Bölücü terörle mücadelenin sınır ötesi ayağı kapsamında, uzun süre tartışılmasına rağmen herhangi bir somut adım atamamıştık. Bir dizi görüşmenin sonunda “ilk istihbarat paylaşımına” dayanarak 16 Aralık’ta hava operasyonu gerçekleştirdik. Ardından “her ihtiyaç duyulduğunda” üstün teknoloji kullanımıyla bir dizi hava operasyonu yaptık. Bu, “yeni bir dönemin başlangıcı” anlamına geliyordu.
Daha sonra “yapılamaz” denilen kara harekatı 21 Şubat’ta başlatıldı. Türkiye’de, Ortadoğu’da ve dünyada hemen herkes için sürpriz olan bu operasyon sayıları tespit edilebilen 240 teröristin etkisiz hale getirilmesinin çok daha ötesinde anlam ve önem taşıyor.
“Kısa süreceği”, “belli hedeflere yönelik olduğu” en başından beri açıklanmıştı.
Kara harekatı “PKK’yı bitirmeye yönelik bir operasyon” olarak görülüyor, bu yanlış. Elbette PKK’ya çok ağır darbeler indirilen büyük çaplı bir harekat yapıldı. Ama operasyonun simgesel önemi, siyasi etkileri çok daha belirleyici olacaktır, bunu zaman gösterecek.
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında “Kuzey Irak’taki faaliyetler yakından takip edilecektir” cümlesinin altını kalın bir şekilde çizmekte fayda var.
İçerde ve dışarıda bazı çevreler hep “Türk askeri kara harekatı yaparsa Kuzey Irak’a girer, oraları işgal eder, bir daha çıkmaz” propagandası yaptılar. İlaveten “sivil halka zarar verecekler” denildi. Kara harekatında gerçekten çok başarılı bilançosuyla, sert çatışmalara rağmen sivillere en küçük bir zarar verilmedi. Türk Silahlı Kuvvetleri “işgalci olmadığını, sivil halka zarar vermediğini” kanıtlayarak operasyonu sona erdirdi. Ardında “PKK’ya ağır darbe indiren ve her gerektiğinde Türk askerinin yine Kuzey Irak’a girebileceği” mesajını bırakarak. Bundan sonra yeni Dağlıca saldırıları olursa, teröristler başlarına ne geleceğini biliyor olmalılar.
“Hızlı kara harekatı” konsepti
Kendi sınırlarımız içinde çeşitli provokasyon eylemlerine girişileceğine dair birtakım istihbarat bilgilerinin güvenlik güçlerine geldiği biliniyordu. Dikkat edilirse çeşitli çevrelerde, özellikle marjinal grupların söylemleri sertleşiyordu. Hiçbir ciddi problem olmadan sınırın öte yakasına girildi, teröristler vuruldu, altyapıları çökertildi ve tekrar Türkiye’ye dönüldü. Bizde, “kara harekatları uzun süre gidilen yerde kalınan operasyonlar” olarak görülüyor bu doğru değil. Asker, “hızlı bir kara harekatı kopsepti” uyguladı. En son teknolojiyi kullandığını, en ağır kış şartlarına göre tam donanımlı bir 21’inci yüzyıl askeri yapılanması gerçekleştirdiğini gösterdi. Böylece bahar aylarında ortaya çıkabilecek kayıplarımızı azaltan bir etki oluşturuldu.
Olayın ABD boyutuna gelince...
Elbette ABD Savunma Bakanı’nın ve ardından Başkan Bush’un söylemlerinden hemen sonra Irak’tan çıkmak şık olmadı. Keşke zamanlama konusunda daha iyi bir planlama ve uygulama yapılsaydı. Sanırım Washington, ortaya çıkan görüntüden sonra “neden Türkiye’de anti Amerikancılık bu kadar yüksek oranlara ulaştı” sorusunun yanıtını anlamıştır. Böyle ikircikli politikalar uyguladıktan sonra ne bekliyorlar ki?
Burası tamam, ama öte yandan, tabii ki bu operasyon ABD ile eşgüdüm halinde yapıldı. En baştan beri istihbarat paylaşımı ile start verilmişti. Ben, geri çekilişimizde ABD’nin etkisine ihtimal vermiyorum, gelinen noktadan sonra “bir hafta sonra çıkalım” denilse hayır yanıtı alınmazdı. Ama her halukârda “Türkiye’yi kazandık, Kürt gruplarının da gururunu biraz okşayalım” yaklaşımı sergiledikleri için Washington yine kaybeden taraf olacaktır. Türkiye, buradan mutlak kazanan bir ülkedir. Bu iş bitmiş değil yeni başlıyor.
Not: Yazımı tamamlamaya çalışırken Genelkurmay’dan telefon geldi. Pazartesi günü Yaşar Büyükanıt bilgilendirme yapacak. Sanıyorum çok daha detaylı bilgiye o gün sahip olacağız.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle