En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Eskileri paspas yapın



Dünkü gazetelerde, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hoşuma giden önemli bir tespitini okudum: Bu nüfusun yarısı 28 yaşın altında. Dünyayı algılamaya ilişkin çoğu tartışma konularımız, Berlin Duvarı’ndan önce kalma.


İçeriye dönük çoğu tartışma konularımız, 12 Eylül’den kalma. Oysa bugünkü nüfusumuzun yarısı 12 Eylül’ü görmedi.

Öyleyse hangi tartışma konusunda bir arpa boyu yol aldığımıza dikkatle bakalım.’

***

Dün sohbet ettiğim bir grup akademisyen dostum da ‘Türkiye’nin olgunlaşamadığından şikayetçi’ idi...

Bir taraftan ‘üretime’ dirsek çevirerek ‘avantadan’ geçinme kültürü, diğer taraftan hep eskimiş bir dünya algısının propagandasını yapan fanatik devletçi eğitim sistemi, Türkiye’nin ‘büyümesini’ önlüyor.

Hem nüfus olarak çok genç, hem de sosyolojik olarak büyüyemeyen bir toplum, sorunlara da yeni ve farklı çözüm getiremiyor.

Çareyi artık çok eprimiş ve geçersiz eski reçetelerde aramakta inat ediyor.

Ve hiçbir şey çözülmüyor.

***

Elimizde yukarıdaki tespitlere numune teşkil edecek bir örnek var: Yunanistan...

Güya komşuyuz ama Kostas Karamanlis ülkemize kırk dokuz yıl aradan sonra ilk gelen Yunan Başbakanı...

Bir Yunanlı arkadaşımın babası, aslında Türkiye ve Yunanistan’ın ‘federasyon’ olması halinde, toplumsal çıkarlarını geometrik bir şekilde katlayacaklarını söylerdi...

Fantezist önerileri bir yana koyalım ama yarım asırda bir başbakan düzeyinde görüşüyor olmak da herhalde çok sağlıklı değil... Neden böyle?

Gençlerin Türkiye’ye neler kaybettirdiğini asla bilemeyeceği ‘Soğuk Savaş’ dönemi bitti, Ankara değişemedi... Ya da ‘rantlarından’ korkarak eskide kalmakta direndi ve direnmekte...

***

Benim gençliğim, Karamanlis’in gelişiyle yeniden hatırlanan ve sıralanan sorunları dinlemekle geçti...

Kıbrıs...

Ege Hava Sahası...

Karasuları ve Kıta Sahanlığı...

İhtilaflı bölgeler...

FIR sorunu...

Azınlıklar...

Hepsi de bıraktığımız yerde durmakta...

12 Eylül’de askeri darbe lideri Kenan Evren, bu sorunların en azından bir kısmını çözme imkanını heba etti...

NATO’nun askeri kanadından çok önceden ayrılan Yunanistan geri dönmek istiyordu ve bu Türkiye’nin onayına bağlıydı...

Askeri cunta hiçbir sorunu Türkiye lehine çözmeden buna onay verdi...

‘Yüce Divan’lık suç bu değilse nedir, insan merak ediyor?

Orhan Pamuk’la uğraşmaya hala devam eden yargı, bu konuya hiç değinmedi...

Garip bir vatanseverlik anlayışı...

***

Şimdi dünya artık bir başka noktada...

Ama bunu yakalayamayan Türkiye ve Yunanistan en çok silah harcaması yapan ülkelerin başlarında gelmekte.

Acaba...

Silahçıların ve silahlanmadan pozisyon sağlayanların direnci mi yeni açılımları engelliyor?

Barışın olması halinde para kaybedecek çevreler her iki tarafta da hala güçlü mü?

Ve gizliden ya da açıktan birbirleriyle dayanışıyorlar mı?

***

Yakın bir dostum, geçtiğimiz bayram beni Atina’ya davet etti...

Atatürk’ün gömlekçisine gidip gömlek ısmarlamak da dahil, bir iki gün Atina ve çevresini turladık... Bir ara belki bunları da anlatırım.

Türkiye’nin nasıl yanlış bir politika uyguladığını gözlerimle gördüm...

Sabah kahvaltısında Türkçe konuştuğumuzu gören garsonun ilk cümlesi:

‘Bizimkiler yenmiş,’ oldu.

‘Bizimkiler’ dediği Trabzon’u yenen Fenerbahçe’ydi...

Sordum, Yunanistan’a geleli on sekiz yıl olmuş ama hala Fener’den kopmamıştı.

Türkiye böyle insanları düşman kabul etti.

Bu insanlara ‘beşinci kol’ muamelesi yapılmasaydı, çok daha farklı bir ülke olurduk.

***

Kırk dokuz yıldan sonra farklı bir açılım için umut var mı? Küreselleşmenin ihtiyacı olan güven, dostluk ve barış ön alabilecek mi?

Diplomatik çevreler, Yunanistan’dan Türkiye’ye 49 yıl sonra başbakan düzeyinde bir ziyaretin düzenlendiğine işaret ederek, bunu, Yunanistan’ın Türkiye ile ilişkilerini geliştirme arzusunun bir kanıtı olarak görüyorlar.

Son dönemde Ege’de ‘hafif itişmeler’in meydana geldiğine dikkati çeken bu çevreler, tüm bunlara rağmen bu ziyaretin gerçekleşiyor olmasının, iki ülkenin, aralarındaki ilişkileri geliştirmekte kararlı olduklarını gösterdiğini, Karamanlis’in ziyaretinin en önemli boyutunun da bu olduğunu belirtiyorlar.

Eskiden bu tür sorunlarda hemen alarm verildiğini, neredeyse savaş aşamasına gelindiğini hatırlatan çevreler, ‘Şimdi mesela iki F-16 birbirine çarptı, ama hiçbir şey olmadı. Bu, ilişkilerin nereden nereye geldiğini, iki taraftaki hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarının, herkesin bu ilişkilerin geliştirilmesine önem verdiğini gösteriyor’ ifadesini kullanmaktalar...

***

Komşu ile iyi ilişki mi?

Karşılıklı güven, bunun kilidi değil mi?

Güven olunca, silahçılar açıkta kalıyormuş, kalsınlar.

star gazetesi



Bu yazı 1,007 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,495 µs