Küçük bir not defterim var…
Kareli, sarı sayfalı…
“Anlamsız” notları oraya yazarım…
Kaybetsem, birisi bulsa, “ne der” diye düşünürüm…
Sadece birkaç tanesini yazsam…
Siz de bulmuş olsanız, ne düşünürdünüz acaba?
* * *
Başbakan kayboldu. Abant’ta ortaya çıktı. Mercedes marka makam arabasını, yanına torununu da alarak kullandı. Kısa bir tur atıp döndü???
* * *
22 Nisan 2008-Salı
Japon hükümeti İran’ın malvarlığını dondurmuş. Resmi açıklama: “İran’ın hassas nükleer faaliyetleriyle ilişkisi olmakla suçlanan 12 kurum ve 13 kişinin Japon topraklarındaki bulunan malvarlıklarının dondurulması kararlaştırıldı.”
Soru-1: Japonya bu yaptırım için biraz uzak değil mi? Yoksa “kuşatma”nın Asya ayağındaki görevli Tokyo mu?
Soru-2: Bu el koyma, Bush gitmeden İran’ı vurma düşüncesinin başlangıcı olabilir mi?
Soru-3: Japonya, Çin’e yönelik ABD endişesinin neresinde duruyor? Japonya’nın gıda krizi yaşamaması ne anlama geliyor?
* * *
24 Nisan 2008-Perşembe
Niye şu konuda, günlük basında hiç ama hiç haber çıkmıyor?
1) Gürcistan’da Aphazlar bağımsızlık ilan etmek üzere.
2) Gürcistan’da Osetenler de ayrılmak üzere.
3) Gürcistan’la aynı noktada, Artvin ve Ardahan’ın komşusu Acaristan da (Batum merkezli) çok ama çok sıkıntılı.
4) Cumhurbaşkanları (Aslan Apsajake) bölgeyi terk etmiş. (Not için de not: Aslan bey bölgede kime yakındı ki?
5) Müsebbib olarak Soros nam bir adamdan bahsediyorlar.
6) Kuzeydoğu sınırımızda ne oluyor?
* * *
25 Nisan 2008-Cuma
Aramızda anlaşma olmasına rağmen bir ara (acaba hangi ara araştırmak lazım) Gürcistan’dan Türkiye’ye doğalgaz gelmemiş. Bizimkiler “hayırdır” diye sormuşlar. Tiflis’tekiler “Hayırdır hayır. Bir şey yok hallederiz” demiş. Nedeni anlaşılamamış!
* * *
27 Nisan 2008-Pazar
Kıbrıs Rum Kesimi ile KKTC’nin birbirlerine sevgi ile koşmaları, şu sıralar Türkiye ile Ermenistan’ın birbirine çiçek atmasına ne kadar benziyor. Eskiler anlaşamıyordu. Yeniler anlaşıyor.
Rum Kesimi’nde yönetim değişti Türkler’i sevmeye başladılar. Denktaş sorun çıkarıyordu değişti, gelen, Rumları sevmeye başladı. Çok güzel. Ermenistan’la aramız buz gibiydi, yönetim değişti, şimdi “barış buseleri" gönderiyorlar. Ankara da Ermenistan’ı kucakladı kucaklayacak.
Ama denklemde gariplik var. Türkiye’de yönetim aynı?
* * *
19 Nisan 2008-Cumartesi
Profesyonel Not (Yani defteri bulan, bu satırlardan bir şey anlamayabilir.)
Heryerde aynı haber. Tarla sahipleri, tarlalarını sulayacak su yüzünden uzun namlulu silahlarla çatışmış. Dört ölü.
Dört ölü veren taraf taziyeleri kabul etmemiş.
Taziye kabul etmemek, yas tutmamak demek. Yas yoksa acı geçmez. Acı varsa intikam vardır. Meğer “taziye kabul etmeme”, intikam alınacağının işaretiymiş.
Vamık Volkan hoca ve ekibinin 40 yıllık emeği boşa gitti! Komik. Dünyanın en büyük kitle psikolojisi uzmanları, dünyanın en büyük psikiyatri kurumları, Beyaz Saray’a danışmanlık yapacak kadar toplum psikolojisi inşa edenlerin “psikanalitik” buluşları, meğer bizim köylüler tarafından yüzyıllardır uygulanıyormuş.
Adamlar Vietnam’da ölen ama cesedi getirilemediği için (ya kayıp ya da parçaları toparlayamadıklarından), ailelerin yas tutabilmesi, evlatları ile vedalaşabilmeleri için metrelerce “akis”li ve “isimli” duvar yapıyorlar.
Bizimkiler, “gerek yok, ‘yas tutmayacağız’ dedik mi tutmayız” diyor. Şapka ve dahi bu toprakların sırrı, tılsımı budur!
* * *
Tarihsiz
Ankara’ya Kızılırmak’tan su getiriliyor. Gerede’den niye getirilmiyor? “Hayatın gerçek tadı” ve arkadaşları yüzünden olmasın? Mis gibi içme suyuymuş. “Damacana damacana”!
* * *
Tarihsiz
Şu Avrupa Birliği’nin Türkiye’den istekleri konusunda bir efsane var. Ağızdan ağıza dolaşıyor ama doğru mu değil mi kimse söylemiyor. Birine sormak lazım. (Bu vesile ile size soruyorum)
Sınıraşan suların yönetiminin “uluslararası bir komisyona bırakılması” talebi AB’den geldi mi gelmedi mi?
Savaş çıkar savaş! Ya da belki çıkmaz, bilmiyorum.
* * *
Tarihsiz
AKP kapatılırsa ve Başbakan Erdoğan yasaklanırsa, ancak “bağımsız” milletvekili olarak TBMM’ye girebilir diyorlar.
Bu mümkün mü?
Mümkünse Necmettin Erbakan’ın adaylığı neden Yüksek Seçim Kurulu tarafından reddedildi? Hafıza “chip”iniz nerede?
* * *
Tarihsiz
Begining and end!
“Epilepsi ile Orgazm”da, Mediko-Politik’tir, Küçük hocam şöyle yazıyor; “Vurgulamak durumunda olduğumuz, epilepsinin bir beyin hastalığı olduğudur ve mutlak bilinç kaybı ile karakterize edildiğidir. Bir epilepsi hastasının otomobil kullanmasının ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koymaya yetmektedir. Bu nedenle olabilir, Theodore ve Porter, ‘araba kullanma, nöbetli hastaları tedavi eden nörologların karşılaştığı en zor konulardan birisidir. Bilinç kaybı ihtimali olan epilepsi hastalarının şöfor ehliyetleri tahdit edilmektedir. Bizde ehliyet öncesinde sağlık raporu gerekiyor ve bilinç kayıplı epilepsi hastalarının ehliyet alamadıklarını biliyoruz. Tehlikelidir.” (Epilepsi ile Orgazm, Yalçın Küçük, Say: 48-49)
* * *
Kareli ve sarı sayfalı not defterinin sadece 1.5 sayfasından tesadüfi karalamalar okudunuz.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle