Havadan yürütülen sınır ötesi harekât gerçekleştiğinde yazmıştım: -Bu, PKK için sonun başlangıcıdır. DTP'nin aklı varsa PKK'ya "silahı bırakıp teslim olun" çağrısı yapar, PKK'nın aklı varsa, daha fazla ölüme yol açmadan işin sonuna gelindiğini idrak eder.
İşin diplomatik zemini hazırlanmıştı. Irak Amerikan işgalindeydi ve Türkiye, Amerika ile, Irak'ta üslenmiş olan teröre son verme noktasında mutabakata varmıştı. Daha doğrusu Türkiye Amerika'ya, bölgede işbirliğinin ana şartının bu olduğunu açık açık ifade etmişti.
Barzani işi anladı, Amerika'ya "Gene Kürtleri sattı" yorumuyla kızıyor. Oysa, Amerika'nın bu coğrafyada Türkiye'yi satma lüksünün bulunmadığını en basit stratejik hesap yapabilenler bile görür. Talabani işi anladı, Türkiye'den meşruiyet sağlama girişimleri içine giriverdi. Irak hükümeti, Türkiye'nin, Barzani'yi terbiye edecek nitelikte bir operasyonunun başarısı için dua ediyor. Buna karşılık DTP ve PKK kuyruğu dik tutmaya çalışıyor.
DTP'liler içerde, savaş temalarını yükselterek çapulculuk peşinde... Oysa, evet, PKK için sona doğru ilerlenmektedir. Hava harekâtı kış ortasında ve gece yarısı yapılmıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri, en zor şartları yararak, en etkili mesajı vermek istemişti.
PKK yuvaları artık askerimiz için BBG evi gibi... diyen Genelkurmay Başkanı, gelinen noktanın çok farklı bir format olduğunu ilan etmişti. Yani "sıcak istihbarat" PKK'yı kaçtığı yere kadar kovalama imkanı verecekti. ABD ile kurulan doğrudan diyalog, bu alandaki delikleri kapatacaktı. Şu andaki kara operasyonu, ikinci bir net mesaj niteliğindedir.
Kışın operasyon olmaz! yargıları önce havada, sonra karada olmak yerle bir olmuştur. İşte Mehmetçik karda kışta yürüyor, yürüyor, canı pahasına yürüyor. Bu bir iradedir. Bu, bu işi bitirme iradesidir. Burada siyasi - askeri irade birebir çakışmıştır.
Toplumsal psikolojiyi bölgedeki siyasi geleceği açısından öncelikle dikkate alması gereken siyasi irade, yani Ak Parti hükümeti, başarıya ulaşmayan bir askeri operasyonun, bölgede yol açacağı olumsuzlukları görebilecek durumdadır.
Hiç kimse; Gene bitiremediler, asla bitiremezler gibi bir zafer çığlığını duymak istemez. Hükümet, bölgede ciddi bir sosyal taban edinmiştir. Bu sosyal tabanı tehdit eden ana unsur, DTP - PKK çizgisinin yürütmekte olduğu siyasi propagandadır. Bu siyasi propaganda, "Kürtlük savunması" ekseninde yürütülmektedir. Hükümet ise, -"Terörü devreden çıkaralım, hizmet seferberliğini büyütelim.
Türklük'le Kürtlük birbirinden ayrılamaz bir kardeşliğin adıdır, şeklinde yaklaşmaktadır. Terör bitmeden, bölge sükunete kavuşamaz ve hizmetler gelişemez. Onun için hükümet açısından da, terörün devamına göz yummak gibi bir lüks söz konusu olamaz.
Ayrıca, DTP - PKK çizgisinin görmesi gereken bir başka husus, Irak'ta, sırt dayamak için bulunmaz nitelikte bir oluşum gibi algılanan yapının, çok da korunaklı olmadığı gerçeğidir. Barzani çaresiz, oraya buraya kızıyor. Talabani "Niye beni meşrulaştırmıyorsunuz?" havalarında dövünüyor. Bir ara "Amerika buradan gidince ne olacak?" soruları sorulmuştu. Amerika'nın şu andaki duruşu, sanki bu konuda buradan gitmiş gibi telakki edilebilir.
Hatta gitmemiş de, yer değiştirmiş gibi değil mi? Hani Temel Dursun'a demiş: -Noldi? Duvara dayanma yıkılır, adama dayanma ölür! İş, bu coğrafyanın kardeşliğini geliştirmek. Türkler'in, Kürtler'in, Araplar'ın, Farslar'ın ve öteki milletlerin kardeşçe yaşayacağı bir iklimi inşa etmek... PKK üzerinden bir mücadele, ancak "güdülen bir mücadele" olur. Bir zaman MİT güder, ondan CİA alır, ondan Mossad'a geçer...
Kürtlere gelinceye kadar, bin adresi dolaşır... DTP - PKK körlüğü... Yaşanan bu. Hâlâ gözler açılmadı. Hâlâ kuyruk dik tutulabilir sanılıyor. Olmaz. Kışın ortasında kilometrelerce yürüyen Mehmetler, baharda, orada PKK'lı bir ot bitirmezler. Boşu-boşuna kimse ölmesin! dememiz bundan... DTP, arka çıkarak, sadece dağdaki ölümleri çoğaltır. Daha çok ölüm istiyorlarsa, bunu da bölge halkına ilan etsinler olsun bitsin...
bugün
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle