En Sıcak Konular

Ahmet Taşgetiren


Ahmet Taşgetiren
0 0 0000

Siyasi etiğin gerektirdiği



“Siyaseti bıraktığım bir noktada Sayın Erdoğan'ın teklifi üzerine AK Parti'den milletvekili oldum. Bir siyasetçi için hayal hedef var sayılan TBMM Başkanlığı görevini yürütürken başka bir şeyi aklımdan geçirmeyi hem geçmişimle bağdaştıramam hem de siyasi etik açısından doğru bulmam. Bu nedenle bu tür şeylerin içinde olmam."
 

Bu sözler TBMM Başkanı Köksal Toptan'a ait. Sayın Toptan bu sözleri "yeni oluşum beklentileri" ile ilgili bir soru üzerine söylüyor. Bana göre en temiz duruş bu. "Yeni oluşum beklentileri" Ak Parti'nin kapatılma davası ile paralel biçimde gündeme geliyor ve bazı isimlerin altı çiziliyor. Bunlardan birisi de, daha önce benim yazıma da konu olan sayın Toptan idi.

Bazı çevreler sayın Toptan'ı, Ak Parti bünyesinde farklı bir yere koyuyor, birilerine karşı pozisyona yerleştiriyor ve onun üzerinden Ak Parti çizgisini ehlileştirici bir alternatif üretmeye çalışıyordu. Ben, bu hendikapa işaret etmiş ve sayın Toptan'ın böyle bir projede yer almamasının siyasi etiğe uygun olacağını belirtmiştim. Aynı şey Abdüllatif Şener için söz konusu idi ve ben benzeri bir projenin onun üzerinden de gerçekleştirilmek istendiğini belirtmiş, onun da bu oyuna gelmemesini dilemiştim.

Şener'le ilgili hesap, onun kırgınlıklarından ve farklı söylemlerinden yeni bir kişilik yontmak ve bu haliyle onu kadim yol arkadaşlarına karşı konuşlandırmaktı. Gül'ün Cumhurbaşkanı adaylığı sırasında Baykal bir ara "Şener olsa düşünürüz" yollu bir olta atmıştı. Oysa Şener de Refah çizgisinden geliyordu, onun da eşi başörtülüydü. Her neyse, belki de Şener'in gerçekten farklı bir siyasi üslubu vardı.

Belki de kamplaşma oluşumlarına karşı, bir takım korkulara karşı, siyasetin kirlenme alanlarına karşı özel projeler geliştirilmesi titizliği vardı. Ama bu, onu, mesela Ak Parti misyonundan apayrı, bambaşka bir iklimde misyon üstlenmeye sevk edecek nitelikte miydi? Öyle olsa, Ak Parti'nin programını yazar, teşkilatın oluşumu için il il - ilçe ilçe dolaşır mıydı? Şener, Ak Parti'nin ulaştığı toplumsal zemine, mesela CHP'nin neden ulaşamadığını düşünmemiş olabilir miydi? Şener, mesela Ak Parti'nin, toplumla buluşulan değerler açısından Demirel çizgisinden farkını bilmez miydi?

Şener herhalde MHP'den bir ölçüde farklı bir sosyo - kültürel sentezden gelmekteydi. Ak Parti'den başka şu anda icrayı faaliyet eden hangi siyasi oluşumda rol üstlenebilirdi? Belki şunu diyebilirdi: "Ak Parti'nin yola çıktığı zamanki profili farklıydı!Ve ben onu arıyorum." Şu tarz bir duruş Şener'in işini zorlaştıracaktır: -Ak Parti kapansın, onun liderliğine yasak gelsin, benim yolum açılsın.

Anadolu gezilerim Şener adına böyle bir ihtimali, Ak Parti misyonunu önemseyen geniş halk kitlelerinin "endişe" ile, "dışlayarak" karşıladığı izlenimi vermiştir. Buna mukabil, Erdoğan ve Gül için bir engellenme söz konusu olduğunda, onların misyonunu alıp sürdürecek bir Şener profili sanki bilerek, arkadaş ekibi tarafından hesaplanarak "saklanmış" bir potansiyel gibi görülecek ve çok önemli bir misyon ifa edecektir. Yani millet "dönek"lik, "misyon kaybı" örneklerini görüyor ve geçmişini aşağılayarak sergilenen bu rolü sevmiyor.

Anadolu gezilerimde bana malum oluşum projeleri çerçevesinde TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile ilgili ihtimaller de sorulmuş, ben bu konuda Hisarcıklıoğlu'nun "Ak Parti'nin zor zamanını ranta dönüştürecek bir siyasi eylem içinde olmayacağı, bunu etik bulmayacağı" tahminimi ifade etmiştim.. "Benim tanıdığım Hisarcıklıoğlu, böyle bir hesaba yatmaz" demiştim. Mesela toplumda, MHP'nin duruşu ile ilgili sorular bitmiyor. -Acaba MHP, aslında Ak Parti'nin kapatılmasını istiyor mu? Onun boşaltacağı zeminin kendisine oy akışını sağlayacağını mı düşünüyor? Bu soru zihinlerde deveran ediyor.

MHP'nin bazı hamleleri, bu soru etrafında yeniden değerlendiriliyor. -Acaba bir oyun mu var? Başörtüsü konusundaki tavır da kapatma oyununa dahil miydi? MHP sözcülerinin ağzı "Kapatılmaya karşıyız ama hukuk ne derse o..." gibi, yarı CHP'li bir ton mu taşıyor? Bu sorular soruluyor.

Ve bu sorular, eğer MHP'lilerin içinde "Oylar AKP'den sonra ikinci parti olarak MHP'ye kaysın" yönünde bir beklenti varsa, o ihtimali ciddi biçimde zayıflatıyor. Yeniden Köksal Toptan'ın yazının başındaki sözlerine dönersek, sayın Meclis Başkanı, anlaşılıyor ki hadiseleri kendi içinde süzmüş ve "Siyasi ahlak" noktasında net bir karara varmış. İşte basiret bu. Türkiye'nin sık sık tanık olduğu tarihi kırılma anlarında yamukluklara prim vermemek. Sayın Toptan'ı, siyasi kumpaslar karşısında sergilediği politik bilinç sebebiyle kutlamak gerek.

bugün



Bu yazı 934 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2012 Vesayet tortusunu silmek...
    • 20 Eylül 2012 Ana gündem: Terörü yok etmek
    • 12 Eylül 2012 Gültan Kışanak kaçırılsa...
    • 11 Eylül 2012 AK Parti formatının önemi
    • 9 Eylül 2012 Ne kadar çok ''keşke'' diyoruz
    • 7 Eylül 2012 ''Akil adam'' enstrümanı
    • 28 Ağustos 2012 MGK ne yapacak?
    • 26 Ağustos 2012 Düşme, düşersen üzerine çullanırlar
    • 19 Ağustos 2012 Bayram nostaljisi
    • 14 Ağustos 2012 Aygün ve bölgenin çıplak gerçeği
    • 12 Ağustos 2012 115 asker ölseydi...
    • 9 Ağustos 2012 ''Güvenlikçi politika''
    • 7 Ağustos 2012 Şemdinlili bir ananın Karayılan'a mektubu
    • 2 Ağustos 2012 ''Daha büyük harita''
    • 27 Temmuz 2012 Ortak mutluluğu planlamak
    • 26 Temmuz 2012 Ortadoğu'da ne oluyor?
    • 24 Temmuz 2012 Bölgesel Kürt yapılanması
    • 19 Temmuz 2012 Erdoğan'ın kurgusu ne?
    • 18 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu için son raunt
    • 27 Haziran 2012 Türkiye sınanıyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,207 µs