En Sıcak Konular

Serdar Turgut


Serdar Turgut
0 0 0000

Enerji güvenliğinde stratejik ortaklık



Türkiye’nın Orta Asya ve Kafkaslar odaklı enerji yolları politikasının ne kadar doğru olduğu, ne kadar uzun vadeli düşünce içerdiği ortaya çıktı.

ABD ile stratejik ortaklığın temeli sağlam ilişkiye dayandırıldı. Türkiye bundan böyle akıllı davranırsa birçok yarar sağlayabilir

Türkiye ile Amerika arasındaki stratejik ortaklığın anlamı çok önemli bir şekilde yeniden tanımlanıyor.

Bu da uzun dönemde iki ülke arasında çok sıkı işbirliği olacağını gösteriyor.

Stratejik ortaklığın bu şekli, teröre karşı savaştan veya ortak düşmanlara karşı işbirliğinden çok daha kalıcı ve uzun vadeli.

ABD’nin Irak operasyonunun temelinde petrol kaynaklarının yattığını bilmeyen, duymayan kalmadı. Ancak işgalin Amerika’nın petrol ihtiyacı açısından önemli olduğu gibi yanlış bir düşünce de var. Halbuki Amerika’nın Irak’tan ithal ettiği petrol miktarı, toplam kullanımı içinde çok düşük oranda.

Irak petrolünün asıl önemi, buna bağımlı olan diğer ülkelerin adını gördüğünüzde ortaya çıkıyor. Irak petrolüne ihtiyaç duyan ve enerjide dış bağımlılığı olan ülkeler şöyle: Çin, Japonya, Hindistan, Almanya, Güney Kore.

Bu özet liste bile, Irak petrolünü kontrol eden ülkenin, dünyayı kontrol gücüne kavuşacağını gösteriyor.

Yani Amerika kendi petrol ihtiyacı için değil, dünyanın enerji güvenliğini sağlamak amacıyla Irak’a girdi. Çünkü bu güvenliği sağlayan ülkenin dünyayı yönlendireceğini ve süper güç olmaya devam edeceğini biliyor.

Bunları şimdi yazıyoruz çünkü Cumhurbaşkanı Gül’ün Bush ile görüşmesinde ortaya çıkan bir gerçek, Türkiye’nin Amerika’nın bu stratejisinde çok önemli bir yer aldığını gösteriyor.

Görüşmeden hemen sonra Bush’un basın sekreterinin ofisinden yapılan açıklamada net olarak “Amerika Türkiye’nin enerji güvenliğini sağlamada bölgede lider konumunda olacak” denildi.

Yani Türkiye bölgede ABD ile birlikte enerji güvenliğini sağlamakta çok önemli bir görev üstlenecek. Bu konuda lider konumda olacak. Stratejik işbirliği bu temelde uzun dönemli oluşturulacak.

Türkiye’nin Kafkaslardan, Orta Asya’dan, kuzeyden, güneyden gelen enerji hatları var. Türkiye artık çok önemli bir enerji geçiş hattı. Cumhurbaşkanı Gül’le görüşmeden sonra Amerika’nın bu konuda önümüzdeki dönemde önemli yatırımları olması bekleniyor. Görüşmede bu konu konuşuldu. Ancak Amerikan tarafı yatırımların neler olacağı sorularına somut cevap vermekten kaçındı.

Özetle; Türkiye’nin yıllardır işlediği Orta Asya ve Kafkaslar odaklı enerji yolları politikasının ne kadar doğru olduğu, ne kadar uzun vadeli düşünce içerdiği ortaya çıktı. Sonunda Amerika ile stratejik ortaklığın temeli çok daha sağlam bir ilişkiye dayandırıldı. Türkiye bundan böyle akıllı davranırsa bu yeni ilişkiden kendisine birçok yarar sağlayabilir.

Amerika bu yeni işbirliğine o kadar önem veriyor ki; basın sözcüsü, ‘İran konusu gündeme geldi mi?’ ve “Beyaz Saray’da Türkiye’nin İran ile yaptığı doğalgaz anlaşması konuşuldu mu?” sorusuna ‘Hayır, bu konular gündeme gelmedi’ diye cevap verdi.

Düşünün; İran konusunda o kadar duyarlı olan Bush, yeni enerji güvenliği temelli stratejik işbirliğine gölge düşürmemek için görüşmede İran ile Türkiye arasındaki doğalgaz anlaşması konusunu bile açmıyor

Amerika ile yeni ve-çok ilginç-içinde büyük potansiyel taşıyan bir döneme giriliyor, bu kesin.

Öte yandan Rusya ile ilişkilere de çok dikkat etmek lazım.

Gayet tabii dünyada enerji güvenliği söz konusu olunca büyük oyuncu olarak Rusya da akla geliyor. Muhakkak ki ABD’nin Türkiye’yi ‘enerji güvenliğinde bölge lideri’ olarak tanımlaması Rusya’nın da ilgisini çekmiş olmalı. Üstelik bu liderlik Kafkaslar ve Orta Asya bağlantılı olarak tanımlanıyorken...

Türkiye’ye bölgede büyük oyuncu olma potansiyeli açan bu gelişme çok önemli de, enerji bağlantılı gelişmelerin oyuncular açısından her zaman tehlikeler de içerebildiğini hatırlamamız gerekiyor.

Sokak ağzıyla söylemek gerekirse enerji işine bulaşanların başı beladan kolay kurtulmaz.

Ancak riskleri bildikten ve adımları temkinli attıktan sonra enerji güvenliğinde söz sahibi olmak, ülkelere büyük fırsatlar da doğurur. Türkiye bu konuda uzun yıllardır çok temkinli ve dikkatle planlanmış adımlar attı ve şimdi de meyvelerini topluyor.

Bunun, bundan sonra değişeceğini düşünmemiz için ortada bir neden de yok.

 
akşam



Bu yazı 1,007 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2009 Cemaat ile TSK diyaloğa girmeli
    • 22 Aralık 2008 Erdoğan’ın kızının resmini görünce utandım
    • 11 Aralık 2008 Modernizmin ölümü ve anlamsızlık
    • 11 Kasım 2008 Fehmi Koru’nun yazısının şifreleri
    • 3 Kasım 2008 Acımasız düzen
    • 31 Ekim 2008 Medya Faşizmi nedir?
    • 28 Ekim 2008 THY’nin devrimci kararı
    • 24 Ekim 2008 Krizi fırsata çevirmek
    • 22 Ekim 2008 Kriz komplo olabilir mi?
    • 2 Ekim 2008 New York şehrinin kapanması
    • 16 Eylül 2008 Doğan’ın büyük kötülüğü
    • 17 Ağustos 2008 Medya da temizlenecek
    • 7 Ağustos 2008 Taşlar yerine böyle oturur
    • 27 Temmuz 2008 Faili meçhul hayatım
    • 17 Haziran 2008 Derin devlet gurusu
    • 23 Mayıs 2008 S-muhtıra
    • 1 Mart 2008 ABD’ye nanik yapılmaz
    • 29 Şubat 2008 Bölgenin ‘Büyük Abi’si
    • 9 Şubat 2008 Fakirlik ebedi oldu
    • 15 Ocak 2008 Enerji güvenliğinde stratejik ortaklık

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,358 µs