Mikhail Yuriev...Rusya’da son dönemde sayıları ve daha da vahimi ‘etkileri’ çok artan ‘emperyalizm yanlısı yazarlar’ grubunun liderlerinden. Bu grup, Sovyetler Birliği’nin yıkıntısından yeniden doğan Rusya’da halka, ‘umut dolu gelecek vaad eden bilim-kurgu romanları’ yla tanınıyor. Romanlarda, ‘Rus İmparatorluğu’ kuruluyor ve Ruslar, kendilerine yapılanları bir takım devletlere ödetiyorlar!
Mikhail Yuriev’ in 2006 yılında satış rekorları kıran kitabının adı ‘Üçüncü İmparatorluk...’ Konu, 2053 yılında geçiyor. Dünya, beş ‘süper devlet’ in kontrolü altındadır: Hindistan, Çin, Amerikan Federasyonu (Kuzey-Güney birlikte), İslami Halifelik ve Rusya İmparatorluğu. Kitapta, yeni Rus İmparatorluğu’nun eski Sovyet ve Varşova Paktı coğrafyasının ötesinde güneyde Türkiye ‘yi, Batı’da da İngiltere hariç tüm Avrupa’yı kontrol altına aldığı belirtiliyor.
Hayal mi... Adı üstünde... Bir ‘bilim-kurgu’ romandan söz ediyoruz...
Ama Vladimir Putin yönetiminin ‘resmen’ sona ereceği 2008 Mart ayındaki başkanlık seçimine doğru kuzey komşumuzda yaşanılanlar pek ıskalanır gibi değil... Çünkü, Putin ‘in oturduğu makamın adı ne olursa olsun, ‘yeni ve gizli bir Rus devleti’ kurduğu her geçen gün belli oluyor...
Aslında, gelişme yeni değil: Geçtiğimiz yaz aylarında Putin’ in talimatıyla bir araya gelen 70 ‘milliyetçi akademisyen’ tarafından hazırlanan ve geçtiğimiz eylül ayında Putin yönetimi ile Rus Ortodoks Kilisesi’ nin ortaklaşa düzenledikleri Rusya Halkı Dünya Kongresi’ nde kabul edilen 800 sayfalık ‘Rusya Doktrini’ raporunda her şey belli olmuştu...
Bu rapor, Rusya’nın ‘mevcut devlet kurumlarıyla’, Amerika, Çin ve Hindistan ile bazı Güneydoğu Asya ülkeleri ekonomileriyle rekabet edemeyeceğini, mutlaka, halen yürürlükte olan devlete ‘paralel’ kurumlar oluşturarak ‘gizli bir Rusya devletinin’ kurulmasını öngörüyordu.
Rapora göre, bu yeni kurulacak ve Putin’in fiilen başına geçmesi tasarlanan gizli devlet, eski Çarlık Rusya’sı ile Sovyetler Birliği’nin deneyimlerinden geniş şekilde yararlanacak yapılanmada olmalıydı...
Oysa, ‘dikkatli gözler’, Rusya Doktrini metninde, bu iki dönemden çok, 1930’ların faşist Almanya, İtalya, İspanya ve Portekizi’ne benzer ‘korporatif devlet’ yapılanmasının öngörüldüğünü, Putin ‘i de Hitler veya Mussoloni tarzı liderliğe oturttuğunu görüyordu. Nitekim raporda, Putin için ‘lider’ (Rusça’da bizdeki gibi yazılmaktadır) kelimesi değil, Vladimir Lenin ve Josef Stalin dönemlerinde kullanılmış ‘vozhd’ kelimesinin kullanılması da bunun önemli bir işaretiydi.
Bu ‘doktrin’ metninin yayınlanmasından sonra Putin yönetiminin hazırlattığı ekonomik rapor, Rusya’nın 2020 yılında Avrupa’nın en gelişmiş ekonomisi ve dünyaya Amerika, Çin, Hindistan ve Japonya ile birlikte yön veren beş en güçlü ekonomiden biri olacağını gösteriyordu.
Lafı toparlayalım: Belli ki Rusya, 2008 itibariyle etkileri önümüzdeki yıllarda görülecek çok özel bir rotaya yerleşiyor. Bu durumu, dünyanın önde gelen Rusya uzmanlarından Ukraynalı akademisyen İgor Panarin şöyle tarif ediyor: ‘Şu anda dünyada iki tane Rusya var. Biri, yurtdışında görülen sıradan Rusya, diğeri içeride kurulan emperyalist ve güçlü Rusya. Sıra, artık içerdeki Rusya’yı dünyaya taşımaya geldi...’
Bu sözlere ‘azami dikkati’ göstermekte yarar var...
Atina-Moskova: Tehlikeli oyun...
Türkiye ile Yunanistan’ın neden Kardak etrafında manevralandıkları, Genelkurmay’ın neden, geçen ay birden Rodos ve 12 Adalar’ın silahlandırılması konusunu gündeme getirdiği belli olmaya başladı. Yunanistan’ın bir NATO ülkesi olarak Rusya’dan 25 adet TOR-M1(SA-15 Gaunltlet) ve sekiz adet S-300PMU1 (SA-20 Gargoyle) hava savunma füze sistemleri alması ve bunları kullanacak askeri ekibin eğitimlerinin başlaması ciddi ‘rahatsızlık’ yaratmış durumda. Yunanistan, daha önce de bu sistemleri Kıbrıs Rum kesimi topraklarına konuşlandırmaya kalkmış patlak veren krize Amerika müdahale etmiş ve füzeler Girit ‘e kaydırılmıştı. Ama belli ki Yunan planlaması devam ediyor ve hedefine 24 km. mesafede kilitlenip, 12 km. irtifada yok eden bu sistemler Ege’deki güçler dengesini ciddi şekilde tehdit ediyor. Bunlara bir de NATO standartları dışında, tam 415 adet BMP-3 zırhlı personel taşıyıcı alımını ekleyin. Ankara gergin. Yunanistan’ın yüksek bütçeli silahlanmasının, bu silahlanmayı da ağırlıklı olarak Rusya üzerinden yapmasının yanıtları aranıyor. Ege-Trakya hattında tehlikeyi bir oyunun ipuçları ile girdik yeni yıla...
star gazetesi
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle