtacaktır diye bir şey yok.
Ancak yüksek eğitimde türbana izin verdiği söylenen ama uygulamada öyle olmadığı görülen düzenlemenin iptali, partiye "Laiklik karşıtı" eylemlerin odağı olarak bakıldığını ortaya koyacak.
Aslında mahkemenin CHP'nin başvurusunu esastan inceleme yetkisi de yok ama 27 Nisan'dan beri yetkiler ve kararlar konusu karışık bir mesele haline dönüştü.
Dileriz Anayasa Mahkemesi ülkenin hukuk düzenini temelinden sarsmayacak bir karar verir.
sabah
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle