Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) bugünkü komuta kademesi, terörle mücadelede fiilen cephede görev almış komutanlardan oluşuyor.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ da terörle mücadelede en deneyimli iki isim. Org. Büyükanıt 7. Kolordu Komutanı olarak, Org. Başbuğ Asayiş Bölge Komutan Yardımcısı olarak 1995-1997 yıllarında sınır ötesi harekâtları planlamış ve uygulamış deneyimli komutanlar.
Şimdi Güneş harekâtını, bu komutanların yetiştirdiği 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız ve Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Abdullah Atay yönetiyorlar.
Komutanlar, Güneydoğu'yu olduğu kadar, Kuzey Irak coğrafyasını da halkını da iyi tanıyorlar. Org. Büyükanıt, 1996 ve 1997'de, PKK ile mücadelede olsun, KDP ve KYB'nin kendi aralarındaki çatışmaları durdurmak amacıyla olsun, peşmergelerle çalışmış, onları maiyetine almış, peşmerge karakollarında yatıp kalkmış bir komutan. Kuzey Irak halkıyla sıcak ilişkiler geliştirmiş, sadece askeri açıdan değil, sosyal açıdan da onlara yardımcı olmuş, sağlık taramaları yaptırmış, salgın hastalıklarla mücadeleye katkıda bulunmuş bir isim. Bu nedenle yöre halkını da peşmergeleri de coğrafyayı da çok yakından biliyor.
Büyükanıt'ın maiyeti
O kadar ki, Talabani'nin PKK'yla işbirliği yapıp Barzani'nin üzerine geldiği yıllarda, Büyükanıt'ın, maiyetine verilen peşmergelere komuta eden ve sonra general olan Babekir Zebari, halen Irak Genelkurmay Başkanı olarak görev yapıyor.
Org. Büyükanıt'ın, Org. Başbuğ'un bu deneyim, bilgi ve yakın ilişkileri, sınır ötesi harekât ortamının oluşturulmasında ve başarısında kuşkusuz önemli faktörler.
Dünyaya örnek harekât
Güneş harekâtının başarısı konusunda fikir edinmek için önce yapıldığı koşulları anımsamakta fayda var. Coğrafya ve iklim koşulları dikkate alındığında, harekât dünyaya örnek olacak bir ilk oluşturuyor. 3000 metreye varan dağlar, yüzlerce metre derinlikte vadiler, sayısız mağaralar, kaya silsileleri, eksi 10-20 dereceyi bulan soğuk, bazı yerlerde 2 metreyi bulan kar, tipi ve şiddetli rüzgar altında, hiçbir aracın geçemeyeceği ve dayanamayacağı dağlık koşullarda, 35-40 kilo yükle piyade olarak görev yapıyor askerler.
Bu koşullara ilaveten, yıllarca (1997'den bu yana) tahkim edilmiş, mühimmat ve erzak depolanmış, gizlenmiş, patlayıcılar, bombalar, uçaksavar, roketatar gibi silahlarla da donatılmış kamplara karşı yürütülen bir harekât.
Dünya ölçeğinde 17 nizami asker kaybına karşı 1 teröristin etkisiz kılınması normal sayılırken, TSK'nın bu koşullarda gerçekleştirdiği operasyonda bu oranı tam tersine çevirmesi, başarı ölçüsünü ortaya koyuyor.
Çemberdeki PKK'lılar
TSK'nın olağanüstü kış ve doğa koşullarında başlattığı operasyonu beklemeyen PKK'nın ağır darbe yediği kuşkusuz. Türk askerinin çevirdiği kamp bölgelerinde sıkışan 375-400 civarındaki teröristin yarıya yakını ilk üç günde etkisiz hale getirilmiş durumda. Kalanlar ise çıkış ve kaçış yolları arıyor.
Kaydedilmesi gereken bir yön de TSK'nın, PKK'nın kamp tesislerini, kullandığı mağaraları, mühimmat ve erzak depolarını, kolay kolay eski haline getirilemeyecek biçimde tahrip ettiği. PKK'nın sınır boyunca oluşturduğu terör altyapısı, Güneş operasyonuyla imha edilmiş durumda.
Temel hedef
Şunu öncelikle belirtmekte fayda var:
TSK'nın, Kuzey Irak'a yayılmak ve kalmak gibi bir niyeti yok. Türkiye'nin Kuzey Irak halkıyla da bir sorunu yok. Keza, senaryolaştırılan Musul-Kerkük gibi bir hedefe de sahip değil. Tek hedefi var, o da PKK. Ankara hem sivil hem askeri kanattan bu hedefini ve operasyonun çerçevesini ABD ve Iraklı yetkililere ikna edici biçimde anlatmış durumda.
Güneş harekâtının, terörle mücadele bağlamında temel hedefi, PKK'nın ve yandaşlarının umutlarının boşa çıkacağını göstermek. Ümitlerini kırmak.
TSK'nın her zaman, her coğrafyada ve her iklim koşulunda gece veya gündüz demeden operasyon yapabilecek güç ve kabiliyette olduğunun bilinmesini sağlamak.
Dağda silahlı terörist olduğu sürece, TSK'nın silahlı mücadeleyi, son terörist etkisiz kılınıncaya kadar sürdürmekte kararlı olduğunun anlaşılması gerektiğini bir kez daha göstermek. Bu bağlamda, PKK'nın siyasal pazarlığa oturmak gibi bir hayale kapılmaması, silah bırakıp Türk güvenlik güçlerine ve yargısına teslim olmak dışında bir seçenek bulunmadığı mesajının verilmesi.
milliyet
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle