En Sıcak Konular

Ali Bayramoğlu


Ali Bayramoğlu
0 0 0000

301'de son perde ve ilk demokratik hamle



Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesiyle ilişkin değişlik teklifi bugün TBMM Genel Kurulu'na iniyor.

Kritik bir an…

Zira her hangi bir maddeden, her hangi bir değişiklikten söz etmiyoruz…

TCK'nun 301. maddesi Türkiye'nin son 4-5 yılına damga vurmuş, değişim süreci etrafında yapılan tartışmaları, ülkedeki siyasi gelişme ve güç ilişkilerini kuşatmış bir madde…

Ülkenin onlarca aydını, gazetecisi, edebiyatçısı ve bilim adamının düşüncelerinden, ve eserlerinden ötürü "Türklüğe hakaret ettikleri" iddiasıyla, "Türk düşmanı oldukları yaftası"yla savcılar ya da hakimler önüne taşınmasına neden olmuştur…

Bu madde üzerinden kimi kanıtları türlü andıçlarla ortaya çıkan değişim ve siyaset karşıtı "psikolojik hareket kampanyalar"ı düzenlenmiştir.

Psikolojik harekatlarla değişim dilini savunanlar kişi ve kurum olarak "Türk düşmanı" ilan edilmiş, toplum nezdinde gözden düşürülmeye çalışılmış, dahası hedef haline getirilmiştir.

Bu harekatların parçası olan adı sivil toplum örgütü kimi avukat toplulukları tarafından, hedefe alınmış kişi ve meselelerle ilgili olarak yapılan sistematik suç duyurularının, yargının siyasallaşmasına, düşünce ve ifade özgürlüğünün gölgelenmesine, ülkenin kutuplaşmasına nasıl yol açtığı tüm çıplaklığıyla ortadadır.

Hrant Dink böyle hedef haline gelmiş ve böyle öldürülmüştür…

301. madde içeriği ve kullanım tarzıyla "otoriter ve tetikçi bir düzen"in ya da düzen arayışının simgesi haline gelmiştir.

Kanlıdır bu madde…

Akın Birdal'ın deyişle "sabıkalı"dır…

MHP'nin "Türklüğe hakaretin yolu açıldı" tarzı kampanyasını, CHP'nin bu kampanyaya ayak uydurma gayretlerini bir kalemde geçiniz…

Bugün bu maddeyi savunanlar aslında, bu maddenin yol açtığı uygulamaları, işaret ettiği düzeni savunanlardır…

Bugün bu maddeyi savunanlar aslında sadece düşünce dünyasını, özgür toplum anlayışını değil, darbe girişimleriyle siyasi alanı hedef alanları meşrulaştıranlardır.

Bu işin bir yanı Ergenekon'a diğer yanı 2000'li yılların andıç silsilesine uzanmaktadır…

Son sözü şimdiden söyleyelim: Bu madde hiç bir tartışmaya mahal bırakmadan kaldırılmadır.

Bu maddenin kaldırılmasının sadece özgürlük istikametinde fiili sonuçları olmayacaktır…

Aynı zamanda sembolik sonuçları olacaktır…

Bu sembolik sonuçların başında bir dönemi, bir anlayışı siyaseseten ve ahlaki olarak mahkum etmek gelir…

Bir öteki sembolik sonuç karanlık kalan, savcı ve yargıçları gerginliğe iten muğlak havanın ortadan kalkması, siyasi iradenin kendisini demokrasiden yana ağırlık koymasıdır…

Bir başkası Hrant Dink'e ödenecek borçtur…

Bir diğeri Türkiye'nin içinde bulunduğu "darbe süreci"nde siyasi iktidarın "demokratik seferberlik ve demokratik direnç hamlesi"nin 301'le başlatılmasının önemidir.

Ne var ki AK Parti'nin teklifi maddenin kaldırılması değil değiştirilmesini hedefliyor.

Değişiklik metinde yer alan, soruşturmaya cumhurbaşkanı tarafından izin verilmesi, ceza limitinin düşürülmesi, Türklüğe hakaret sözünün yumuşatılması bu maddenin uygulaması gibi unsurlar, şüphe yok ki, bu maddenin pasif hale geçmesine zemin hazırlayacaktır.

301'in siyasi kullanımının önü tıkanacaktır.

Ancak bu yeterli midir?

Bu tür değişiklikle yetinmek aslında 301 ruhunu bir tür benimsemek demektedir, bu yolda bir mesajı adliyeden topluma uzanan yelpazeye vermek demektir, cesaret yerine korku, ilke yerine oy kaygısı demektir.

Şunu unutmamak gerek AK Parti bir gün kapatılacaksa bile, hangi koşullarda kapatılacağı ülkenin yarınını belirleyecektir…

Umalım en azından bir grup AK Partili milletvekili bu durumun farkına varsın, 301'e yönelik iptal önergesi versin…

Bu bile anlamlı bir sembolik adım olacaktır…

İhtiyaç duyulan demokratik hamlenin başlatılması için belki de bir kıvılcım oluşturacaktır…

yenişafak



Bu yazı 997 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Eylül 2012 Sorgulama vakti...
    • 28 Ağustos 2012 Kürt sorununda yeni safha...
    • 25 Ağustos 2012 Kürtlerin şiddeti...
    • 30 Haziran 2012 Anter'in katili yaşlanmış mı?
    • 12 Mayıs 2012 Solun şiddetle hesaplaşması
    • 3 Mayıs 2012 Yeni Türkiye'nin doğum belgesi...
    • 21 Şubat 2012 Dink davası ''sil baştan''...
    • 18 Ocak 2012 İkinci cinayet zamanı
    • 17 Ocak 2012 Hrant'a sözüm var...
    • 21 Aralık 2011 Soykırım ve yasa
    • 3 Aralık 2011 Dönme dolap...
    • 30 Eylül 2011 Yazıcıoğlu ve jandarma...
    • 8 Eylül 2011 Aydının şiddetle sınavı...
    • 1 Ağustos 2011 İstifaların anlamı ve yarını: Pek iyi...
    • 28 Temmuz 2011 Parlamentoda bir terörist...
    • 5 Temmuz 2011 Futbolda temizlik, ülkede temizliktir
    • 10 Haziran 2011 Yeni CHP ha! Hadi oradan...
    • 24 Mayıs 2011 MHP'de yaşananlar ve perde arkası
    • 19 Mayıs 2011 Askere ''leş'' toplatmayan generaller iş başında
    • 19 Nisan 2011 Militarist-ulusalcı batak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,171 µs