En Sıcak Konular

Kürşat Bumin


Kürşat Bumin
0 0 0000

CHP niçin iktidar olmaktan söz etmiyor?



Bir kongre daha geride kaldı. Dikkat ettiyseniz ,"yaşam boyu genel başkan" saatler süren kongre konuşmasında hemen her şeye ("Milli Görüş"e bile, hem de az biraz nostalji ile!) temas etmesine rağmen, "iktidara gelmemiz yakındır" türünden küçük-büyük hemen her siyasi parti kongresinde karşılaşılan bir "umut"tan hiç söz etmedi. O hâlâ, CHP'nin yüzde 4.7 oy aldığı yıllardan bugünlere nasıl geldiğini hatırlatıyor.

Kongre haberleri arasında "muhaliflerden" Ali Kemal Kumkumoğlu özetle şöyle dediği de yer alıyordu: 22 temmuz seçimlerinde CHP'nin aldığı yüzde 20'lik oyu başarı olarak göstermek yanlıştır.

Makul bir eleştiri; CHP gibi orta sıklet bir partinin "iktidar" umudu yok mu? Yoksa bile bu umut bir biçimde dile getirilmez mi?

Peki neden böyle; CHP neden "iktidar olmak"tan hiç söz etmiyor?

Bana göre bu partinin söz konusu umuttan hiç söz etmemesi kendisine "ebedi ana muhalefet partisi" kimliğini çok yakıştırmış olmasındandır. Bu çerçevede belki de şöyle akıl yürütülmektedir:

"İktidar" olup ne yapacağız; "iktidar" olanlar bir biçimde iktidardan uzaklaştırılmıyor mu? Ama bakın, değişmez ana muhalefet partisi olarak biz benzer bir risk altında değiliz. Bizim işimiz "iktidar" olanların bir biçimde uzaklaştırılmasına omuz vermekten ibaret. Majoriteyi ele geçirip "siyasal iktidar" olup da ne yapacağız; majoriteyi ele gecirenlerin yuvasını yapmaya çalışan bir minoriter bir parti olarak kalmak çok daha kazançlı değil mi? Ayrıca "siyaset" ya da "siyasal iktidar" dediğiniz nedir ki? Bugün var yarın yok; oysa değişmez "ana muhalefet partisi" olmak böyle mi?

Sizi bilmem ama bana göre CHP'nin ülkedeki "yelpaze" içinde kendisine seçtiği yer, rol ve işlev böyledir. Bu "sınırlı ve sorumlu" rol sadece parti yönetimince kabul görmüş değildir. CHP seçmeni de (bana göre) büyük ölçüde partilerini "küçük ama rejimin sigortası" olarak değerlendirmektedir. Elde birkaç büyük belediye yönetimi olsa fena olmaz tabii ki; ama hepsi bu kadar. Onun dışında işte size "devlet protokolu"nda iktidar partisinden hiç de geri kalmayan bir pozisyon ile "ana muhalefet". Hatırlayın: CHP seçmenlerinin yoğun olarak katıldıkları geçen yılın sokak gösterilerinde üzerinde "CHP Göreve" yazılı tek bir pankartla karşılaştık mı? Oysa –yine iyi hatırladığınız gibi- "Göreve" çağrılan başkaları eksik değildi.

Takdir edersiniz ki, bir siyasal partinin (küçük-büyük fark etmez) ağzına "iktidar olmak" umudunu-dileğini almadan siyaset yapması gayri tabii bir durumdur. Küçük-büyük her parti –tabii ki- günün birinde "iktidar" olunca neler yapıp edeceğini sıralamakla işe başlar ve bu amacında -kendi dışında tek bir kişi bile inanmasa- ısrar eder. CHP örneğinde olduğu gibi bir partinin yatıp-kalkıp sistemin "değiştirilemez ilkeleri"ni hatırlatmasının neresi gerçek anlamda siyasettir. Çünkü "siyaset" dünyanın her yerinde "değişmezler-değiştirilemezler" takıntısı ile değil, değişen hemen her şeye nasıl yetişilebileceğini anlamak, anlatmak ve bunun için mücadele etmekle oluşan bir kuram ve pratiktir. (Yanlış anlaşılmasın; "değiştirilemezler"in değişmesi gerektiğini söyleyen yok. "Değiştirilemezler"ler adı üstünde zaten değişmiyor. Mesele değiştirilemezler yanı başında inanılmaz bir hızla değişenlerle ilgilenmek değil midir?)

Toparlayacak olursak: CHP'nin iktidara gelmek gibi bir umudu, dileği hatta niyeti yok. O halinden çok memnun. Çünkü o kendisine görev olarak sadece, "değiştirilemezler"in değiştirilemeyeceğinin sürekli hatırlatılmasını seçmiş. Bu partinin bu çemberden çıkabilmesi belki, "ana muhalefet"i bir başkasına kaptırmasıyla mümkün olabilir. Ama doğrusu bu senaryo da iç açısı değil, çünkü sırada CHP'yi de "aratması" ihtimal dahilinde olan üçüncü büyük parti var...

yenişafak



Bu yazı 979 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Aralık 2011 'Harbe hazırlık' ve Bahçeli'den 'suikast hazırlığı' yorumu
    • 20 Kasım 2011 Çadırlarda yaşayan depremzedeler kışlalara yerleştirilsin
    • 19 Kasım 2011 'Bedelli' tartışması ışığında Uğur Kantar cinayeti
    • 22 Mayıs 2011 'Darbecilik genleri': Büyük bir keşif!
    • 7 Şubat 2011 Kıbrıslı Türkler ne diyor?
    • 16 Ocak 2011 RTÜK Kanunu'nun 'yayın ilkeleri'
    • 26 Eylül 2010 Yeni anayasa'?
    • 10 Temmuz 2010 Kötümser mi –yoksa- iyimser mi olmalıyız?
    • 28 Mart 2010 Paket'e ilişkin 'üç tarz'ı siyaset'
    • 7 Aralık 2009 DTP'ye de dokunma!
    • 29 Kasım 2009 İki karar da problemli (2)
    • 16 Kasım 2009 'Dersim Açılımı'
    • 5 Ekim 2009 'Yargı' bizi çıldırtmadan…
    • 14 Eylül 2009 'Vatan hizmeti'nin sapkın bir tarifi: İşkence yapmak
    • 2 Ağustos 2009 Çözüm 'Türkiye modeli' çerçevesinde aranmasın sakın
    • 27 Temmuz 2009 YÖK'ün aldığı kararın 'önümüzü açtığı' doğru mu?
    • 9 Şubat 2009 Bir tahliye kararı
    • 18 Ekim 2008 Başbakan'ın desteği
    • 12 Temmuz 2008 Konuyu ikisi de bilmiyor muydu zaten?
    • 23 Haziran 2008 'Lalalık pedagojisi'ne devam

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,008 µs