En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Hain ve seviyesiz sözleri kabul edilemez



CHP’den dün yapılan kısa ama sert açıklamadan sonra görüştüğümüz Deniz Baykal, Genelkurmay’ın bildirisindeki “seviyesiz” ve “hain” sözcüklerine takılmış görünüyor. Bu sözlerin “hakaret” içerdiğini vurgulayan CHP lideri Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a karşı ciddi bir alınganlık içinde.

‘Kimse CHP’ye hain ve seviyesiz diyemez’

CHP lideri Baykal, bu iki sözcük olmasa belki Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına tepki vermeyecek, olayı üzerine alınmayacaktı. Ancak bu iki sözcüğün Baykal’ı çok üzdüğü anlaşılıyor. Baykal, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Biz, TSK’yı siyasi tartışmaların dışında tutmaya özen gösteriyoruz. Ben, grup konuşmamda da bu özeni gösterdim. Ancak bu sorumluluk sadece bizim değil. Genelkurmay Başkanı’nın da TSK’yı siyasi tartışmaların dışında tutmak sorumluluğu vardır. Yapılan açıklamada ‘seviyesiz’, ‘hain’ deniliyor. Bunlar kabul edilemez kavramlardır. Hiç kimse tarihi boyunca CHP’ye böyle ağır sözler sarf etmemiştir, edemez. CHP’nin nasıl bir parti olduğu ortadadır. CHP, Atatürk’ün önderliğinde bu cumhuriyeti kuran ve o emanete her koşulda sahip çıkan bir partidir. Bu tür hakaretlere muhatap olması mümkün değildir.”

Baykal’ın üzüntüsü

CHP lideri Baykal’ı üzen ve inciten birkaç husus daha var...
Örneğin, Org. Büyükanıt’ın, gazete temsilcileriyle yaptığı toplantıda, Baykal’ın, “Görev tamamlanmamıştır içeride parça bırakılmıştır” sözlerinin sorulması üzerine, “Siz mi belirliyorsunuz görevimizi?” yanıtını vermiş olması. “Kimsenin avukatı değilim ama...” diyerek, Ulusa Sesleniş kaydını değiştirmesiyle ilgili olarak Başbakan Erdoğan’a yöneltilen eleştirilere yanıt vermesi...
Baykal nasıl bir psikoloji içinde?
Dünkü görüşmemizden aldığım izlenimi şöyle aktarabilirim:
CHP’nin, Org. Büyükanıt’ı töhmet altında bırakmaya yönelen Şemdinli olayı ve iddianamesi karşısında aldığı tutum, bu konuda hükümete yönelttiği eleştiriler, TSK’yı yıpratmaya ve etkisizleştirmeyi amaçlayan girişimlere verdiği tepkiler, Kuzey Irak‘a girmemek karşılığında Dubai’de imzalanan anlaşmaya yönelik sert tavrı, PKK ve teröre karşı durduğu çizgi, ulusal bütünlük, cumhuriyetin nitelikleri konusundaki duyarlılığı film şeridi gibi geçiyor Baykal’ın aklından...
Bütün bunlara karşın Genelkurmay’ın “seviyesiz” ve “hain” sözcüklerinin kullanıldığı bir açıklamadan CHP’nin de “nasibini” almış olmasını, en azından bu ihtimalin bulunmasını, kaldıramıyor Baykal...
Baykal, “Bu siyasi bir tartışma. Benim muhatabım Başbakan. Ben TSK’yı siyasi tartışmanın dışında tutuyorum, Başbakan’la tartışıyorum. İşin siyasi sorumluluğunu tartışıyorum. Genelkurmay’ın araya girmesi neden?” diye soruyor.

Manzara-i Umumiye’ dokundurması

CHP’nin Genelkurmay’a verdiği kısa yanıttaki bir cümle çok dikkat çekici. Şöyle diyor CHP:
“CHP, ‘Manzara-i Umumiye’yi tarih penceresinden ibretle seyretmektedir.”
Bu sıradan bir cümle değil. Baykal’la görüşmemizde bu cümleye dikkat çektiğimde, “Tarih o cümleyi bilir” demekle yetindi.
Bu cümle Nutuk’un ilk cümlesidir.
Atatürk, Milli Mücadele’yi anlattığı Nutuk’a bu cümleyle başlar:
“1919 senesi mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Vaziyet ve Manzara-i Umumiye” der iki nokta üst üste koyar ve gördüğü manzarayı anlatır...
Baykal’ın, bu anımsatmasının da bir dokundurma olduğuna kuşku yok.
Tarafları üzdüğü açık olan bu tartışmanın sonlandırılması ve terörle mücadelede kutsal bir görev yapan TSK’nın moralini yükseltecek bir zemin oluşturulması herkese düşen bir görev olmalıdır.


milliyet



Bu yazı 1,518 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,728 µs