En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

Türkiye'nin en büyük imtihanı



Son yılların en büyük operasyonu. Kamuoyunun yakından tanıdığı 36 isim gözaltında. Emniyetteki sorguları sürüyor. Yayın yasağı var, o yüzden ayrıntılı haberler aktarmak mümkün değil. Son çetenin adı; Ergenekon.
Böyle bir oluşumun varlığı öteden beri biliniyordu. Kitaplara, makalelere konu oldu. Celal Kazdağlı ile Can Dündar'ın yıllar önce birlikte kaleme aldıkları çalışmada Ergenekon oluşumunun üzerindeki sis perdesi bir nebze aralandı. Burada bazı yönleri deşifre edildi. Ancak mahiyeti tam anlamıyla anlaşılabilmiş değil Ergenekon'un...

Operasyonun gerekçeleri anlatılırken tüyler ürpertici senaryolardan, planlardan söz ediliyor. Tanınmış bazı isimlere yönelik suikastlar ve Türkiye'yi kaosa sürükleyecek eylemler gibi. Ülkeyi darbe ortamına hazırlamak gibi amacından da söz ediliyor Ergenekon'un... Her biri ihanete eş değer. Silah üzerine yemin ederken ölmekten, öldürmekten bahseden kimi isimler de alındı. İddialar çok ciddi. Doğruluğunu ancak soruşturmanın sonunda anlayabileceğiz. Ergenekon'un mahiyetini yayın yasağı kalktıktan sonra öğrenebileceğiz.

Eğer bazı çevreler üstünü örtmeye kalkmazsa tabii. Daha önce olduğu gibi... Hatırlatmakta yarar var; karmaşık ilişkiler ağını açığa çıkaran Sauna operasyonu, fuhuş boyutuyla gölgelendi. Başbakan'ın evinin krokilerinin bulunduğu, birinci derecede gizli dokümanların ortaya saçıldığı Atabeyler operasyonu bir sarı zarfa kurban edildi. Ümraniye neredeyse unutuldu. Bir gecekonduda bulunan el bombaları ve patlayıcıların nedeni anlaşılamadı. Ardından da yayın yasağı kondu. Çok azı yazılabildi. 'Çetelere dönük operasyonlardan geriye ne kaldı?' sorusuna tatmin edici cevap verebilmek güç.

Görüntü hoş değil; buzdağının altına inilemediği, sadece suyun üstüyle sınırlı kaldığı yönünde kanaat var kamuoyunda. Susurluk'un üzerine gidildiği kadar son birkaç yılda ortaya çıkartılan çetelerin üstüne gidilebilseydi sonuç farklı gelişirdi. Başta medya olmak üzere kamuoyu Susurluk'a gösterdiği ilgiyi diğer oluşumlardan esirgedi. Birkaç gün önce gazetelere yansıdı; 'Sauna çetesinde içeride kimse kalmadı' diye. Sonuçlar operasyonların yankısıyla doğru orantılı gelişmedi.

Belli ki çetelerle daha etkin mücadele etmek için yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var. AK Parti hükümetinin bu konularda ne kadar duyarlı olduğunu biliyoruz. Operasyonların arkasında bu kararlı duruş da var. Operasyonlara Emniyet'in başarısı kadar hükümetin gösterdiği irade de yön veriyor. Başbakan Erdoğan'ın defalarca konuya ilişkin keskin açıklamaları oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de son derece hassas. Geçenlerde 'Çetelere asla müsaade etmeyeceğiz.' dedi.

Çetelere yönelik devletin zirvesinden verilen mesajlar önemli. Ergenekon da diğerleri gibi siyasi amaçlı bir oluşum. Bunların hepsi devletin içine sızmış durumda. Resmi kimi kurumlarda uzantıları var. En azından kamuoyundaki algı böyle. Sonuna kadar gidilememesinin nedeni daha çok buna bağlanıyor. Çeteleşmenin devleti aşındırdığı ortada. Çetelerle mücadele sadece hükümete bırakılmamalı, devlet politikasına dönüşmeli. Milli Güvenlik Kurulu'nun gündemine taşınmalı sözgelimi. Çünkü bu aynı zamanda bir güvenlik sorunu.

'Ulusalcılık' ideolojisi etrafında gelişen siyasi içerikli çetelerin AK Parti'yi hedef aldıkları aşikar. AK Parti hükümetinin çetelerle imtihanı, akıbeti açısından yaşamsal önemde. Şu gerçek ki; ya AK Parti çeteleri çökertecek ya da çeteler AK Parti'yi. Bunun ortası yok.

 
zaman



Bu yazı 957 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,409 µs